Dünyada ve bölgede önemli şeyler oluyor…

Sesli Dinle
A -
A +
 
Seçim takviminin yaprakları bir bir düşüyor…  6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, Türkiye’nin gündemini büsbütün değiştirince, seçim atmosferi de kökünden etkilendi.
 
Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylığı müracaat sürecinin akabinde, bu defa ittifak protokollerinin resmiyete geçirilmesine sıra geldi. Bunlar rutin işler olduğu için, normal işleyişte dikkat çekici bir yönü yok. Evrak eksiklikleri dışında pek konuşulmuyor dikkat ederseniz. Ancak 14 Mayıs seçimleriyle ilgili en fazla köpürtülen konu, kamuoyu yoklamaları…
 
Sosyal medyada kaynağı, yeri, zamanı ve araştırma sicili belirsiz yahut gri olan pek çok anket üzerinden, ha bire seçim tahminleri üfürülüyor. Ne olduysa oldu, bugüne kadar bütün anketlerde hep altlarda dolaşan, hatta kendi partisindeki iki belediye başkanının da açık ara gerisinde görünen Kemal Kılıçdaroğlu, birdenbire seçimin favorisi gibi gösterilmeye başladı!.. Normal şartlarda, herhangi bir partinin veya adayın oylarında, roket misali yükselişlerin yaşanmasına hep şüphe ile bakılır. Zira normal ve alışılagelen bir durum değildir bu. Hâlihazırda yaşanan veya yaşanıyormuş gibi gösterilen oy kaymalarının, sahadaki gerçekleri yansıtmadığını bilmek için araştırma uzmanı olmaya gerek yok. Gelgelelim, yerli ve yabancı odaklar, sosyal medya desteğiyle bunu topluma yutturmak için var gücüyle çabalıyor. Bu beklenmeyen bir durum değildi zaten. “Dünyadaki en önemli seçim” olarak nitelendirilen 14 Mayıs seçimlerine, muhakkak surette müdahale etmek için, hangi merkezlerde ne gibi işler pişirildiği epey önceden ortaya dökülmüştü… Olup bitenler bu senaryoların yansıması.
 
İyi Parti’nin, “Kumar ve Noter Masası” diye tanımladığı Masa'ya malum baskılarla döndürülmesi… HDP’nin öteden beri hazırlanan desteğinin, Kandil’deki PKK elebaşları tarafından epeyce propaganda edildikten sonra resmen ilan edilmesi… Böylece Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin de adayı hâline gelmesi… Nedense bu hususta, Altılı Masa bileşenleri deve kuşu misali kafalarını kuma gömüyor. Bunun istisnası Yavuz Ağıralioğlu oldu. Partisine tuzak kurulduğunu (Daha önce Meral Akşener de aynısını söylemişti…), bu şekilde Altılı Masa’ya angaje edilmesine itiraz ettiğini söyledi. Yavuz Beyin itirazı devam ediyor. Ama partisi bunu sessizce geçiştirmeye çalışıyor!.. Fakat HDP ve FETÖ cephesinde bambaşka bir hava pompalanıyor. Bölücü Örgüt Başı Öcalan’ın özgürleştirilmesinden tutunuz da, devlet kurumlarından uzaklaştırılmış olan FETÖ terör örgütü elemanlarının yerlerine dönmesine kadar, her şeyi ters yüz etmek üzere hazırlık yapıyorlar… HDP’nin desteğini alan Kemal Kılıçdaroğlu da onlardan farklı şeyler söylemiyor. Anlayacağınız şaka yapmıyorlar! Ama bugüne kadar, kurgulanmış seçim anketleriyle kimsenin iktidar olamadığı meydanda. Dolayısıyla gürültü patırtıya halkımız bu defa da pabuç bırakmayacaktır.
 
Bu arada, içeride seçim sandıklarında yapılmak istenen manüplasyona dikkat kesilirken, hemen yanı başımızda vukua gelen çok ciddi olaylara da kayıtsız kalmamalıyız. Bir müddet önce Amerikan Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Suriye’nin kuzeyine gizli bir ziyaret yaptı. Ziyaret faş olunca da Türkiye tepki gösterdi ve izahat istedi. Bunun üzerine sadece kendi birliklerini (900 kişilik) denetlediğini söyledi. Ama hemen akabinde CENTCOM Komutanı aynı bölgeye gitti. Bu defa oradaki PKK/YPG elemanlarıyla da görüştü…
 
Çok geçmeden Irak’ın Kuzeyindeki Duhok vilayetine bağlı Amedi ilçesi kırsalında bir helikopter düştü. Helikopterde PKK’lı teröristlerin olduğu ortaya çıktı. ABD bu kazada ölen teröristleri kahraman diye niteleyip başsağlığı diledi. Derken düşen helikopter sayısının iki olduğu iddia edildi. Ancak bu kesinlik kazanmadı. ABD adına açıklama yapan sözcüler, bu helikopterle ilgilerinin olmadığını ileri sürdü. Lakin mızrak çuvala sığmıyordu. Millî Savunma Bakanımız Hulûsi Akar, terör örgütüne destek verenlerin suçüstü yakalandığını resmen duyurdu! Evet, Irak’ın kuzeyinde hangi güçler, ne zamandan beri teröristleri helikopterlerle uçuruyor? Aslında bu sorunun cevabını herkes biliyor…
 
14 Mayıs sonrasında, Türkiye bu meseleye daha yakından bakacak.
 
 
Beri tarafta, Asya-Pasifik bölgesinde de ciddi olaylar yaşanıyor. Bilindiği üzere, bir müddet evvel ABD; casusluk faaliyeti için kullanılıyor olabilir diye Çin’e ait balonları, pahalı füzeler atarak düşürmüştü… Bu defa Çin, ABD’ye ait savaş gemisinin karasularına girdiğini ileri sürerek sert tepki gösterdi. İki küresel güç hayli zamandır elense çekiyor! Bakalım, sonuç nereye varacak? Hatırlanacağı üzere kısa bir müddet önce de, Rusya, Karadeniz üzerinde bir ABD İHA’sını (insansız hava aracı) düşürmüştü…
 
ABD ile Rusya, Ukrayna savaşı dolayısıyla çok sık gerilim yaşıyor. Bu gerilim adım adım çok tehlikeli noktalara tırmanıyor. Tam da bu ortamda, Çin ile Rusya stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. Bunlar oldukça önemli gelişmeler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.