Bilinen klişeyi bir kere daha tekrarlayalım: Eğer camdan bir köşkte oturuyorsanız, başkasının penceresine taş atmayın... Yahut halk arasında yaygın olan yukarıdaki deyiş: Yani çalma kapısını, çalarlar kapını! CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, bir süredir dürüstlük ve "siyasete ahlakı hakim kılma" iddiasıyla, iktidar partisi ve onun bazı mensupları hakkında, peş peşe çok sayıda iddialarda bulundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat ile olan tartışmaları öyle alevlendi ki; yoğun itirazlara rağmen, Meclis çatısı altında ve kimilerince "Düello" olarak nitelenen o sevimsiz tartışmaya kadar tırmandı. Neyse ki, korkulan olmadı ve tartışma, Meclis'in itibarını daha fazla zedeleyecek bir noktaya varmadı. Ancak olay burada kapanmadı. Tartışma devam ediyor. Ve galiba bundan sonrası Sayın Kılıçdaroğlu'nu, siyasi etik açısından daha fazla zora sokacak... Meclis'teki tartışma sonrasında bir kısım medyada yapılan değerlendirmelerde; tuhaf bir biçimde Kılıçdaroğlu, düellonun galibi ilan ediliyordu. Hatta bazıları, adı geçen kişiyi peşinen "on - sıfır" galip başlamış gibi, tarafsız ve objektif(!) yayınlar yapıyordu... Kendileri gibi yalan yanlış yazmayan medyayı "Yandaş medya veya biat medyası" gibi çirkin nitelemelerle cerh etmeye çalışan malum medya; acaba şimdi Sayın Fırat'ın ortaya koyduğu ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun düpedüz halkı ve medyayı aldatmaya yönelik oyunu karşısında ne yapacak? Ne yapacaklarını söyleyeyim: Daha önce yaptıkları gibi pişkince savuşturacak ve unutturtmaya çalışacaklardır!.. Kılıçdaroğlu'nun "nüfuz ticareti" diye salladığı belgenin tarihi ne? 02.08.2007. Peki Fırat'ın şirket ortaklığından ayrıldığı tarih: 01.09.2007. Demek ki, bu yazının gönderildiği tarihte kendisi henüz şirkete ortak... Üstelik belgede şirket TIR'larının "kırmızı hattan" çekilmesi diye bir şey yok. Ama Kılıçdaroğlu bunların hepsini ileri sürdü. Diğer taraftan 1994 yılında yapıldığı iddia edilen hayali ihracatla ilgili de, durumu açıklayan yeni belgeler ortaya çıktı. Olayın hayali ihracat değil, İktisat Bankası'nın TMSF'ye geçmesinden kaynaklanan bir işlem olduğu anlaşılıyor... Sadece Menas'a, değil o dönemde ihracat yapan pek çok şirkete uygulanmış. Evet...hikaye epeyce uzun. Ama sonucu belli: Günlerdir toplumu elektriklendiren Kılıçdaroğlu, iddialarının altında kalacak gibi görünüyor. Diğer taraftan Kılıçdaroğlu'nun kendisi ile ilgili yeni bilgi ve iddialar da ortaya dökülmeye başladı... Mesela SSK Genel Müdürlüğü döneminde, akraba-i taallukattan tam yetmiş kişiyi kuruma yerleştirmesi vs. Bir de, CHP'nin "KALE" diye nitelendirdiği Çankaya Belediyesindeki rüşvet ve yolsuzluklarla ilgili; Başkan Muzaffer Eryılmaz'a ait ses kayıtları... Bakalım devamı nasıl gelecek? Bu arada Dengir Fırat, Sayın Baykal'ın mal varlığı ile ilgili çok yakıcı ve ısrarlı sorular soruyor. Sormaya da devam edeceğini söylüyor... Yazıyı bağlarken biz de bir hususu soralım: Acaba Fırat'a yüklenen medya Kılıçdaroğlu'nun durumunu ve belgelerle ilgili göz bağcılığını "tarafsız" olarak ele alacak mı?