CHP'de Dersim çatlağı...

A -
A +

Onur Öymen'in geçen salı günü Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın vahametine, galiba ilk defa bu köşede biz dikkat çekmiştik... Sonra başkaları devam ettirdi. Dünkü gazete sütunlarında, Öymen âdeta mitralyöz ateşi altına alınmıştı. Bakalım bu tırmanma nereye varacak... 10 Kasım günü, kürsüdeki Öymen'e CHP grubunun yüklediği yığın psikolojisiyle, biraz da değişik bir ruh hali içinde alkışlarla destek veren Kemal Kılıçdaroğlu, aradan beş gün geçtikten sonra; daha doğrusu annesinin cenazesini Tunceli'de, cemevinden kaldırdıktan sonra, bu defa moda tabiriyle ona tersten çakmaya başladı!.. Besbelli, Tunceli'de kendisine taziyede bulunan hemşehrileri; Kılıçdaroğlu'na Onur Öymen'in, Dersim olayları hakkında söylediklerine sessiz kalmasından, hatta alkışla destek vermesinden dolayı hayli sert sitemlerde bulunmuşlar... Şayet öyle olmasaydı Kılıçdaroğlu, beş gün önce alkışladığı milletvekili arkadaşını; bu defa "gereğini yapmalı..." diye, açıkça istifaya davet eder miydi? Peki CHP'de bu Dersim çatlağı büyür mü? Sanmam. Öymen-Kılıçdaroğlu zıtlaşmasında kimin kazançlı çıkacağını ise, zaman gösterecek. Şimdilik görünen o ki, Onur Öymen'in öyle kolay teslim olmaya niyeti yok. Kılıçdaroğlu'nun istifa davetini, "Ben zaten gereğini yaptım..." diye biraz da hafife alıyor. Hatta başlangıçta dolaylı özür gibi anlaşılan, bazı açıklamalarını, giderek ters yönde ve katı şekilde tekrarlıyor. Yani özü itibariyle hiç de geri adım atmıyor. Atmaya da niyetli görünmüyor. Öyle ki, Atatürk'ün uygulamalarını öne sürerek, kendisini korumaya almaya çalışıyor. Şu sözler Öymen'in Akşam Gazetesi'nden Özlem Çelik'e verdiği röportajdan alınma: "... Operasyonlarda 'yan hasar' dediğimiz bir durum vardır. Atatürk'ün Dersim'de yaptıklarını anlatırken bize faşist diyorlar. Ben faşistsem Dersim isyanını bastıranlar neydi?.." Yani, demeye getiriyor ki; 'Bana Faşist derseniz, Atatürk'e; dönemin başbakanları İnönü ve Bayar'a, Genelkurmay Başkanı Mareşal Çakmak'a daha beter Faşist demiş olursunuz... Siz ne dediğinizin farkında mısınız?!' Öymen'in böyle Atatürk'le korkutarak, eleştirileri savuşturma yöntemi, pek işe yarayacak gibi görünmüyor. Dokuz boğumluk boğazdan, lafı en hesaplı ve de en dikkatli çıkardığı bilinen diplomasi mesleğinden emekli Onur Öymen'in, elbet bir bildiği vardır. Bu konuda, daha heyecanlı ve ona göre daha az deneyimli Kılıçdaroğlu'nun; bundan önce de, içinde yer aldığı kimi parti içi ihtilaf ve polemiklerden biraz da yara alarak çıktığını dikkate alırsak, CHP Genel Merkezinde; hem ideolojik yapı, hem de rejim (establishment) desteği açısından daha dezavantajlı olduğunu söyleyebiliriz! Bu arada CHP'den başka siyasi adresi olmayan Alevi vatandaşlar, bir müddet düşük yoğunluklu tepki verebilirler. Lakin daha öncelerde de olduğu gibi, bu soğukluğun bir şekilde giderileceğini bekleyebiliriz... Bütün bunlar olurken, benim dikkatimi en fazla çeken husus, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in içine girdiği derin sessizlik... Hemen her meseleye maydanoz olmaya meyyal Kamer Bey, ancak Kılıçdaroğlu'ndan sonra Öymen'i istifaya davet edebildi!.. Bu kadar tereddüt etmesinin sebebi neydi acaba?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.