Devlet hasta ise, neden hasta?!.

A -
A +

Genelkurmay eski başkanlarından Org. Yaşar Büyükanıt, Beykent Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta epeyce tartışma uyandıracak şeyler söylemiş. Mesela demiş ki: "Devlette kurumlar arasında güvensizlik varsa, şüpheler varsa o devlet sorunludur. Ben asker olarak emniyetin istihbaratına güvenmiyorsam, çünkü bana istihbarat getirecek kurum benim hakkımda istihbarat topluyor. Bunlar gerçek vakalar. Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığına, MİT Emniyete, Emniyet MİT'e güvenmiyor. O zaman bu devlette hastalık var. Bu kurumların uyumlu çalışmasından anayasa gereği Başbakan değil, Cumhurbaşkanı sorumlu..." Tam da "Ergenekon Terör Örgütü" olduğu iddia edilen yapılanma ile ilgili, ikinci iddianamede; sanıklardan emekli Org. Şener Eruygur'a, "Sayın Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı niçin zehirlemek istediniz?" sorusunun sorulduğu ve sanığın bu soruyu cevapsız bıraktığı ile ilgili haberlerin ve keza Büyükanıt'ın eşi ile ilgili daha önce internet sitelerine sızdırılan spekülatif haber ve yorumlarla ilgili bilgilerin tartışıldığı bir sırada; Sayın Büyükanıt'ın böyle bir konuşma yapmış olması, tesadüf de olsa çok dikkat çekici bir durum!.. Öncelikle şu soruyu sormamız gerekiyor: Şayet iddia edildiği gibi bu devlet hasta ise, hastalığının kaynağı ve sebepleri nedir? Bu arada şunu da belirtelim, Sayın Büyükanıt'ın hem anlatım üslubunda problem var, hem de konuşmasında teknik hatalar epeyce fazla... İstihbarat birimleri arasındaki iş birliği ve bilgi paylaşımı ayrı, bir kurumun hiyerarşi düzeni içinde diğerine istihbarat toplaması ayrı... Sayın Büyükanıt acaba, 28 Şubat Dönemi'nde, mutasavver bir darbe hazırlığına karşı, emniyetin yürütmüş olduğu (Onbaşı Sarmusak ve Bülent Orakoğlu davalarını hatırlayın!) istihbarat çalışmasından yakınmak istemiş olabilir mi? Diğer taraftan Anayasa hükmüne göre (md. 104), Cumhurbaşkanı devletin başı sıfatıyla, devlet organlarının (Dikkat buyurunuz "organları" diyor, "kurumları" demiyor. İ.K.) uyumlu çalışmasını gözetir. Burada kastedilen yasama, yürütme ve yargı organlarıdır. Yani söz konusu olan, Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı; yahut MİT ile Emniyet arasındaki uyum, değildir. Cumhurbaşkanı "yürütmenin başı"dır. Hükümetin başı değildir. MİT de Cumhurbaşkanlığına değil, Başbakanlığa bağlıdır. Tıpkı Genelkurmay Başkanının Başbakana karşı sorumlu olması (Md. 117) gibi... Sayın Büyükanıt kurumlar arasındaki güvensizlikten bahsederken, nedense bazı kurumların kendi yetkileri dışına çıkarak, yasal olmayan yollardan istihbarat toplamasını, bu arada kebapçılara varıncaya kadar kişi ve kuruluşları fişlemesini, keza bu işte devlet memuru olmayan bazı subay ve astsubayların eşlerinin yine yasal olmayan bir biçimde görevlendirilmiş olmasını dile getirmemiş... Yani güvensizliğin kaynağını irdelemede pek yüzeysel davranmış. Eğer biraz derinlemesine analiz yapmış olsaydı, kendisi ve eşi hakkında, yasal olmayan araştırmaları, gayri meşru yollardan bilgi toplanmasını değerlendirmek durumunda kalabilirdi!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.