"Cumhuriyet Kadını Profili..."

A -
A +

"Cumhuriyet Kadını Profili" nasıl tanımlanabilir acaba? Burada herhangi bir prototip üzerinde, fikir birliğine varmak mümkün müdür? Yani "Cumhuriyet Kadını" denilirken, belli bir ideoloji dışında değer tanımayan; bunun için de toplumun büyük ekseriyetini dışlamaya kalkan, kendileri gibi giyinmeyenleri gerici sayan; bağnaz ve agresif bir tipi mi anlayacağız? Son günlerde baş örtüsüne karşı meydanlara taşınıp, çeşitli nümayişlerde bulunan bir kısım kadınların iddialarına bakılırsa, böyle anlamak lazım... Ancak gerçekte, tabii ki durum böyle değildir. Değildir çünkü; yalnızca saçlarını sarıya boyatmakla, dudaklarına ruj sürmekle, tuhaf kıyafetler içinde balolarda dans etmekle veya sosyal faaliyet diye; kanaryasevenler derneklerinde konken oynamakla, veyahut yerli yersiz bağırıp çağırmakla; garip birtakım sloganları haykırmakla, modernlik ve ilericilik filan olamayacağı açıktır!.. Onun için bu gibi kavramların, daha ciddi ve detaylı biçimde tartışılmasında toplumsal fayda vardır. Zira içi boş klişelerle, sosyal ve kültürel meseleleri, toplumsal yapı ve toplumsal değişmeyi izah etmek mümkün değildir. Bu arada "Cumhuriyet Kadını Profili", durduk yerde değil; CHP'li Arıtman'ın yol açtığı tartışmalar dolayısıyla gündeme geldi. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın ismi, çok sık biçimde ve provokatif olaylarla duyuluyor! Bayan Arıtman son olarak, üyesi olmadığı halde, katıldığı Anayasa Komisyonu toplantısında; sebebiyet verdiği nahoş kavgayla gündemi işgal etti... Baş örtüsü ile ilgili anayasa değişikliği teklifini destekleyen milletvekillerine; ağır hakaretlerde bulunan Arıtman'a, sözlerini geri alması konusunda ısrarlı telkinler yapılmış ama o, hatalı tutumunu değiştirmeye hiç yanaşmamış. Hatta bunun "abuk" bir teklif olduğunu bile ifade etmiş ve her zaman söylediği sözün arkasında olmakla öğünmüş!.. Güya milletvekili yeminine gönderme yaparak; Anayasa Komisyonundaki AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin tamamını hedef alıp; "Birkaç saat sonra yapılacak oylamada, kim namuslu kim şerefli belli olacak..." türünden çirkin saldırıda bulunan Arıtman'a; MHP'li Deniz Bölükbaşı: "Cumhuriyet Kadını Profili bu mu?.." diye tepki göstererek, toplantıyı terk etmiş... Sayın Bölükbaşı, başarılı bir büyükelçi idi. Kendi müktesebatına uygun biçimde; yani diplomatik nezaket çerçevesinde, ama çok anlamlı ve derin bir cevap vermiş. Merhum babası Osman Bölükbaşı da, Türk siyasetinde zengin esprili, keskin ve polemikçi üslubu ile meşhurdur. Şayet Baba Bölükbaşı o komisyonda mevcut olsaydı (Ki, ben kendi hesabıma olmasını çok isterdim...) Canan Arıtman'a muhakkak ki, çok farklı bir tonda cevap verirdi ve herhalde o cevap da, uzun süre hafızalarda tazeliğini korurdu... Geçenlerde, Meclis Başkanı Sayın Köksal Toptan, Parlamentomuzda espri yapma kabiliyetine sahip politikacıların pek bulunmamasından yakınıyordu. Oysa biliyoruz ki geçmişte; yerine göre hem ince espri hem de, keskin ve etkili polemik yapabilen birçok siyaset adamımız vardı... Siyaset tarihinde, iz bırakan espri ve polemikler epeyce fazladır. Mesela İngiliz Parlamentosunda, bayan vekil Bessie Braddock, kurt politikacı Churchill'e; "Sen sarhoşsun!.." diye laf attığında, muhatabının cevabı literatüre geçecek kadar müthişti. "Evet Bessie ben sarhoşum. Ama sen de çirkinsin! Yarın sabah ben ayılmış olacağım. Senin çirkinliğin ise hep kalacak..." Anayasa Komisyonu'nun olaylı toplantısında, milletvekillerinin karşılıklı laf atmasında, maalesef hakaret çok ama, ince espri hiç yok! Oysa böyle gergin ortamlarda, esprinin havayı yumuşatmak gibi bir etkisi de vardır. Diğer taraftan "taşı gediğine koyan" bir espri, bazen muhatabı tam teslim alır ve tartışmayı devam ettirip tırmandırmasına set çeker. Malum toplantıda, bayan vekiller arasında da sert tartışmalar yaşanmış. "Canan Arıtman kendi seviyesine uygun bir konuşma yaptı..." tepkisinde bulunan AK Partili Ayşenur Bahçekapılı'ya; Arıtman; "Sen de başını ört, git evinin hanımı ol..." diye çıkışmış. Bahçekapılı'nın cevabı şöyle olmuş: "Senin gibi olacağıma, başımı gururla kapatırım..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.