Encümen-i Dâniş... Kim nece danışır?

A -
A +

Evvela başlıktan dolayı meydana gelebilecek bir yanlış anlaşılmanın önünü kapatalım. "Dâniş" ifadesini Türkçe'deki danışma kelimesi ile karıştırmayalım. Dâniş, Farsça'da ilim, bilgi ve kültür demektir. Mesela İran'da, üniversiteye "Danışgah" denilir... Diğer taraftan, Azeri lehçesinde, "danışma" konuşma anlamında kullanılır. Yani Encümen-i Dâniş, danışma kurulu filan demek değildir. "İlim Meclisi" veya "Bilim Kurulu" olarak anlamak gerekir. Bu anlamda, "Encümen-i Dâniş" bir düşünce kuruluşu (Think-tank)dur. İçinde ağırlıklı olarak emekli general ve sefirlerin yer aldığı bu kuruluş hakkında, doğru ve detaylı bilgiyi, Başyazarımız Sayın Yılmaz Öztuna verdi (Bkz. 19 Ocak 2009). Ben tarihçesinden ziyade, bir parça faaliyetlerine dikkat çekmek istiyorum... Bu düşünce kuruluşumuz, üyeleri olan seçkin kişilerin düzenli olarak bir araya gelmeleri; ülke meseleleri hakkında beyin fırtınası yapmaları fonksiyonunu ifa ediyor(muş). Bu faaliyetin sonucunda, ortaya çıkan değerlendirmeler de; bir rapor hâlinde devletin üst kademe yöneticilerine, takdim ediliyormuş(muş). (Muş) ekini kasten parantez içinde yazdım. Zira bu kuruluşun varlığından ve faaliyetlerinden, kamuoyunun büyük kısmı daha yeni haberdar oluyor. Şahsen ben, şimdi hayatta olmayan bir eski üyenin anlatması ile, epey zamandır Encümen-i Dânişin işleyiş biçiminden haberdardım ama, doğrusu, daha yeni su yüzüne çıkan bir raporu beni de çok şaşırttı... 1994 yılında, devrin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e verilen ve daha sonra 28 Şubat 2007 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, karar altına alınan metnin bire bir temelini oluşturan rapordan bahsediyorum! O rapor sonrasında ülkenin siyaseten hangi noktalara geldiğini burada tekrarlamama gerek yok her halde. Yalnız şuna dikkat isterim: Sayın Demirel, hâlâ daha nasıl olduğu tam olarak anlaşılamayan yöntemle, anayasaya göre "Danışma Kurulu" olan Milli Güvenlik Kurulu'nu, bir anda hükümet üstü, fevkalade bir yönetim unsuru haline getirmişti!.. Ergenekon soruşturması çerçevesinde, isimleri gündeme gelen, genelkurmay eski başkanları İ. Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da Encümen-i Daniş üyesi olmalarının tetiklediği incelemeler sonucunda, bahse konu rapor gün ışığına çıktı. Bu rapor hakkında Sayın Demirel henüz bir açıklama veya yorum yapmadı. Ancak Encümen-i Dâniş'in çalışma yöntemi ve rapor sunma kriterleri giderek daha çok kritik ediliyor. Mesela adı geçen kuruluşun, Gül ve Erdoğan'a rapor vermeyişi... Diğer taraftan, faaliyetlerle ilgili olarak, üyelerin çelişkili ve şüphe çekici beyanları... Yani gizliliğin hakim olduğu ve bir nevi mason localarının yapısını andırması vs. Kısacası Encümen-i Dâniş'in nece danıştığı (konuştuğu)nu henüz anlayabilmiş değiliz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.