Kemal Derviş'in CHP Yönetiminden istifasını ele alan çarşamba günkü yazımızla ilgili olarak Gaziantep Milletvekili Sayın Abdülkadir Ateş aradı. Kendisiyle telefonda uzunca bir görüşme yaptık. Yazımızda kendisi ile ilgili bir alıntı da olduğundan, arama ihtiyacı hissetmiş. Sayın Ateş özetle, hem kendisinin hem de CHP'nin değişime karşı olmadığını anlattı. CHP'nin amblemindeki "altı ok"tan birinin de devrimcilik (İnkılapçılık) olduğunu, devrimciliğin de değişimi zorunlu gördüğünü ifade etti. Ateş ayrıca CHP'nin Sosyalist Enternasyonal'e üye olduğunu, bu kuruluşun evrensel sekiz ilkesini, CHP'nin altı oku ile birleştirerek özellikle 1970'lerden itibaren Türkiye'nin yararlandığı pek çok düşünce ve program geliştirdiklerinden bahsetti. Abdülkadir Ateş, Kemal Derviş'in CHP için önerdiği sentezin de gerçeklerle bağdaşmadığını, ayağı yere basmayan görüşler olduğunu belirterek, kendisinin Parti Grup Toplantısında, Kemal Derviş'in raporundaki yanlışlıkları dile getirdiğini ve bu rapora karşı 20 sayfalık karşı bir rapor hazırladığını da söyledi. Ancak bu raporun öncelikle parti organlarında değerlendirilmesini istediği için, henüz basına ve kamuoyuna deklare etmediğini dile getiren Ateş, Kemal Derviş'in hazır bulunduğu toplantıda kendisinin akademisyen kimliğine istinaden şöyle de bir ifade kullandığını belirtti; "Bu tez sınıfta kalmıştır. Bir hoca olarak önüme böyle bir tez gelseydi, geçer not alamazdı..." Prof. Dr. Abdülkadir Ateş, telefon konuşmasında bazı örnekler de vererek, Kemal Derviş'in ileri sürdüğü görüşlerin Türkiye gerçeklerinden uzak olduğunu iddia etti. Şöyle bir örnek verdi: "Sayın Derviş çiftçiye verilen devlet desteğinin kaldırılmasını istiyor. Ama mesela Amerika'da her çiftçi aile başına devletin verdiği destek 14 bin dolar mesabesindedir. Türkiye'de ise bu miktar sadece bin dolar seviyesindedir... Oysa iki ülkedeki çiftçilerin mali gücü ve geliri arasında zaten dağlar kadar fark var! Aynı şekilde AB ülkelerinde de çiftçi aile başına verilen destek 13-14 bin dolar mertebesindedir..." Kemal Derviş'e bunlar hatırlatıldığında ise, "ABD de desteği kaldırsın..." şeklinde görüş serdediyormuş. Telefonda bu konulara değinen Prof. Ateş, başka bir noktaya da dikkat çekti. O da şu; Kemal Derviş, parti yararından ziyade, kendi ismi etrafında şekillenen çalışmalar yürütüyor. Bu tür kişisel reklama girecek şekilde bir siyaset tarzının da tasvip edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Öyle anlaşılıyor ki, hali hazırda CHP'de olan ve orada kalarak siyasete devam edeceğini açıklayan Kemal Derviş'le ilgili tartışmalar sürecek. Ama CHP içinde, Yönetime karşı giderek yükselen seslerin çalışmaları da devam edecek gibi. CHP'nin değişime taraftar olup olmadığı noktasında sadece Sayın Ateş'in görüşleri ile iktifa etmek mümkün değil elbet... Yığınla karşı görüş var. O zaman ortada en az iki durum var demektir. Birincisi, CHP değişimciliğini yeterince ve gerekli biçimde ortaya koyamıyor! İkincisi de en iyimser veya toleranslı ifade ile, bu değişim yeterli değil. Derviş'in değişimi önerdiği ve istifa ettiği aynı Grup Toplantısında Sayın Baykal, açıkça bu türden bir değişime karşı olduklarını beyan ederek şöyle dedi: "Kromozomlarımızı değiştirmek istiyorlar... CHP'nin kromozomlarını değiştiremezler!" Anatomi ve genetik bilimi terminolojisini kullanan bu siyasi söylemle tam olarak ne anlatılmak istendiğini doğrusu ben anlayamadım. Bazı tahmin ve spekülasyonlarda bulunmak mümkün. Partinin özüne ve öz değerlerine taallûk eden bir değişimin geri çevrilmesi anlaşılabilir. Ancak ülkesel ve küresel gelişmelere ayak uydurmak için kaçınılmaz değişim yeteneğinin de gerektiği gibi sergilenmesi gerekir. Yani sözle değil, fiilen de değişimi gösterebilmek lazımdır. CHP'yi bu açıdan izlemeye devam edeceğiz...