Başbakan doğru söylüyor: "Kaybeden darbe çığırtkanları olacak..." Ne yazık ki, memleket de kaybediyor! İşte birkaç gün içinde, beş milyar dolarlık yabancı sermaye kaçtı gitti... Dolar 1.300'e tırmandı. Ülkede bir biçimde siyasi kriz çıkarmak için, evvela ekonomik kriz çıkarmaları gerekiyor... Gözaltına alınan birileri öyle demiyor mu: "Davayı açtırıyoruz... Dava açılınca ekonomik kriz çıkar..." 28 Şubat Döneminde de, bulanık suda balık avlayanlar; bankalardan en az 50 milyar dolar hortumlamışlardı... Sonrasında da 2001 krizi patlamış ve en az 45 milyar dolarlık sermaye yurt dışına kaçmıştı. Doların yüzde iki yüz artmasıyla Türkiye, bir gecede yarı yarıya fakirleşmişti. Evet, darbe çığırtkanları kaybedecek ama; hâlâ kuyruğu dik tutmaya çalışıyorlar. Birileri soruşturmayı yürüten savcıya açıkça gözdağı veriyor. Gerçi o "abilik" yaptığını söylüyor ama, yaptığı basbayağı tehdit!.. Orta yerde, dört milyon sayfa olduğu söylenen bilgi-belge var!.. Bunlar tasnif edilip, kamu davasının dosyasına konduğunda; abiler, amcalar, dayılar ile şürekası yerlerini öğrenir elbet. 'Ergenekon'u hâlâ "fasa fiso" olarak göstermeye çalışanlar da, durumun ciddiyetini belki kavrar... Bazıları da ha bire, AK Parti yetkililerine akıl veriyor: "Her şeyden vazgeçin. Yalnızca kendinizi savunun..." demeye getiriyorlar. Doğru dürüst askerlik yapan herkes gayet iyi bilir ki: "En iyi savunma taarruzdur..." Onun için AK Parti Yöneticileri, Anayasa değişikliği ve referandum da dahil, meşru olan her imkânı değerlendirmek durumundadır. Aksi halde hem ülke; hem de demokrasi kaybetmeye devam eder!.. Buna izin verilmemelidir. Bolu Belediye Başkanı ne yapmış? Başsavcının kapatma davası için hazırladığı, uzun iddianamede yok yok... En başta Başbakan Erdoğan için 61, Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç için 16, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için (Dışişleri Bakanlığı dönemine ait) 10, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik için 9 adet söylem ve eylem sıralamış... Daha sonra diğer milletvekilleri ve belediye başkanları geliyor. Bolu Belediye Başkanı Alaattin Yılmaz, hakkında beş yıl siyaset yasağı istenen 71 kişiden biri... Kendisine isnat edilen suç ise şu: "... 2004 yılı Kasım ve Aralık aylarında, belediyenin görevi içinde bulunmadığı halde, belediyeye ait otobüsü mescit haline dönüştürdüğü..." Yılmaz, halktan gelen yoğun istek üzerine; pazar yerinde kadınlar için ilave bir WC yaptırmış. Bir de ulaşım için kullanılmayan bir otobüsün; pazara gelen vatandaşlar tarafından, bir nevi mescit olarak kullanılmasına izin vermiş. Evet... Bunun için 69'uncu sıradan yasaklı listesinde! "Ben yanlış bir şey yapmadım. Halktan gelen yoğun isteklere, eldeki imkânla geçici olarak cevap vermeye çalıştım..." diyor, Alaattin Yılmaz. Ayrıca; "Durmak yok, hizmete devam..." diyor, Başkan Yılmaz. Bolu için 25 metrelik, 35 metrelik çevre yollarından tutun da, 400 bin kişilik nüfus (Bolu'nun hâli hazırdaki nüfusu 100 bin civarında...) için temiz su arıtma tesislerine kadar, şehrin gelecek elli yılını şekillendirecek, altyapı çalışmaları hızla devam ediyor. Plan ve imar şablonu çalışmaları, hep ileriye dönük ve milyonluk bir şehir kapasitesine göre kurgulanıyor... Netice: Herkesin bir vizyonu var. Kimi "halka hizmet" der, kimisi de halkın ibadetini bile, tehlike olarak görür!