Bu seçimler karakolda biter!..

Önceki gün Irak'ta silahların gölgesinde sözde bir seçim yapıldı. Bu seçimlere kaç partinin yahut tam olarak kaç adayın katıldığı belli değil. Seçimlerden önce 111 (yazıyla tam yüz on bir) ayrı grubun veya partinin katılmakta olduğu bildirilmişti. Bu partilerin bir kısmının Irak vatandaşı olmayan kişilerce kurulduğu da anlaşılıyor. Zira PKK-Kongra Gel'i temsil eden iki parti de bu seçimlere katıldı... Diğer taraftan özellikle Kuzey Irak'ta, bilhassa Kerkük'te yapılan seçimlerin nasıl cereyan ettiği de bir başka hikaye. Kerkük'te Kürt seçmen sayısını yükseltmek için, seçim gününe kadar açık tutulan seçmen listesine, başka ülkelerde yaşayan Kürt kökenli seçmen taşındığı yetmiyormuş gibi; bir de Erbil ve Süleymaniye gibi Kürt kentlerinde oy kullanan bazı Kürtler buraya gelerek ikinci veya üçüncü defa reyini vermiş!.. Zaten daha önce Talabani açıklamamış mıydı; "Kayıt pek önemli değil, listede ismi olmayan Kürtler de oy kullanacaktır!.." Evet, bölgede istediği şekilde at koşturan Talabani, bu yüzden olacak ki, Amerikan askerlerinin hemen çekilmesini istemiyor. Zira Talabani'nin başka beklentileri var. Irak'ın devlet başkanlığını ya da başbakanlığını istiyor. Bu talebini izhar etmeden evvel de, "siyaset dansözü" lakabını hak edercesine; doğru adrese temenna çakıyor: "Cesur Amerikan askerlerine teşekkür ederim..." diyor. Eh, başka türlü hareket edebilir miydi?! Bu Talabani'yi, çok değil daha birkaç sene evvel; Türk askeri Barzani'nin elinden kurtarmıştı. Eğer o gün Türkiye yardım elini uzatmasaydı, belki de yaşamıyor olacaktı. Talabani ve bir zamanlar can düşmanı olan şimdiki "stratejik ortağı!" Barzani, İşgalci Süper Güç'ün güvencesinde istedikleri gibi konuşuyorlar. Barzani, Saddam'ın topla tüfekle kovaladığı yarım milyon Kürt'e kucak açan ve daha düne kadar taşıdığı kırmızı pasaportu kendisine vererek dünyaya sesini duyurmasını sağlayan Türkiye'ye efeleniyor; "Türkiye'nin Kerkük'te hiçbir söz hakkı yoktur..." diyor. Bağımsız Kürt devletini mutlaka kuracaklarını söylüyor. Daha başka büyük laflar da ediyor. Ama herhalde Barzani ya tarih bilmiyor, yahut da hafızası çok zayıf. İkinci ihtimal daha kuvvetli. ABD'nin Kürtleri kaç defa sattığını çabuk unutmuş. Yarın dengeler değişirse bir daha satışa gelebileceklerini düşünemiyor. Türkiye'nin yaptığı iyilikleri de bilmezden gelecek kadar nankör. Bakalım gelecek Barzani'ye neler öğretecek! Mesela Talabani ile yeni bir paylaşım kavgası başlarsa durum ne olur? Bugün ağabalarının telkini ile sıkı fıkı olduğu eski can düşmanı ile birlikte devlet kurmayı bırakın, şirket kurabilecek midir? Irak'ta kayıtlara bakılırsa 14 milyon seçmen var. Mesut Barzani'nin has adamı ve Irak'ın geçici dışişleri bakanı Hoşyar Zebari, iki milyon Kürt seçmen bulunduğunu ve bu seçmenle; Kürtlerin 275 sandalyeli Irak Meclisi'nde 75 ila 85 sandalye elde edeceğini söylüyor. Yani yüzde 15 seçmenle yüzde 40 nisbetinde temsil... Bu iki milyon seçmenin nasıl derlenip toparlandığı da malum! Irak'ta seçim sonuçlarının ne zaman ilan edileceği henüz belli değil. Ama Zebari sonuçtan emin. Talabani'nin gözü yükseklerde. Barzani fütursuz, Türkiye'ye karşı atıp tutuyor. Üç kafadar devranın hep böyle devam edeceğini sanıyor. Ama on sene sonra bugünkü dünyanın bambaşka dengelerle yeniden şekilleneceğini düşünmüyorlar. Halbuki, bu seçimlerin sadece Irak'ta değil, bütün bölgede dengeleri değiştireceğini söyleyen Hoşyar Zebari ve onun büyükleri Barzani ve Talabani; bir de geçmişte olduğu gibi, şartlar değiştiğinde en fazla ketenpereye gelecek olanların başında Kürtlerin geleceğini akıl etseler belki daha dikkatli konuşurlardı... Ama onlar bugün fazla havaya girmiş durumda. Çünkü rüzgar onlardan yana esiyor. İstediklerini şu ana kadar tek tek elde ettiler. Bakalım ne kadar koruyabilecekler?! Evet, Irak'ta baştan sona şaibeli, hileli ucube bir seçim yapıldı. Katılma oranı hakkında da rivayetler muhtelif. Sonuçlar herhalde bir şekilde açıklanacak. Belki iyice kontrol edildikten sonra!.. Ve belli ki, Irak Şiiler ile Kürtlerin güdümlü yönetimine bırakılacak. "Güdümlü" bir hükümet ve meclis, egemenlik hak ve yetkisini nasıl ve ne kadar kullanabilir? Sonuç maalesef olumsuzdur. Bu ucube seçimler ülkeye barış getiremez. Ve bu seçimler yeni bir kavganın başlangıcı olacaktır.