Böyle kurultay olur mu?!.

A -
A +

Sizler bu satırları okurken, gelişmeler hangi safhada ve nasıl bir seyir izliyor olacak bilemiyoruz. Ancak şu ana kadar meydana gelen olayları bir partinin kongre veya kurultay çalışmaları çerçevesinde kabul etmek mümkün değil... Kafası-yüzü yarılmış, kan revan içindeki partililerin görüntüleri gerçekten ürkütücü! CHP'nin 13. Olağanüstü Kurultay'ı birçok yönden, MHP'nin 1997'de, Alpaslan Türkeş'in vefatından sonraki ilk kongresine benziyor. O kongrede kaybedeceğini anlayan taraf, ortalığı yıkıp dağıtarak toplantının yarıda kesilmesine sebep olmuştu. Sözkonusu kongre, mahkeme kararıyla ancak altı ay sonra tamamlanabilmişti... CHP kurultayı için de böyle bir tehlike sözkonusu olabilir. Bu satırlar yazılırken, kurultay salonunda itişip kakışmalar devam ediyordu. Mustafa Sarıgül taraftarı olduğu ifade edilen bir milletvekili, divan başkanı Şinasi Öktem'e yumruklar savurdu. Gerçekten üzücü görüntüler. Ajanslardan akan haberlerde, CHP'nin Bakırköy İlçesi Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in açıklamaları var; Mustafa Sarıgül'ün kendisine saldırarak yaraladığını ve hastahanede tedavi gördüğünü söylüyor!.. Düşününüz, partinin genel başkanlığına aday olduğunu açıklayan bir ilçe belediye başkanı, aynı partinin bir başka belediye başkanına saldırıp yaralanmasına yol açıyor... Bize göre, sadece bu olay bile M. Sarıgül'ün yenilgiyi peşinen kabul ettiğini, ancak vuruşarak çekilmek istediğini ortaya koyuyor. Sarıgül ve taraftarlarının kurultay salonuna girişleri sırasında meydana gelen şiddet hareketleri, kapıların ve camların kırılması, insanların yaralanması; kurultayın, delege, oy, seçim vs. değil de kaba kuvvetle kazanılmak istendiği görüntüsünü verdi. Tabii bu manzarayı yılların deneyimine sahip usta politikacı Deniz Baykal da, kendi hesabına iyi değerlendirdi. Mustafa Sarıgül'ün akıl hocaları ve danışmanları kimlerdir tam olarak bilmiyoruz, onları ne kadar dinlediğini de tahmin etmek zor ama, bu şekilde öfke ve zorlamalarla sonuç alması hiçbir şekilde mümkün değil. Kendisine söz hakkı verilmediği halde, kürsüye gelerek emrivaki yapmak isteyen ve bunda muvaffak olamayarak tekrar yerine oturmak zorunda kalan Sarıgül, herhalde gençliğinin ve tecrübesizliğinin de etkisiyle, soğukkanlılık yerine duygularıyla hareket etmek durumunda kaldı. Ancak bu şekildeki davranış, büyük ihtimalle kendisini destekleme kararındaki bazı delegelerin düşüncelerini gözden geçirmeye sevk etmiştir. Zira partiyi iktidara taşıma iddiasıyla, genel başkanlığa soyunan bir kişinin oylarına talip olduğu delegeler önündeki bu kabil davranışı tartışmaya açıktır. Buna karşılık Deniz Baykal, tecrübesini ve hitabet kabiliyetini konuşturarak, kurultay salonundaki dinleyicileri derinden etkileyen bir konuşma yaptı. Kurultayı toplamaktaki haklılığını kendi hesabına çok iyi anlattı. Sarıgül ve CHP Yüksek Disiplin Kurulundaki bazı üyeler hakkındaki yolsuzluk iddialarını çarpıcı şekilde dile getirdi. Kendisine itiraz eden Sarıgül'ü de "Otur yerine otur! Haddini bil!.." şeklinde küçümseyen bir eda ile azarladı. Zaten Baykal, divan başkanlığını kendisinin önerdiği adayın kazanmasıyla bir sıfır önde başlamıştı. Sarıgül'ün delege olmayan taraftarlarla sonucu zorlamaya kalkışması da, neticeyi değiştiremezdi... Kısacası, CHP için çok sıkıntılı geçen bu kurultayın sonucu, daha önce de yazdığımız gibi çok önceden belli. Parti içinden ve dışından kendisine yönelen tepkilere rağmen, Baykal'ın genel başkanlığı tekrar alacağı kesin gibi. Buna karşılık bir süre öncesine kadar parti tabanının bir kısmında sempati toplayan Mustafa Sarıgül, acemilik, acelecilik ve mantık yerine duygularla hareket etmek suretiyle, sahip olduğu avantajları da bir yerde kendi eliyle berhava etti. Bu köşenin okuyucuları, Sarıgül için daha önce tam iki defa şöyle bir tahmin yaptığımızı iyi hatırlayacaklardır; Atasözünün ifadesiyle, "Erken öten horozun boynunu keserler..." Adaylık için gerekli imza sayısını sağladı ama; Galiba Sarıgül için CHP'de kaçınılmaz son geldi. Yani bundan böyle Sarıgül CHP bünyesinde kalamaz. Siyasi çalışmalarını başka bir platforma taşımak zorunda kalacak... Bu durum Sarıgül taraftarı bazı milletvekilleri ve delegeler için de geçerli. Bakalım kurultay nasıl sona erecek ve hangi tartışmaları geleceğe taşıyacak!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.