Değişim, lider ve vizyon...

A -
A +

istanbul Üniversitesi ile Türk Gelecek Araştırmaları Vakfı (TÜGAV) tarafından düzenlenen "Değişim Liderleri Zirvesi", tam da Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da değişim rüzgârlarının en kuvvetli biçimde estiği bir dönemde gerçekleşiyor. İki gün sürecek ve yirmiden fazla oturumda, çeşitli bölgesel ve küresel meselenin ele alınıp tartışılacağı bu zirveden, değişimle ilgili çok önemli mesajlar sadır oluyor. Zirvenin açılış bölümünde İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, bilim dünyası ile değişim süreçleri arasındaki ilişkileri çok çarpıcı örneklerle anlattı. Yer darlığı dolayısıyla burada detayına giremeyeceğimiz bu konuşmanın okuyucularımız tarafından diğer yayın kaynaklarından izlenmesini tavsiye ederim. Başbakan Erdoğan da açılış bölümündeki konuşmasında, değişim ve liderlik ilişkilerine, liderlerin değişimde oynadığı önemli rollere vurgu yaparak özetle şunları söyledi: "Türkiye mevcut rejimiyle, demokrasi tecrübesiyle, bugün ulaştığı ileri demokratik standartlarla, değişimi yöneten iradesiyle, İslam ile demokrasinin yan yana olabileceğini tüm dünyaya başarılı şekilde göstermiştir..." "Türkiye'nin Yeni Rolü ve Bölgesindeki Etkileri" başlıklı 1. oturumda söz alan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, akademisyen ve siyasetçi kimliğini mezcederek, dinleyicileri de heyecanlandıran bir konuşma yaptı. Davutoğlu, değişime karşı direniş gösteren statükocu; veya değişimi risk olarak görüp buna göre tepki veren reaktif ve değişimi doğasına uygun biçimde okuyan ve bu çerçevede doğasına uygun biçimde davranan vizyoner tavırların söz konusu olabileceğini ifade ederek şöyle dedi: "Eğer değişimin doğasına uygun vizyoner tavırlar ortaya konursa, değişime uygun yeni bir dünya düzeni kurulabilir. Şayet değişimin doğasına aykırı olarak statükocu bir tavır sergilenirse, değişimcilerle statükocular arasında çatışmalar meydana gelir..." Ahmet Davutoğlu özetle şöyle devam etti: "İki vizyon çarpışıyor... Biri İpek Yolu vizyonuna sahip olan bizim vizyonumuz. Diğeri de, bizim de dahil olmaya çalıştığımız (AB) ve Edirne'ye vize duvarı örmek isteyen statükocu vizyon..." Dışişleri bakanı buradan AB çevrelerine sert mesajlar göndererek şöyle bir soru sordu: "Avrupa Birliği, Türkiye'nin insan potansiyelini bir risk olarak mı, yoksa bir değer olarak mı görüyor?" Zihninde bir resim olmayanların değişimi doğru algılayamayacağını belirten Bakan Davutoğlu; "Bizim zihnimizde bir resim var. Biz Orta Doğu'da ve Balkanlar'da sınırların kalkmasını, anlamsızlaşmasını istiyoruz. Yüzyıllarca birlikte yaşayan halkların tekrar birlikte yaşamasını istiyoruz..." Davutoğlu'nun konuşmalarına daha sonraki yazılarımızda da temas edeceğiz. Aynı oturumda konuşan Suriye Cumhurbaşkanı Sekreteri Bayan Şa'ban da, ABD ve Batı'ya karşı çok sert mesajlar ihtiva eden ve salondan büyük alkış alan bir konuşma yaptı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.