Bugünlerde Suriye ile ilgili olarak, medya organlarında hayli fazla miktarda haber ve yorum yer alıyor. Bunun sebebi, Suriye'nin önde gelen özel sektör kuruluşlarından Mas Şirketler Grubu'nun (Mas Economic Group) ev sahipliğinde, Türkiye'den kalabalık bir gazeteci ve akademisyen topluluğunun bu ülkeyi ziyaret etmesi. Ben de bu vesile ile, Suriye'ye üç günlük bir seyahatte bulundum. Edindiğim intibaları ayrı bir formatta, köşe yazılarından biraz daha geniş şekilde, ayrıca aktarmaya çalışacağım. Bugün sadece girizgâh mahiyetinde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Tam on bir yıl önce, yine bu mevsimde Suriye'nin başkenti Şam'a indiğimde çok farklı bir atmosfer vardı... Ama geçmişe takılıp kalmaktan ziyade, mevcut durumu doğru şekilde analiz etmek ve geleceğe dönük isabetli bir vizyon ortaya koymak, ülkeler arası ilişkilerde elbette büyük önem arz ediyor. 2000 yılı Haziran'ında hayata gözlerini yuman babası Hafız Esad'dan sonra, Cumhurbaşkanlığı görevini devralan Beşar Esad'la birlikte; Suriye'de yeni bir dönemin başladığı, artık herkesçe kabul edilmektedir. Suriye'nin değişen yüzünü, sadece başta Şam olmak üzere; büyük şehirlerde yükselen modern binalarla, caddelerde sayıları her geçen gün artan son model arabalarla, lüks mağaza ve restoranlarla, hemen her Suriyeli yetişkinin elindeki cep telefonlarıyla; yahut her evin çatısına kurulmuş, birden fazla çanak antenleriyle anlatmak yeterli olmaz. Şüphesiz bunlar, geçmişe kıyasla ekonomik gelişmenin bariz birer göstergesidir. Suriye'ye diğer Arap memleketlerinden hatırı sayılır bir sermayenin de geldiği biliniyor. Ancak, ekonomi ve ticaretin yanında; esasen ülkedeki siyasi ve hukuki düzenin, sosyal hayatın bütününü şekillendirmesine; yani vatandaşların hareket serbestisiyle sağlanabilecek daha kaliteli bir hayat standardı ve yaşama sevincinin hüküm sürdüğü bir atmosfere dikkat etmek gerekiyor. Elbette Suriye'de bugün için, Batılı anlamda bir demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Ama 2000 yılı öncesine göre bugün, Suriye; hem içeride daha açık bir idareye sahip, hem de dışarıya dönük olarak bölgesel ve küresel gelişmelere ortak olmak isteyen bir rejimle yönetiliyor. Eskiden bu ülkede muhalefetten hiç eser yok iken, bugün basın organları mesela hükümeti, bakanları, bürokrasiyi pekala eleştirebiliyor... Suriye bu değişimin de dışarıdan görülmesini özellikle istiyor. Bu anlamda kalabalık gazeteci grubu ile düzenlenen gezi, bir imaj çalışması. Suriyeliler bu anlamda, almaları gereken daha çok mesafenin bulunduğunu da iyi biliyorlar. Özetlersek, Suriye olumlu yönde kabuk değiştiriyor... Ülkenin önünde, Arap-İsrail ihtilafından ve Lübnan meselesinden kaynaklanan büyük zorluklar var. ABD ve yakın zamanlara kadar AB'nin izole etme politikalarına karşı, Suriye gösterdiği ciddi direnişin sonuçlarını da almaya başladı. Bunun en güçlü işaretlerinden biri, AB ile imzalanan ortaklık anlaşmasıdır. Birkaç günlük yazı serisinde, Suriye'deki gelişmeleri daha detaylı ele alacağız.