Darbe, zurna ve zırva!..

A -
A +

Günlerdir Newsweek isimli Amerikan dergisinin son sayısında çıkan, "Darbe geliyor mu?-The coming coup d'Etat?" başlıklı makale tartışılıyor. Makaleyi yazan "uzman", uzun süredir Amerika'da yaşayan ve çeşitli düşünce kuruluşlarında (think-tank) çalışan bir Türk vatandaşı. Adı Zeyno Baran... Amerika'da isimleri farklı olmakla birlikte, temel hedefi ABD'nin küresel hegemonyasını sürdürmek olan think-tank kuruluşlarının sayısı hayli kabarıktır. 2000 yılı başlarında bu sayı 136 idi. Bugün itibariyle daha da artmış olabilir. Bu düşünce kuruluşlarının pek çoğunda Yahudi kökenli uzmanların sayısı hatırı sayılır miktardadır. JINSA (Jewish Institute for National Security Affairs) ve CSIS (Center for Strategic and International Studies) gibi bazıları ise, doğrudan ve tamamen Musevilerin kontrolündedir. Zeyno Baran'ın halen "kıdemli uzman" sıfatıyla çalıştığı Hudson Enstitüsü de; hem Musevilerin, hem de bugünkü Bush Yönetiminin bel kemiğini oluşturan Neo-Con'ların yoğun olduğu bir kuruluş. Mesela "Karanlıklar Prensi" lakaplı Richard Perle, bu kuruluşun mütevelli heyeti üyesi... ABD'deki bu düşünce kuruluşlarında "Türkiye uzmanı" sıfatıyla çalışan başka Türk kökenli şahıslar da var ve zaman zaman yazdıkları rapor veya makalelerle gündeme geliyorlar. Bunların aldıkları eğitim, kendilerine verilen mali destekler ve karmaşık ilişkileri, sık sık polemiklere konu olan noktalardır. Nitekim Zeyno Baran'ın; "2007 yılında Türkiye'de askeri darbe olma ihtimali yüzde 50-50'dir" temasını işlediği ve tabiatıyla rahatsızlığa yol açan makalesinden sonra, kimliği ve kişiliği sorgulanırken; onun da bazı "duygusal" ilişkilerine dikkat çekildi... Bu uzman vatandaş, aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza'nın da "bayan arkadaşı" imiş... "Stratejik" meselelerde işin içine para ve cinsellik gibi "tamamen duygusal" unsurlar karıştığı vakit, durum çok değişebilir! Sabah'tan Fatih Altaylı, Baran'la ilgili bu durumu; "Zurnanın zırt dediği yer..." olarak değerlendiriyor ve doğal olarak, darbeye dair söz konusu spekülasyonları, ABD hariciyesinin üç numaralı koltuğunda oturan isme atfediyor... "Zurnada peşrev olmaz" derler; acaba, Zeyno, Bryza'nın davulunu mu çalıyor?!. Türkiye'deki siyasi-ekonomik ve askerî durumlarla ilgili olarak, Amerikan medyasında yazı yazan Türk ve gayri Türk birçok isim var. Bunlardan bazılarının yazdıkları, çoğu kere saçma-sapan nitelikte oluyor ve çok geçmeden de asılsızlığı tescil ediliyor. Yakın geçmişte yazılan buna benzer iddia ve yorumlar neredeyse tamamen unutuldu. Ancak bu yalan-yanlış iddiaları ve komplo teorilerini kaleme alanların kişilikleri ve ilişkileri ise hafızalarda yerini koruyor. Zeyno Baran'dan gayrı, onun bazı hemcinslerinin de yeni kıtadaki serüvenleri, medya mesleğinin çoğu erbabı tarafından bilinmiyor değil... O sebepledir ki, bilinen özellikleri dolayısıyla, bu uzmanların yazdıkları yazılar, objektif ve bilimsel analizler olmaktan ziyade; çoğu kere sübjektif ve duygusal düşünceler olarak değerlendiriliyor ve tabii ciddiyet derecesi de ona göre belirleniyor! Yani eskiden böylelerinin yazdıkları ve söyledikleri heyecan uyandırırdı. Ama artık durum çok farklı. Zeyno Baran da "Her askeri darbe antidemokratik olarak değerlendirilemez..." gibi uçuk fikirler ihtiva eden yazısında, kırdığı potları düzeltmek adına; "Çevir kazı yanmasın" türünden ilave açıklamalar yaptı. Lakin mızrak çuvala sığacak gibi değil tabii!.. Baran gibi, ülkemizle ilgili rahatsız edici şeyler yazan bazı Amerikalı gazetecileri de hatırlarsınız. Wall Street Journal gazetesinden Robert Pollack, Washington Times'dan Frank Gaffney ve American Enterprise Institute adlı think-tank kuruluşundan Michael Rubin vs. Bunlar da aldıkları tepkiler karşısında geri adım atmak durumunda kalan bazı isimler. Şimdilerde, Türkiye hakkında çok daha başka şeyler söylüyorlar. "Türkiye'de darbe olabilir" türünden komplo teorileri, son olayda da açıkça görüldüğü üzere; artık "zırva" olarak değerlendiriliyor ve ciddiye alınmıyor. Bu durum, şüphesiz demokrasinin geldiği seviye adına, en önemlisi de ülkemiz adına çok sevindiricidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.