Bugün söz milletin...

A -
A +

Demokrasinin özü ve ruhu halkın iradesidir. Bu iradenin tecelli ettiği istikamette, onu temsil görevini üstlenecek olan mekanizma tebellür eder... Ülke yönetiminde iki temel güç olan yasama yetkisi ve yürütme görevi, "seçim" denilen usulle ve halkın sandıkta açıkladığı reyleri ile, halk adına bu işi yapacak olanlara tevdi edilir. İşte bugün bu usul bir kere daha işleyecektir. Halkı temsil görevine talip olan siyasi partiler ile bağımsız kişiler, dün akşam saatlerine kadar, kendini tanıtma; plan ve programlarını anlatma ve ülke için koyduğu hedefleri açıklama noktasında, propaganda çalışmalarını tamamladı. Bugün artık vatandaş konuşacak... Burada konuşmadan kasıt, onun siyasi karar vermesidir. Demokrasinin erdemi de halkın verdiği bu karara, herkesin saygı duyması ve onu hazmetmesidir!.. Türkiye'de, gerçek manada çok partili siyasi hayatın başladığı 1950 yılından bu tarafa yapılan genel seçimler; büyük bir olgunluk içerisinde, kansız ve entrikasız şekilde gerçekleşmiştir. Seçim sandıklarından çıkan sonuç, belki her zaman istikrarlı bir yönetimin işbaşına gelmesini sağlayamamıştır ama; belli bir süre için iktidar ve muhalefet görevlerinin dağılımını günün şartlarına göre, yine kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde yapmıştır. 1950'den buyana yapılan her seçim, demokrasiyi ülkemizde biraz daha kökleştirmiştir. Bu seçimler de demokrasinin gelişmesi istikametinde çok önemli bir kilometre taşıdır. İnanıyoruz ki, yarın bu saatlere kadar tamamen netleşecek seçim sonuçları, ülkemizin siyasi gidişatını istikrar yönünde güçlendireceği gibi; ekonomik ve sosyal alandaki ilerleyişine de hız kazandıracaktır. Tek tük bazı olaylar dışında, büyük bir olgunluk ve sükunet içinde geçen propaganda döneminin, bugün aynı şekilde yapılacak seçimlerle sona ermesi herkesin arzusudur. Seçimlerin şaibeden uzak ve hakim teminatında olması; onun sonuçlarının kabullenilmesinde ve saygıyla karşılanmasında esas faktördür. Halkın seçime katılma oranı ne kadar yüksek olursa; sonuç da o kadar sağlıklı şekilde kendini göstermektedir. Dolayısıyla bugün, oy verme hakkına sahip her vatandaş; bu vatandaşlık görevlerini mutlaka ifa etmelidir. Günümüzde artık temsili demokrasinin ötesinde, katılımcı demokrasi hedeflenmektedir. Yani vatandaşın sadece seçimden seçime, sandık başına giderek oy kullanması değil; daha yüksek bir bilinçle yönetime katılması ve onu sürekli denetlemesi beklenmektedir. Şu halde, katılımcı demokrasiye geçebilmenin öncelikli şartı, vatandaşın oy verme bilincinin yükselmesidir. İletişim alanındaki muazzam gelişmenin bir yansıması olarak; bütün dünya ülkeleri, Türkiye'deki seçimleri çok yakından izlemektedir. Ülkemiz bu periyodik demokrasi sınavını başarı ile verecektir... Bu seçimler pek çok yönden, farklılık ve büyük önem arz etmektedir. Bugünkü seçim sonuçlarının şekillendireceği yeni dönemde; en önemli meselelerden biri de, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması olacaktır. Bunu başardığı takdirde, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile bütünleşme gayretleri de daha hızlı netice verecektir. Demokrasinin temel göstergesi olan seçimler, iktidar gücünün kansız ve entrikasız şekilde yürütülmesi ve el değiştirmesini temin eden hayati bir mekanizmadır. Bu özelliği dolayısıyla, seçimler her zaman gerilimi düşüren ve ülkede barış ve huzur ortamını sağlayan toplumsal mutabakat olmuştur. Bugün de, sandıktan aynı toplumsal mutabakatın çıkacağına inancımız tamdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.