Bayramı yaşamak...

A -
A +

Bugün Kurban Bayramı, Müslümanların ikinci bayramı... Nüfusu bir buçuk milyar olarak belirtilen İslam Alemi bu bayramı ne kadar yaşayabiliyor acaba? Mesela Afganistan'da, Irak'ta, üzerlerine bomba ve kurşun yağan Müslümanlar; bayramı ne kadar idrak edebilir? Yarım asırdan beri mülteci olarak kamplarda; elverişsiz şartlarda, yoksulluk ve perişanlık içinde hayatını idame ettirmeye çalışan Filistinliler, Keşmir Müslümanları, bayramı ne kadar hissedebilir? Aynı şekilde Azerbaycan Karabağ'da, on küsur senedir Ermenistan'ın topraklarını işgal ettiği "kaçğunlar" bu dondurucu soğuklarda bayramı nasıl geçirebilir ki? Peki ya Çeçenistan'daki Müslümanlar? Onlar ne halde? Onların halinden ne kadar haberdarız?! Bir de yoksullukla boğuşan Müslümanlar var. Mesela daha yakın zamanda yağmur ve sel felaketine maruz kalan Bangladeşli Müslümanlar. Sık sık deprem ve tsunami felaketine uğrayan Endonezya Müslümanları... 2005 yılındaki büyük deprem felaketinin yaralarını hâlâ daha saramayan Pakistan'daki Müslümanlar. Sudan'da, Somali'de; neredeyse çeyrek asırdır siyasi karışıklık ve iç çatışmalardan başını kaldıramayan, felaket üstüne felaket yaşayan Müslümanlar... Bunlar ve bunlarla benzer durum içinde olan diğer yerlerdeki Müslümanların, Kurban Bayramını hangi şartlar altında karşıladığını acaba biz ne kadar düşünüyoruz?! Kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma, dert ortağı olma... Bu güzel hasletleri ne kadar müdrikiz? "Komşusu açken tok yatan bizden değildir!" Hadis-i şerifini ne kadar hatırlıyoruz acaba? Komşular, yakın ve uzak akrabalarla bayramlaşma vazifesini hangi ölçüde yerine getirebiliyoruz?.. Kurban Bayramında et girmeyen ev kalmasın... Bu prensip çerçevesinde, özellikle son yıllarda; duyarlı vatandaşlarımızın muhtaç kimselere kurban eti dağıtımında büyük gayretler gösterdiğine şahit oluyor ve memnuniyet duyuyoruz. Bu çerçevede Türkiye dışındaki bir çok İslam ülkesinde de bu hayırlı hizmeti yapmaya çalışan sivil toplum kuruluşları var. Temennimiz bu hayır hasenat işlerinin daha da yaygınlaşması. Zira İslam dünyasının büyük bir kısmı maalesef fakr-u zaruret içinde. Bazı ülkelerde de gelir dağılımındaki adaletsizlik sebebiyle, devlet zengin olmasına rağmen, Müslüman vatandaşların önemli bir bölümü fakirlik içinde yüzüyor!.. Hasılı böyle sevinçli günleri neşe ve huzur içinde geçirebilen Müslüman ülke sayısı ne yazık ki, fazla değil. Şu halde evvela sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilip şükretmek ve hemen akabinde de sıkıntı içindeki kardeşlerimizi düşünmek ve elimizden geldiğince onlara yardım elini uzatmak gerekir... Bu yardım kurban eti de olur, başka türlü maddi ve manevi yardım da olur. Yeter ki biz elimizdeki imkanları cömert bir şekilde kullanabilelim. Bayramlar birlik ve beraberlik günleridir. Ne yazık ki son çeyrek yüzyılda İslam Alemi, bayram günlerinin tespitini dahi birlik içinde yapamıyor. İşte bu sene de Suudi Arabistan yine bir gün öncesini Kurban Bayramı ilan etti. Bu konu o kadar hassas ki... Neyse bugünlük girmeyelim! Hepinize hayırlı bayramlar. Nice bayramlara...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.