Dağ daha doğurmadı ki!..

A -
A +

CHP'nin Ergenekon soruşturması konusunda, neden bu kadar tepkisel ve aceleci davrandığını anlamak gerçekten zor... Bugüne kadar sürekli olarak, "Ortada daha iddianame bile yok... Hapisteki insanlar ne ile suçlandığını bile bilmiyor..." tezini işleyen CHP yetkilileri; iddianame mahkemeye verilince, bu defa başka telden çalmaya başladı. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek; alelacele şu açıklamayı yaptı: "Dağ fare doğurdu!.." Oysa dağ daha doğurmadı ki!.. Hem bu telaş ve acele niye? Bilinmeyen bir sıkıntı mı var? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin; dün 2455 sayfalık iddianame hakkında, çok kısa bir açıklama yaptı. Çok kısa diyoruz çünkü; ekli bilgi ve belgelerinin tam 441 klasör tuttuğu belirtilen, 2455 sayfalık iddianame hakkında, savcının yaptığı açıklama yalnızca bir sayfadan ibaret! Bunun da sebebi belli. Yani hukuki prosedür böyle gerektiriyor. İddianame, mahkeme tarafından kabul edilene kadar açıklanamıyor. Dolayısıyla Başsavcı dün, yalnızca iddianamede hakkında suç isnadı bulunan sanık sayısını (48'i tutuklu, 38'i tutuksuz olmak üzere 86 kişi) ve hangi suçların isnad edildiğini söyledi. Hepsi bu kadar. Özyürek'in terminolojisi ile ifade edersek; dağın fare doğurup doğurmadığını, ancak iddianame aleniyet kazanınca göreceğiz. Ama CHP yetkililerinde sanki bir panik havası var. Bu durum sadece "avukatlık" meselesi ile izah edilebilecek gibi de görünmüyor. Ek iddianamenin geleceği resmen bildirildiğine göre, yoksa turpun büyüğü torbada mı? Şüphelilerin suçlandığı cürümler son derece ağır ve vahim... Terör örgütü kurmak ve yönetmek, terör örgütüne üye olmak, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapamaz hale getirmek... Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan... Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek... Patlayıcı madde bulundurmak, Danıştay Saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması suçlarına azm ettirmek, kişisel verileri kaydettirmek... Devletin güvenliği ile ilgili gizli belgeleri temin etmek, askeri itaatsizliğe teşvik etmek... Bu suçlarla ilgili ceza kanunu maddelerinde, 15-20 yıl ağır hapisten tutun da; ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar cezalar var. Yani öteden beri bazılarının iddia ettiği gibi, söz konusu iddianame öyle "fasa fiso" filan değil. Durum çok ciddi!.. Uzun zamandan beri, tartışma konusu olan ve emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu ile sürülen; "Günlük"lerin iddianamede yer almamış olması, kimilerini garip bir biçimde sevindirmiş görünüyor... Ancak bunların ileride bir şekilde, gündeme gelmeyeceğini kim söyleyebilir? Demek ki heyecana kapılmadan ve acele etmeden, daha da önemlisi peşinen ve acele ile ne iddianame ne de mahkeme süreci hakkında kesin hükümler vermeden neticeyi beklemek gerekiyor... Medyanın bir kısmında; (İddianamenin beklentileri tam olarak karşılamadığı...) türünden yorumlar yapılıyor. Bence yine acele etmemek lazım... Şunu da sormak gerekiyor: İddianameyi acaba kim veya kimler mecraından saptırmak istedi? Son günlerde kimler, kasıtlı biçimde, görmediği iddianamenin muhtevasını farklı yerlere çekmeye çalıştı? Bunu, medyanın yayınlarından kolaylıkla çıkarmak mümkün... Bir de düne kadar, bu soruşturmayı tamamen görmezlikten gelen bazı medya organları ve mensuplarının, birdenbire dönüş yapması var... Bu değişimi nasıl izah etmeli? Neyse, hele şu dağın ne doğuracağını bir görelim de!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.