Daha önce bazı cenaze törenlerinde; "Türkiye laiktir laik kalacak!" şeklinde slogan atılmıştı. Ecevit'in cenazesinde buna yeni bir slogan daha eklendi: "Çankaya laiktir laik kalacak!" Sloganlara sınırlama getirmek mümkün değildir. Eğer bir ülkede konuşma ve gösteri yapma hürriyeti varsa, insanlar akıllarına gelen her şeyi konuşabilirler. Burada önemli olan insanların serbestçe konuşuyor, hatta bağırıyor olabilmesidir. Yoksa toplu gösterilerde söylenen her sözün; atılan her sloganın anlamlı ve doğru "içerik"li olduğu sonucuna varmak yanlış olabilir... Başbakan Erdoğan, Cumartesi günü partisinin kongresinde ve dün de grup toplantısında yaptığı konuşmalarda; bu çeşit sloganlara ve bu sloganlarda sık kullanılan bazı kavramlara temas etti. Bazı kesimlerin belli kavramları yıllar yılı kullanarak, sadece hamaset siyaseti yürüttüğünü, bu kavramların ülkeye ve vatandaşa yeni katkı, zenginlik ve refah getirmediğini ifade etti. Ülke gerçeklerine bakıldığı vakit, Erdoğan'ın bu ifadeleri doğru tespitleri yansıtıyor!.. Ancak CHP lideri Deniz Baykal; anlaşılan bundan rahatsız olmuş. Erdoğan'ın son cenaze töreninde; doğrudan kendisini hedef alan bu sloganları ve onları haykıranları eleştirmesi zoruna gitmiş... Diyor ki; "Sayın Başbakan, bu sloganlar sana karşı atılıyor sana!.." Bir siyasi lidere karşı muhalifler slogan atabilir. Buna muhatap olan sadece Erdoğan değildir. Geçmişte ve bugün, Sayın Baykal'ın da içinde olduğu bütün liderler hem lehte, hem aleyhte sloganların yüzüne karşı veya gıyabında haykırılması gerçeğini yaşamıştır, yaşamaktadır. Bu durumu ekstra bir gelişme imiş gibi lanse etmek işi abartmak olur. Burada Baykal'ın esas rahatsızlığı; galiba Erdoğan'ın eleştirilerinin ucunun bizzat kendisine uzanmasından kaynaklanmaktadır! Çünkü Deniz Baykal uzun zamandan beri, siyasette yeni fikirler, projeler ve açılımlar getirmek yerine; daha ziyade bazı kavramları slogan şeklinde tekrarlamakla siyaset yapmaya çalışıyor. Sürekli olarak "laiklik" ve "devlet"in tehlikeye girdiğinden bahsediyor. "Devletçilik" yaptığı yolunda yoğun eleştiriler alınca, bu defa laikliğin yanına devlet kavramını değil de "demokrasi"yi koyma zorunluluğu duydu... Kavramları slogan şeklinde tekrarlamak yeterli değildir. Önemli olan kavramların gerçek hayata yansıyacağı ortamı hazırlamaktır. İşte bu noktada samimiyet önemlidir. Aksi halde gerisi laf-u güzaf oluyor. Nitekim demokrasi ve özgürlük kavramlarını dilinden düşürmeyen birçok kimsenin; işine gelmediğinde, menfaatleri bozulduğunda yüz seksen derece dönüp işi diktaya alet olmaya kadar götürdüğüne çok şahit olduk! Dahası bazılarının demokrasi ve özgürlüğü, sadece kendilerinin iktidarı için bir araç olarak gördüğünü; bu olmayınca da rahatlıkla demokrasi dışı yöntemlere başvurabildiğini de gördük. Şu halde söylemlerle eylemlerin aynı olması gerekir. "Çankaya laiktir laik kalacak..." sloganları, esasen bazı kesimlerin uzun zamandır ısrarla gündemde tutmak istedikleri bir oyunun ismidir aynı zamanda. AK Parti kongresinin sonuçları da hep bu açıdan yorumlanıyor bazılarınca... Deniliyor ki, bazıları birtakım metotlarla, Tayyip Erdoğan'ı tahrik edip âdeta "zorla" Çankaya'ya çıkarmaya çalışıyor! Acaba Çankaya'ya çıkma işi öyle iddia üzerine çıkılması gereken bir yer mi? Dahası Tayyip Erdoğan, bunca yıllık siyasi tecrübesine rağmen, öyle kolayca dolduruşa gelecek biri midir? Yani meseleyi "Kasımpaşalılık" derekesine indirip, (Madem beni aksi yönde zorluyorsunuz, işte size rağmen çıkıyorum...) demeye tevessül edecek kadar hisleriyle hareket edecek birisi midir? Sayın Erdoğan, Çankaya meselesini nisan ayına kadar konuşmayacağını net bir şekilde ifade etti. Ama karşı taraf meseleyi kaşımaya devam ediyor. Her gün yeni bir senaryo ortaya atılıyor. Herhalde Erdoğan ve arkadaşları da bunları takip edip değerlendiriyor. Bazen son derece dikkat çekici şeyler de dillendiriliyor. Mesela Emre Kongar diyor ki: "Biz laikler için en tehlikeli senaryo, Erdoğan'ın güven duyduğu birini Çankaya'ya çıkarıp, kendisinin Başbakan olarak kalmasıdır..." Galiba bu şekilde, AK Parti'nin bir dönem daha tek başına, rahatça iktidara gelebileceğinden endişe ediyor!