Dokuz çuval belge, yahut bir çuval inciri berbat edenler!

Darbe teşebbüsleri ile ilgili çok önemli belgeler ortaya çıkıyor... Ama bazıları için nedense, ıvır zıvır konular daha önemli!.. Gölcük Donanma Komutanlığında, İstihbarat Müdürünün makamında, parke döşemenin altına saklanmış dokuz çuval (belki de on çuval) belge, bir ihbar sonucu, imha edilmeden evvel ele geçirildi. Medyaya yansıyan haberlere göre, bu belgelerde neler yok neler... Ta 1997 -1998'lere uzanan ses kayıtlarından tutun da, Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz vb. darbe planları ile Şener Eruygur'un Cumhuriyetçi Çalışma Gurubu faaliyetlerine, Darbeye sıcak bakmadığı için sürgüne gönderilecek komutanlar; Poyrazköy gömülerinden, Albay Dursun Çiçek'in halen yargılandığı Islak İmza davasının seyrini değiştirebilecek yeni ıslak imzalara kadar, bol bol malzeme var. Şimdiye dek her seferinde, Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalar arasında irtibat bulunmadığını; ilgisiz davalarda suçsuz yere alakasız kişilerin yargılandığını filan öne süren kimi kalemler ilginç bir sessizlik içinde. Önümüzdeki haftalarda, ne "KAĞIT PARÇASI" diye küçümsenen, ne de "BORU" diye yutturulmak istenen silahların öyle yenilir yutulur cinsten olmadığını, net biçimde gördüklerinde veya kendilerine gösterildiğinde, bakalım bazıları nasıl kıvıracak?! Önemli başka gelişmeler de var... İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, ÇYDD (Çağdaş yaşamı Destekleme Derneği) ve ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı) ile ilgili iddianameyi kabul etti. Bu iddianamedeki bazı bilgiler, kimilerinin gözlerinin faltaşı gibi açılmasına yol açabilir... Mesela hakkındaki bütün bilgi-belge, şüphe ve iddialara (misyonerlik de dahil...) rağmen, çağdaş bir yaşam için genç kızlara kol kanat gerdiği ve dolayısıyla "bir kahraman" olduğu yolunda sürekli propaganda yapılan Türkan Saylan'a iletilen gizli ve özel dosyalar... Biraz daha açalım: İddianamede ismi ve rütbesi açıkça yazılı amiralin şu hitabına ne dersiniz: "Saygıdeğer hanımefendiciğim: Cumhuriyetin geleceği ve korunması için, Deniz Eğitim ve Öğretim Kurumları'na bağlı okullarda okuyan öğrencilerin önemi...", "Dolayısıyla öğrencilerle tanıştırılan kızların öğrencilerle olan irtibatının aksatılmaması..." Demek ki, Cumhuriyetin geleceği ve korunması neye bağlıymış? Anlamadıysanız şunu da okuyunuz: "Kızların teğmenlerin evine sık sık giderek, onları kontrol altında tutulmaları..." Şimdi Cumhuriyeti koruma yollarını anlamışsınızdır artık!.. Amiral bu konudaki dikkat ve hassasiyeti "Hanımefendiciğine" kibarca hatırlatma gereği de duyuyor: "Söz konusu dosyaların her zamanki gibi gizli ve özel olduğunu biliyorsunuz. Özeninize teşekkür ediyorum..." Hanımefendinin ne kadar özen gösterdiği, iddianamenin diğer sayfalarında teferruatıyla mevcut... Mesela Bedrettin Dalan ile olan temaslar ve birlikte yürütülen işler. Öğrencilere burs faaliyeti kılıfı içinde çevrilen dolaplar... Ergenekon Davasında yargılanmakta olan rektörlerle gizli kapaklı, son derece ilginç irtibatlar vs. vs. Hangi üniversitelerin faaliyet alanı haline getirildiği... Deşifre olan örgüt elemanları ve eylemleri sebebiyle yargıya yakayı kaptıran öğrenciler için yapılacak özel muamele, kız ve erkek öğrencilerin birlikte rahatça kalabilecekleri yeni evler ve mahalleler... Hepsi ama hepsi çok ince ve sinsice planlanmış ve uygulamaya konulmuş. Bakalım bu davalar daha hangi noktalara uzanacak?!