Bütçe ve rakamların dili...

2007 Mali Yılı Bütçesi, Meclis'in 31 saatlik aralıksız çalışma rekoru sonunda, nihayet tamamlandı. 205 milyar Yeni Türk Lirası. Uzun yıllar katrilyon liralık bütçelere alışıldığı için, bu rakam tuhaf bir şekilde bazılarına az gibi gelebilir! Oysa paradan altı sıfır atılmış olmasının cilvesi bu. Aradan geçen zamana rağmen hâlâ daha eski bol sıfırlı ölçüleri kullanıyoruz. Mesela; bir YTL yerine, bir milyon lira demek bize daha kolay geliyor. Bütçe görüşmeleri demek, bir yerde hep rakamların konuşulması, daha doğrusu rakamlarla konuşmak demek. Dolayısıyla, son günlerde hep yüksek meblağlarda para harcanmasıyla ilgili hikayeleri dinledik. 'Rakamlar yalan söylemez' diye bir söz vardır. Ama, siyasetin dışında; rakamların bu denli tartışma konusu yapıldığı bir başka alan olmasa gerek. Siyaset enteresan bir meslektir. Bu meslekte beceri sahibi olanlar, istedikleri takdirde insanları kandırabilirler de. 1970'li yılların ikinci yarısında, Süleyman Demirel yeni yeni 'Artık trilyonları telaffuz etmeye alışmamız gerektiği'ni söylerken; biz epeyce seviniyorduk!.. Çünkü Demirel o dönemlerde 'BÖYÜK TÜRKİYE'yi anlatıyordu ve rakamların da büyümesi; hatta milyarların yetmeyip trilyonlara geçilmesi heyecan veriyordu. Politikacıların en büyük silahlarından biri de heyecandır. Bu heyecanı kitlelere taşıyarak başka bazı şeyleri de rahatlıkla empoze edebilirler. Yetmişli yıllarda, bizler ülkenin büyüdüğünü zannederken, mesela enflasyon rakamlarının da hızla büyümekte olduğunu fark edemedik! Ama çok geçmeden, o trilyonlar dahi yetmedi, katrilyonlara başvurmak zorunda kaldık. Bir milyon, beş milyon, on milyonluk banknotlar yetmedi, yirmi milyonluklarımız dahi oldu. Yabancılar bu rakamları duyunca büyük şaşkınlık geçiriyordu! İşte öyle bir ortamdan normal rakamlara dönmek; ilk anda kolay olmuyor. Enflasyon 35 yıllık aradan sonra; ilk defa tek haneli rakamlara gerilemiş. Katrilyonlar, milyarlara inmiş. Bunun yanında makro ekonomik dengelerde önemli düzelmeler olmuş. İktidar mensupları besbelli dersine iyi çalışmışlar; ekonomideki dikkat çekici gelişmeyi çarpıcı örneklerle anlattılar. Buna karşılık muhalefet kanadı kendi alanlarında benzer bir başarıyı sergileyemedi. Bütçe görüşmeleri ekonominin yanında, ülkenin diğer önemli siyasi konularının da konuşulduğu ortamdır. Bu görüşmeler vatandaşlar tarafından da dikkatle izlenir. Siyasetçilerin performansı değerlendirilir. Dünkü görüşmeler sırasında Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu izleyenler acaba hangi kanaate vardılar! Özellikle bu partinin mensupları, gelecek seçimleri de göz önüne alarak ne düşünüyorlar acaba? Gerçekten merak ediyorum!.. Bir saatlik konuşma süresini bile gerektiği gibi doldurmakta zorluk çeken bir lider, partisini nereye taşıyabilir ki? Liderlerin çapının gerçek manada görülebilmesi için, onların bazı ciddi testlerden geçmesi gerekir. Erkan Mumcu, 2007 Bütçesi dolayısıyla yaptığı her iki konuşmada da; bana göre hiç iyi bir görüntü vermedi. Sanırım o partiye mensup pek çok kişi bu konuşmaları dinledikten sonra büyük hayal kırıklığına uğramıştır. Yılların politikacısı ve aynı zamanda siyaset bilimi hocası Deniz Baykal da; herhalde dün Meclis'te yaptığı o konuşma ile, en büyük siyasi falsolarından birini yapmış oldu. Sayın Baykal'ın üslubu kimseyi şaşırtmadı. Ama konuşmasının muhtevası gerçekten kötü idi. Oysa Baykal gibi tecrübeli bir kimseden bu beklenmezdi. Dört yıldan beri tekrarladığı Hikmetyar fotoğrafı ve artık gına getiren başörtüsü polemiği dışında Baykal, akılda kalacak bir şey söylemedi. Deniz Bey, o hırçın tarzı ile belki dar çevresini biraz olsun tatmin etti ama; geniş kitlelerden çok kırık not aldığı düşüncesindeyim. Bu gidişle Baykal liderliğindeki CHP'nin, gelecek seçimlerde oy kaybetmesi sürpriz değildir. CHP'deki kıdemli siyaset bezirganları bu düşünceme tabii ki katılmayacaktır. Ama sandıktan çıkacak rakamlar, o kadar kesin ve somuttur ki; onların siyaseten esnetilmesi veya çarpıtılması mümkün değildir.