Bugün Kurban Bayramının son günü. Medya açısından, bu sene bayramın birinci günü, miladi yılbaşı gecesinin gölgesinde geçti!.. Geçmiş yıllarda, medyanın büyük kısmı; herhalde haber sıkıntısı çekiyormuş olacak ki; bayram öncesinden başlayarak, kurban fiyatları, kurulan çadırlar, kaçan boğalar, çoban ve celeplerin şikayetleri ve nihayet kurbanın dinî hükümleri ile ilgili olarak doğru-yanlış; gerçek veya gerçek olmayan pek çok haber ve yoruma yer veriyordu. Bu sene izleyebildiğimiz kadarıyla; geçmiş yıllara nazaran nisbi bir iyileşme; yahut en azından çalakalem yazılan haber ve yorumlarda bir azalma söz konusu... Bunu ilerisi için olumlu bir gelişme olarak görmek mümkün müdür acaba? Yani medyanın halkın dinî inançlarına, örf ve âdetlerine ve değerlerine daha saygılı ve onlar hakkında daha dikkatli ve titiz yayın yapmak gibi bir pozitif tavrının gelişmekte olduğuna hükmedilebilir mi? Bu konuda mutlaka değişik kanaatler olacaktır... Sosyal meselelere hangi perspektiften baktığınız sağlıklı analizler için büyük önem taşır. Yani bir konuda ille de sevimsiz ve çarpık bir tablo çizmek istiyorsanız; çok fazla zorluk çekmezsiniz!.. Milyonlarca küçük ve büyükbaş hayvanın kesildiği koca bir ülkede; ipini koparıp kaçan bir veya birkaç boğa da; acemilik eseri veya kazara elini-ayağını kesen şanssız birkaç kasap da bulmanız işten bile değildir. Onları allayıp-pullayıp gazetelere manşet çekebilir veya televizyon ekranlarından saat başı döndürerek insanların dikkatini trajikomik bir iki olaya teksif edebilirsiniz... Ama herhalde yetmiş küsur milyonluk bir ülkedeki bütün kurban hikayesi bundan ibaret değildir. Bunları söylerken, memleketimizde her şeyin çok tertipli ve düzen içinde yürüdüğünü iddia etmiyoruz. Elbette dinî cehaletten; maddi bilgisizlikten, dikkatsizlikten, özensizlikten, denetimsizlikten ve nihayet ve laubalilikten kaynaklanan pek çok sakil durum yaşanmıyor değil! Yalnız bunları bahane edip, Kurban Bayramını ve onun vecibelerini topyekun hedef almak başka bir şeydir. Üç beş tane vejetaryenin, yahut kendi kısa aklı ile dinî hükümleri yorumlamaya kalkışan sapkınların kurban ibadeti ile ilgili söyledikleri elbette ölçü olamaz. İkincisi, temizlik açısından hem bireylerin, hem de kasaba ve şehirlerde belediyelerin gerekli titizliği göstermemesi durumunda; kan, işkembe vs. hayvan artıklarının çevre ve insan sağlığı açısından doğuracağı sakıncalar ortadadır. Bu konuda her geçen yıl belli oranda bir düzelmenin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu konuda kesilen kurbanların önceden yapılan sağlık denetimi ve kesim esnasında sağlanmaya çalışılan hijyen ortam; eskiye nazaran önemli aşamalar kaydetmiş durumdadır. Olaylara her zaman ters açıdan bakanlara fazla kulak asmamak doğru olacak. Türkiye nüfusu şehirleşme şartlarına adapte oldukça; diğer alanlarda olduğu gibi, kurban kesme işinde de arzu edilen tertip ve düzen sağlanacaktır. Bu konuda bir taraftan mevzuat düzeltilirken; diğer taraftan da eğitime ağırlık vermek şarttır. Eğitim konusu her meselede birinci madde olmalıdır. Şehircilik açısından en başta belki trafik kurallarını yerleştirmek gerekir!.. Her bayram tatilinde ülkemizde meydana gelen kazaların yol açtığı can ve mal kaybı ortadadır. Bu seneki kaza ve hazar rakamlarını korku içinde bekliyoruz. İnşallah geçmiş yıllara göre azalmıştır. Ama sadece hacı uğurlama törenlerinde verilen can kaybı bile çok düşündürücüdür. Toplum olarak bizler maalesef ne asker, ne de hacı uğurlamayı; ne doğru dürüst düğün yapmayı vs. henüz beceremiyoruz. Çünkü böyle törenlerde, ya trafik kazalarında, yahut magandaların havaya açtığı ateş sonucunda insanlar ölüyor ve yaralanıyor. Nitekim yılbaşı kutlamaları sırasında İstanbul-Taksim'de, üniversite öğrencisi bir genç, magandaların açtığı ateş sonucu hayatını kaybederken; diğer taraftan Ankara'da 28 yaşındaki bir genç; evlerinin terasında doğum gününü kutlarken; eniştesinin havaya ateş etmek istemesi sonucu vurulup ölmüştür!.. Bunun gibi olaylar, ne yazık ki, Türkiye'nin gündeminden eksik olmuyor. Bu sebepledir ki, medya organları; kaçan boğalarla ilgili haberleri abartmak yerine; magandaların trafikte, düğünlerde, maç sonucu galibiyet kutlamalarında yaptıkları yanlış hareketleri daha çarpıcı şekilde gündeme getirip; bu konuda toplumsal bilincin gelişmesine katkıda bulunması daha iyi olur kanatindeyiz...