Dikkat!.. Paşinyan “dolduruşa” gelmemeli!..

Sesli Dinle
A -
A +

On yıllardır Rusya ile Diaspora arasında sıkışıp kalan ve çok yanlış politikalarla ülkeyi büyük sıkıntılara sokan Ermenistan yönetimi şayet dikkatli olmazsa, daha ciddi sıkıntılara maruz kalacak. Dikkat, dikkat!..

 

 

 

Karabağ’da yaşadığı hezimetten sonra, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, içeride ve dışarıda çok büyük açmazlara düşmüş durumda… 2020 yılındaki 44 günlük savaşta, Azerbaycan’a karşı yaşadığı büyük hezimete rağmen, Paşinyan Ermenistan halkının oylarıyla tekrar iktidar olmayı başardı. Ancak Paşinyan ve ekibi bu fırsatı değerlendiremedi. Kamuoyu desteği bu denli arkasında iken, bir an evvel gerçekçi şekilde barış sürecini başlatmış olsaydı, belki de bugün Ermenistan ve Paşinyan çok daha rahat bir durumda olacaktı. Ama bunu yapamadı. Esasen Ermenistan halkı, on yıllardır Rusya ile Diaspora arasında yaşanan savrulmalar ve baskılar sebebiyle, bir türlü kendisi için doğru olan tercihleri yapamadı. Gelinen noktada Ermenistan yönetimi, açıkça ve doğrudan Diaspora baskılarına merbut olarak, Batı hesabına yine yanlış kararlar alıyor… Bu kararlar kesinlikle Ermenistan’ın yararına olmayacak. Bugünden söyleyelim!.. Hâlâ göbeğinden bağlı olduğu Rusya ile bağları birdenbire koparmak ne derece mümkün olur acaba? Ermenistan şayet tamamen Batılı küresel güçlere bel bağlayarak, yeni ve radikal adımlar atmayı düşünüyorsa, öncelikle Batı'ya güvenmiş bulunan Ukrayna’nın düştüğü hâle bir bakmalı! Batı, Ukrayna meselesinde barıştan değil, savaştan yana tavır koydu. Daha açıkçası stratejik menfaatleri için Ukrayna’yı sonu gelmeyecek bir vekâlet savaşına sürükledi… Netice ortada. Ermenistan, yol yakınken, her şeyi gözden geçirip yeni ve çok daha vahim hatalara düşmemeli.

 

Evet, Amerika, Fransa ve diğerleri, Karabağ’da barıştan yana hiç tavır koymadılar. Otuz yıl boyunca Minsk Grubu, barış ve çözüm adına en ufak bir gayret göstermedi. Sonunda Azerbaycan, üç yıl önce hakiki bir zaferle işgal altındaki topraklarının büyük ekseriyetini kurtardı. Varılan mutabakata göre, Ermenistan geriye kalan yerlerdeki işgalci askerlerini geri çekecek ve sözde “Dağlık Karabağ Özerk Yönetimini” feshedecekti. Üçüncü husus olarak da, Nahçıvan ve Azerbaycan’ı doğrudan birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru'nun açılması için, taahhüdünü yerine getirecekti. Ama Ermenistan bunların hiçbirini yapmadı. En sonunda; Azerbaycan bu defa antiterör operasyonunu başlatarak, 23 saat içinde hem işgalci Ermeni unsurlarını topyekûn saf dışı bıraktı hem de işgal altında kalmış topraklarının tamamını kontrol altına aldı. Ve nihayet Karabağ’daki sözde Ermeni Özerk Yönetimi de kendini feshetti. Bu çok hızlı gelişmelerin hemen akabinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Nahçıvan’da bir araya gelerek Ermenistan yönetimine bir kere daha barış çağrısında bulundu. Türkiye ve Azerbaycan’ın bu ülkeye uzattığı barış elini, Paşinyan Hükûfmeti daha fazla gecikmeden tutmalı ve kalıcı barışın bir an evvel inşa edilmesi için gayret göstermeli. AB’ye, Fransa’ya, Diaspora’ya, Amerika’ya ve geri kalan kim varsa, kendisini yanlış yönlendiren bütün unsurlara boş yere güvenmeyi terk etmeli.

 

Bay Paşinyan’a bu köşeden biz de seslenelim; sakın Macron’dan, onun Dışişleri Bakanı Catherine Colonna’dan medet ummasın!.. Ermenistan ABD ile askerî tatbikat yaparken, Azerbaycan Karabağ’da Ermeni çetelerine karşı antiterör harekâtını başlattı. Peki, ne oldu? Washington veya Paris, bu harekâtı durdurmaya yönelik bir adım attı mı? Şimdi de Fransa’nın dış bakanı Colonna, Ermenistan’ı ziyaret ederek askerî iş birliği ve silah temini konularında görüşmeler yapıyor… Nafile çabalar bunlar. Fransa’nın gazına gelerek, Ermenistan, on yıllardır ceremesini çektiği yanlış politikaları sürdürmeye kalkışmamalı. Yani savaş yerine barışı tercih etmeli. Ermenistan’ın menfaati savaşta değil barıştadır. Ve bu fırsat şimdi ayağına gelmiş bulunmaktadır. Tekrar etmekte fayda var: Dikkat, Paşinyan asla Batı’nın dolduruşuna gelmemeli. Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsünü imzalayarak, Rusya Lideri Putin’in tutuklanma yolunu açmaya filan kalkışması tehlikeli bir kumardır. Bunun Ermenistan’a maliyeti ağır olur!

 

Keza, Karbağ’da bundan böyle barış aleyhine atılacak herhangi bir adım, Türkiye’nin desteğine sahip Azerbaycan tarafından, ağır cezalandırılır… Fransa’daki Diaspora'nın politik baskısı altında, Macron ve bakanlarının; hiçbir zaman altını dolduramayacakları laflar etmesi, Ermenistan’ı hataya sevk etmemeli.

 

Bakınız, Aliyev ile Paşinyan arasında İspanya’da yapılacak görüşme, Batı’nın tarafgir ve kötü niyetli yaklaşımları sebebiyle iptal oldu. Erivan Yönetimi, şunu hiçbir zaman unutmamalı: 1990’ların başında Karabağ’ı işgal eden güç, Ermenistan’dan ziyade, cephesinde bizzat savaşan Rus kuvvetleri idi… Ama artık devir çok değişti. İşte, Azerbaycan’ın 1990’lara nazaran ne kadar güçlendiğini, Ermenistan yediği son büyük tokattan da anlamış olmalı!

 

Kafkaslarda bambaşka hesapları olan Batı ile tuzu kuru Diaspora'nın, daha fazla Ermeni halkının canıyla oynamasına Erivan izin vermemeli. Barış fırsatını kaçırmamalı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.