Yüksek Seçim Kurulu 28. Dönem Milletvekili seçimlerinin kesin resmî sonucunu açıkladı… Buna göre TBMM’de on iki ayrı parti temsil ediliyor. Bu çok sesli ve renkli Meclis’ten yeni bir anayasa çıkar mı? Çıkmalı!..
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu istisnasız bütün siyasi partiler kabul ediyor ve her fırsatta dillendiriyor… Öteden beri devam edegelen bu söylem, artık pratiğe dökülmeli ve ülkemizin mübrem ihtiyacı hâline gelen yeni, insicamlı ve günümüz şartlarına cevap veren bir sivil anayasa hayata geçirilmelidir. Çiçeği burnunda yeni parlamentodaki siyasi dağılım ve temsil kabiliyeti, buna gayet müsait görünüyor! Yeter ki siyasetçiler sorumluluk alıp bu tarihî fırsatı değerlendirebilsin… Hakikaten bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu fırsatın değerlendirilmesi hâlinde hem Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin revize edilerek aksayan tarafların düzeltilmesi mümkün olacak, hem de Türkiye’nin çağdaş yönetim anlayışında, hukuki ve demokratik standartların yükseltilmesi, temel hak ve hürriyetlerin korunması ve garanti altına alınması hususunda, kuvvetler ayrılığı prensibinin daha dengeli biçimde tesis edilmesi sağlanmış olacaktır. Bunu gerçekleştirilebildiğimiz takdirde de kronik siyasi ve ideolojik çekişmelerin azalması, toplumsal barışın güçlenmesi, dolayısıyla Türkiye’nin beklediği huzura kavuşması temin edilmiş olacaktır…
Yeni Meclis tablosunu buradan bir kere daha hatırlatarak devam edelim; YSK’nın duyurduğu 14 Mayıs seçimlerinin kesin sonucuna göre; AK Parti 268, CHP 169, YSP 61, MHP 50, İyi Parti 43, Yeniden Refah Partisi 5, TİP 4 milletvekilliği kazanmış bulunuyor. Bu tablonun içinde; CHP listelerinden seçilen DEVA Partisinin 15, Gelecek Partisinin 10, Saadet Partisinin 10 ve Demokrat Partinin 3 vekili var. Ayrıca AK Parti listelerinden seçilmiş olan HÜDA PAR’ın 4 vekili de var. Keza CHP’den seçilen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ile AK Parti listesinden seçilmiş olan DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ı da hatırlatmak gerekiyor. Velhasıl çok sesli ve çok renkli yeni bir parlamento, beş yıl için yasama görevi ifa edecek…
Yukarıda işaret ettiğimiz üzere, Millet Meclisinin en önemli görevi yeni bir anayasa yapmak olacaktır. Bu görevi başardığı takdirde, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devletine de ilk sivil ve modern anayasayı kazandırma şerefine kavuşacaktır…
Daha önce birçok defa yeni anayasa için teşebbüsler oldu. Ne var ki, hiçbirisi mutlu sona erişemedi. Bundan on yıl önce, kapsamlı bir anayasa çalışması gerçekleştirildi ve tali derecedeki 48 madde üzerinde mutabakat da sağlandı. Ancak anayasanın temel maddeleri konusunda bir uzlaşmaya varılamadı ve tabiatıyla o çalışma da başarısızlıkla sonuçlandı… Yeni Meclis artık bu sahada bir başarı ortaya koyabilmeli. Meclis aritmetiği buna müsait görünüyor. İdeal olan, TBMM’nin topyekûn bir uzlaşma ile yeni anayasayı inşa etmesidir. Lakin bu ütopik bir şey! Şu hâlde nitelikli çoğunlukla mesele halledilmelidir. AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeniden Refah Partisinin milletvekili sayısı 366. Yani anayasa için gerekli beşte üç nitelikli çoğunluğu sağlamış bulunuyor. DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Partinin 38 vekili de eklendiğinde, sayı 404’e ulaşıyor. Yani üçte iki ekseriyete… Siyasetin sağ yelpazesinde uzun aradan sonra, ilk defa böyle bir tablo karşımıza çıkıyor.
28. Dönemde görev yapacak olan milletvekilleri bu tabloyu çok iyi değerlendirmeli. Ve özellikle, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ile Gültekin Uysal, ayaklarına gelen tarihî fırsatı kaçırmamalıdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “BU BİR REFERANDUMDUR” kampanyasına rağmen, güçlendirilmiş parlamenter sistem formülünün halkımız tarafından kabul görmediği gerçeğini teslim etmelidir. Şu hâlde yeni bir siyasi açılımla, Millet İttifakı çerçevesinde yürütülen beyhude politikaların sağ cenahta oluşturduğu kırgınlık ve aşınmaların giderilmesi, böylece bazı kayıpların telafi edilmesi mümkündür. Bu beş yıllık dönemde, adı geçen liderler ile partileri, anayasa için inisiyatif alarak, önemli bir politik çıkış yapabilirler ve sağ siyaset yelpazesinde manevra alanlarını genişletebilirler. Keza yeni anayasa yapım sürecinde, Millet İttifakı diyaloğunun kazanımlarını da devreye sokarak, daha geniş uzlaşma gayretlerinde, CHP ve YSP ile olumlu ilişkiler tesis etme kolaylığını gösterebilirler… Eğer bunu başarabilirlerse, ülke siyasetinin rahatlamasına ciddi katkıda bulunmuş olurlar. Bu arada, olumlu ve yapıcı karakterde muhalefet görevini de önemli ölçekte sağ yelpazeye çekerek, Türkiye’de; alternatif siyasi etki kapasitesini merkez sağın yakınında bir adreste yedeklemiş olurlar! Özetle dile getirmeye çalıştığımız bu siyasi niyet ve temayül şayet pratiğe dökülürse, memleket çok şey kazanacaktır. Aksi hâlde günlük siyasi polemiklerle zaman ve enerji heba edilmiş olur. Bunun da vebali büyüktür.
Evet, tekrar belirtelim; Yeni Parlamento mutlaka yeni anayasayı inşa etmelidir. Bu görevi ifa etmede, Millet İttifakı’nın bileşenleri olan beş partiye (İYİ Parti, DEVA, GELECEK, SP ve DP) de çok kritik bir rol düşmekte. Ve dahi aynı zamanda bu kendileri için altın bir fırsattır…