CHP bocalamaktan kurtulamaz!..

A -
A +

Salı günleri yapılan parti grup toplantıları, siyasetin barometresi gibidir. Liderlerin performansına bakarak, ülkenin siyasi gidişatı hakkında ciddi veriler edinebilirsiniz... Geçen toplantıda Başbakan Erdoğan her zamanki gibi çok formda idi. 28 Şubat Sürecinin soruşturma geçirdiği bir dönemde, milli iradeye ve o iradenin temsil ve tecelli yeri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1920 yılındaki ilk açılışına dair yaptığı açıklamalar ilginçti. Atatürk'ü referans vererek, 1920'lerdeki yaklaşımı ve uygulamaları, tarihi belgelerinden aynen alıntılayarak, ciddi bir hafıza tazelemesi yaptı. Askeri darbe ve müdahaleler konusunda hâlâ daha lafı dolandırmaya çalışan Kemalist kesim için, bu hatırlatmalar cidden çok gerekli idi! Zira, 28 Şubat soruşturmasının lafı edilir edilmez, telaşa kapılan ve bunu "intikam alma" olarak algılayan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin sırtındaki kamburlar atılmadıkça, Partisinin zinhar halktan yeterli desteği alamayacağını anlamakta zorlanıyor. Bu kambur, özetle CHP'nin devletçi ve Kemalist mirasıdır. Kılıçdaroğlu bu mirası savundukça, Erdoğan tarihi belgeleri gün yüzüne çıkararak, siyaset ringinde kendisini kum torbasına çeviriyor! Salı günü yine böyle oldu. CHP'nin geçmişinde çok net biçimde din karşıtlığı var... Detaylara girmeyip, Başbakan Erdoğan'ın camilerin ahır olarak kullanılması, Kur'an kurslarının kapatılması, Kur'an öğreniminin yasaklanmasına dair açıkladığı belgeleri, hatırlatmakla yetineceğim. Kılıçdaroğlu aksi yönde müdafaa yapmaya çalışıyor. Ancak dini konularda hiç altyapısı olmadığı ve ekibi de, kendisini yeterince bilgilendirmediği için, çok yanlışlıklar yapıp açık veriyor. Tabii Başbakan da bu açıkları kolayca siyasi gole çevirip CHP kalesine dolduruyor... Mesela CHP Liderinin kunut dualarını ayet-i kerime ve surelerle karıştırması gibi!.. Oysa CHP bünyesinde emekli diyanet görevlileri de var. Bunlar partide ne iş yaparlar acaba? Sadece dini konular değil, daha başka ve basit konularda bile, Ana Muhalefet Lideri gaf yapıyor... Onun konuşma metinlerini hazırlayan ekip, işini ne kadar düzgün yapıyor acaba? Bu soruyu sormamızın nedeni şu: Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakanı mal varlığını AK Parti sitesinden ilan etmeye davet ediyor. Oysa Erdoğan'ın mal varlığı dokuz buçuk seneden beri orada yayınlanıyor! Neyse, daha önemli hususlar var. Şudur: CHP Kemalizm kamburundan kurtulmadıkça, çağdaş bir sosyal demokrat hüviyete kavuşamaz ve sağ siyaset yelpazesine karşı, alternatif bir sosyal ve ekonomik proje geliştiremez. CHP'liler bu yazdıklarıma çok bozulabilir, ama hayatın gerçeği bu! Yani, Kemalist sloganlarla peynir gemisi yürümüyor. Lider değiştirmekle de bu işin olmayacağı görüldü... İşin temelinde başka işler var. O da CHP'nin hâlâ daha, siyasi rekabeti; demokratik esaslar çerçevesinde yürütmek yerine, demokrasi dışı odaklar ve özellikle askeri cenahı yedeğe alarak yapmaya kalkışmasıdır. 28 Şubat Sürecinde Orduyu bir "sivil toplum örgütü" olarak niteleyen Baykal'lı CHP'yi,1999'da halk sandıkta barajın altına itiverdi. Ama bundan ders çıkarmayan Baykal, 27 Nisan e- muhtırasında da, ekibi ile birlikte aynı şarkıyı söyledi. Baykal ve ekibi trajik bir şekilde tasfiye edildi. Sırada kim var dersiniz?!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.