Ergenekon davası...

A -
A +

"Asrın davası", "Yüzyılın davası" gibi sansasyonel yönü ağır basan nitelendirmeleri bir tarafa bırakarak, serinkanlı şekilde bu davaya bakmakta fayda var. Bu dava, özünde, devlet içindeki hukuk dışı bir yapılanmanın; devletin gücünü bir biçimde kullanarak, o güçten doğrudan veya dolaylı şekilde faydalanarak; en azından gerektiğinde o gücün himayesine sığınarak, gerçekleştirdiği kanun dışı eylem ve işlemlerin hesabını bağımsız yargıya vermeye başlamasıdır. Bu dava neticesinde, "Ergenekon" diye bilinen örgüt veya yapılanma ne kadar çözülür, bu yapılanmada yer almış olan resmî ve özel statüdeki kişi, kurum ve kuruluşların kaçta kaçı hesaba çekilebilir, dava istenen ve hedef alınan noktaya kadar uzanabilir mi, yani beklenen netice elde edilebilir mi Bu sorunun cevabı için vakit henüz çok erken... Ancak şu söylenebilir: Devlet içindeki çeteleşme vak'asına karışan bütün isimler, kanunun öngördüğü ceza ve müeyyidelere çarptırılamazsa bile; örgütün bundan böyle yasa dışı ve devleti zaafa uğratan faaliyetlerine devam edemeyecek şekilde etkisiz hale getirilmesi bile, önemli bir başarı olur... Davanın ilk günü sancılı başladı. Esasen bu bekleniyordu!.. Zira ilk günde kimi odakların davayı gölgeleme ve hatta mümkünse süreci engelleme ve yavaşlatma teşebbüsünde bulunacaklarını tahmin etmek zor değildi. Nitekim öyle oldu... İP ve ADD mensupları ile onlara eylem desteği veren diğer birtakım kuruluşların, Silivri Cezaevi çevresinde gün boyu sürdürdükleri nümayiş başta olmak üzere, temelde şova dönük olan; çok sayıda avukatın davada savunma görevi üstlenmek istemesi, daha baştan mahkeme ile ilgili olumsuz bir imaj uyandırma gayretinden öte bir şey değildi. Şu halde, dünkü tabloya pek de şaşmamak gerekir... Mühim olan neticedir. Neticede ilgili merciler gerekli bütün tedbirleri alacak ve mahkeme normal seyrinde yürüyecektir. Türkiye'de daha önce, çok daha geniş çaplı ve bundan kat kat kalabalık sayıda sanığı bulunan davalar da görüldü. Bazı televizyon kanallarının Silivri'den yaptıkları canlı yayın esnasında, abartılı ve telaşlı bir görüntü veren kimi muhabirlerin durumunu, mesleki heyecana vermek lazım herhalde!.. Kısacası endişeye mahal yok. Bu davanın en başından beri, estirilmek istenen farklı hava tutmayacaktır. Hatırlayınız, önceleri "Daha ortada bir iddianame bile yok..." diye ahkam kesenler, iddianamenin açıklanmasıyla birlikte bir müddet mırın kırın etmeye çalıştılar ancak, yüzlerce klasördeki bilgi ve belgeler gün ışığına çıktıkça seslerini kısmak zorunda kaldılar... Mahkeme safahatında yeni bilgiler ortaya döküldükçe, bazılarının şaşkınlığı daha da büyüyebilir. Aceleye gerek yok. Ergenekon ile PKK'nın, yolunun nerelerde kesiştiği veya aralarında ne gibi alışverişler olduğu anlaşıldığında; yakın zamandaki bazı terörist eylemlerin ve sokak gösterilerinin de gerçek sebebi gün yüzüne çıkmış olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.