Böyle tartışma olmaz!..

Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in başlattığı gereksiz tartışma, giderek çığırından çıkıyor. Devletin önemli kurumlarının görev ve yetkileri üzerinde yapılan bir tartışma, bu biçimde ve bu üslupla sürdürülemez, sürdürülmemelidir. Herkes işine geleni söylüyor ve meseleye yalnızca kendi açısından bakıyor. Böyle olunca da, durum körlerin fili tarif etme işine benziyor... TBMM Başkanı Bülent Arınç, Bumin'in yasama organının iradesine ipotek koyma teşebbüsüne karşı, haklı olarak Meclis'in yetkilerini hatırlattı. Anayasa Mahkemesini kaldırma veya yapısını değiştirme gücünü de ihtiva eden bu yetkilerin dillendirilmesi; bunların hemen ve derhal ve bütünüyle kullanılacağı anlamına gelir mi?! Ama bazıları kasıtlı olarak meseleyi bu noktaya çekiyor. Mustafa Bumin, Arınç'ın verdiği tepkiyi "sert" oalark nitelendiriyor ve daha sert bir tepki koyuyor: "Bu şekilde tepki vermelerinin ülke ve kendi yararlarına olmayacağını anlayacaklar..." Bumin devam ediyor; "Beğenseniz de, beğenmeseniz de mahkeme kararlarına uymak zorundasınız..." Evet, mahkemelerin kararlarına uyma zorunluluğu vardır. Ancak kanunlar değiştiğinde, mahkemelerin de karar ve ictihatları değişir. Ve şunu hatırlatalım; Sayın Bumin kabul etse de, etmese de, Millet Meclisi'nin Anayasa Mahkemesini kaldırma veya değiştirme yetkisi vardır ve bu yetki kesindir! Meclis Anayasayı değiştirse ve referanduma götürüp millete onaylatırsa, buna kim karşı çıkabilir?! CHP'nin tavrına gelince; Şimdiye kadar bu partinin halktan gerekli desteği niçin alamadığını çözemeyenler, Baykal ve arkadaşlarının bu meseledeki hareket tarzına bakıp sebebini anlayabilirler... Apar topar Mustafa Bumin'i ziyaret eden Baykal, dün partisinin grup toplantısında, Bülent Arınç'a verip veriştiriyor; "Yağma yok kimse bunu sana yaptırmaz..." diyor. Yaptırır Sayın Baykal yaptırır! Millet bunu yaptırır... Ve kimse milli irade karşısında duramaz. Bunu dikkate alırsanız sizin siyasi başarılarınıza da katkısı olur. Anamuhalefet Partisi'nin son tartışmalardaki tutumu gerçekten kaygı verici. Profesörlük kariyerine sahip CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç; Meclis Başkanına tepki gösterirken ölçüyü iyice kaçırıyor!.. "O zaman biri gelir seni Meclis Başkanlığından aldım der..." şeklinde sözler sarfediyor. Hayır bu kadarı da fazla. Sayın Koç, Meclis Başkanlığı nasıl alınıp veriliyor sizce? Acaba geçmişteki askeri darbeleri hatırlatarak, iktidar partisine sopa mı göstermek istiyorsunuz? Böyle düşünebileceğinizi sanmıyorum ama, öfkenizi dizginlemenizde fayda var. Çünkü yanlış anlaşılmaya müsait laflar ediyorsunuz. Darbeler devri çoktan kapandı. Dünyanın gidişatını doğru okumalısınız. Demokrasilerde sizin de belirttiğiniz gibi kuvvetler ayrılığı sistemi vardır. Ama bu kuvvetlerin işleyişi de hep kaide ve kurallarla olur. Kural dışı, demokrasi dışı yaklaşımlara orada yer yoktur... Sahi bu temel kaideyi, sizin gibi tecrübeli bir siyasetçi ve akademisyene hatırlatmaya gerek var mı?!