Beşar Esad yine havanda su dövdü!..

A -
A +

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, ülkede kitlesel olayların başladığı Mart ayından buyana, üçüncü konuşmasını yaptı. Ne yazık ki ilk iki konuşma gibi, sonuncusu da sadra şifa olacak nitelikte olmadı. Krallık rejimlerinde olduğu gibi, babasının yerine başkan olan oğul Esad, yine mücerret şeyler söyledi. Yine suçlamalarda bulundu. Eli silahlı gruplardan ve komplolardan bahsetti. 64 bin kişinin arandığını belirtti. Fakat elle tutulur, gözle görülür neticeler verecek pek bir şey söylemedi. Çok da haksızlık etmeyelim, mesela şunları söyledi: "Bu şekilde devam edemeyeceğimiz ortada. Talepleri dikkate almalıyız. Uzun yıllardan beri devam eden problemlerin farkındayız ve çözmek için adımlar atıyoruz..." Esad atılacak adımları da şöyle dillendirdi: "Ağustos'ta seçimler yapılacak. Eylüle kadar da reformlar tamamlanmış olacak..." Lakin seçimlerin hangi şartlar altında yapılacağı belli değil. Yani gerçekten adil biçimde bu seçimler yapılabilecek midir? Baas Partisi dışında kalan muhalif kesimler, seçime iştirak edebilecek midir? Seçimler, uluslar arası gözlemcilerin izleyeceği biçimde, şeffaflıkla hayata geçirilebilecek midir? Bunların hiçbirisi belli değil. Diğer taraftan Beşar Esad, bir ay içinde anayasa reform çalışmaları ve tavsiyelerle ilgili komitelerin oluşturulacağını ifade etti. Ancak ülkede tırmanan olaylar ve yükselen gerilim, Baas rejimini tamamen köşeye sıkıştırmış durumda. Bu şartlarda Eylül ayına kadar fırsat kalacak mıdır? Bu nokta çok çok önemli. Çünkü El Arabiya televizyonuna bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Orta Doğu Danışmanı Erşat Hürmüzlü, reform süresinin uzaması halinde, Suriye rejimini korumanın imkansız hale geleceğine dikkat çekiyor. Sonraki açıklamasında bahsi geçen 'bir haftalık sürenin' kendisi tarafından ifade edilmediğini belirtse de; Hürmüzlü, Suriye'deki insani durumun geldiği kritik noktaya, yaklaşan uluslar arası müdahaleye dikkat çekti. Kısacası Esad ve ekibi önünde zaman kalmadı. Bir an evvel inandırıcı adımlar atılmazsa, gelişmelerin altında kalmaları kaçınılmaz. Dün Hatay Yayladağ'daki kamplarda bulunan Suriyeli sığınmacılar, Esad'ın konuşmasından hiç tatmin olmadılar ve karşı gösteri yaptılar. Besbelli Beşar Esad, tam bir çıkmaz içinde. Bu yüzden son konuşması da çelişki ve belirsizliklerle dolu idi. Bir taraftan halkın taleplerine kulak verilmesi gerektiğini ifade ederken, diğer yandan ülkeyi karıştıran mikroplardan ve onların temizlenmesinden bahsetti. Gerçekten kimdir bu mikroplar? Var olduğunu öne sürdüğü komplocular mı, yoksa hak ve özgürlükler için meşru gösteri yapan silahsız insanlar mı? Beşar Esad "Elde silahla reform talebi olmaz..." diyor ama, silahsız gösteri yapan halka ağır silahlarla ateş açıp katliam yaptıran kardeşi Mahir'in zulmüne ses çıkaramıyor! İşte bu gidişin sonu yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.