Erken seçim... mi?!.

A -
A +

Türkiye'de kamuoyunu uzun süre meşgul eden pek çok tartışmanın niçin çıktığı; kim tarafından başlatıldığı ekseriyetle bilinmez. Bir şekilde gündeme taşınan bazı konular tartışılır veya tartışılmış gibi yapılır; medya bu tartışmalara, duruma göre az yahut çok yer verir. Bir süre sonra da, mesele kendiliğinden kapanır ve genellikle kısa zamanda da unutulur... Ama bu arada birileri o tartışmalardan bir şekilde faydalanmış olur. Bu faydalanama biçimi farklı surette tezahür edebilir. Bazen toplumu değişik bir gündemle meşgul ederek, diğer önemli konuları dikkatlerden kaçırmak veya zaman kazanmak şeklinde olabilir mesela!.. Erken seçim istekleri ve bunun etrafındaki tartışmalar, geçmişte muhalefet cenahında epeyce sürdürüldü. Ancak her seferinde iktidar kanadı; özellikle AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu isteklere karşı çıktı ve kesin bir dille, seçimlerin zamanında, yani 2007 yılının Kasım ayı başında yapılacağını belirtti. Bu konuda bir müddet önce 4 Kasım 2007 tarihi resmi olarak da kayıt altına alındı. Erdoğan, seçimlerin zamanında yapılmasıyla, Türkiye'de istikrar adına; yani Anayasada belirtilen beş yıllık seçim süresinin ilk defa kendi partisi tarafından tam olarak tahakkuk ettirilmiş olacağını da hep vurguluyordu. Hatta 2007 yılı başlamadan evvel, muhalefet bu senenin "kayıp yıl" olmaması için seçimlerin erkene alınmasında ısrar ediyordu. İktidar partisinin yöneticileri ise, bu eleştirilere karşı çıkıp, 2007'nin kayıp değil; kazanç yılı olacağını söylüyordu. Şu sıralarda, nereden icap ettiğini tam olarak anlayamadığımız değişik bir yaklaşımla, seçimlerin erkene alınması meselesi iktidar cenahında, çelişkili ve flu ifadelerle seslendirilmeye başlandı... Acaba böyle bir tavır değişikliği neden dolayı icap etti? Meclis'te AK Parti'nin kahir ekseriyeti mevcutken, yani seçimi gerektirecek bir önemli sebep ortada yokken, neden bu mesele dillendirilmeye başlandı? Acaba Cumhurbaşkanlığı seçimi için, başlatılmak istenecek yeni tartışmaların önüne geçme maksadı mı var; yani nisan ayı başına kadar, zaman mı kazanılmak isteniyor? Yoksa Çankaya'nın müstakbel sakini belirlendikten sonraki dönem için; erkenden vaziyet alarak muhalefetin yeterince toparlanmasına fırsat vermeden sandıkları önüne koyma hesabı mı var? Yahut bunlardan daha başka gerekçeler mi söz konusu... Hepsi mümkün. Ancak erken seçimle ilgili olarak, vatandaşın kafasını daha fazla karıştıracak veya piyasaları tedirginliğe yahut erken bir beklentiye sokup, ekonomiye zarar verebilecek tarzda spekülasyon yapılmamalıdır. Hali hazırda istikrardan dolayı hüküm süren olumlu atmosfer, gereksiz yere kaybolmamalıdır. Bu noktada, iktidar kanadının söylemleri çelişkili olduğu takdirde; piyasaların olumsuz yönde etkilenmesi önlenemeyebilir!.. Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan'ın söyleyip söylemediği henüz tam olarak belli olmayan "Eylülde seçim var" sözüne karşılık; hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in; "Nerede söylemiş, ne zaman söylemiş... Duymadım, bilmiyorum!.." gibi açık olmayan, hatta "siyaseti siyasetçilere, ekonomiyi ekonomistlere bırakmak lazım..." türünden değişik yönlere çekilebilecek izahlarda bulunması, ister istemez farklı söylentileri artırır. Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Seçimler kesinlikle vaktinde yapılacaktır..." diye beyanat verirken; Başbakan Erdoğan'ın, "Hele bir Cumhurbaşkanlığı seçimini halledelim, ondan sonra yeni bir değerlendirme yapabiliriz..." tarzında, erken seçim ihtimaline kapı aralayan açıklama yapması da, gene piyasalar tarafından bir belirsizlik şeklinde yorumlanabilir. Kısacası piyasaların keyfini kaçıracak veya gereksiz bir duraklamaya, dalgalanmaya sevk edecek beyan ve tutumlardan sakınmak ülke adına ve tabii ekonomiden sorumlu olan iktidar adına yararlı olur. İktidarın gündem belirlemede inisiyatif alması ve muhalefetin manevralarına belli ölçülerde set çekmesi siyaseten anlaşılabilir bir durumdur. Ancak, hem daha önce vaat niteliğinde söylenmiş sözler hatırda tutulmalı; hem de erkene alınacak seçimlerden çıkabilecek muhtemel sonuçların analizi iyi yapılmalıdır. Tabiatıyla erkene de alınabilir ama; seçimlerin tam zamanında yapılmasının sembolik anlamı da küçümsenmemelidir. Sözün kısası, eğer hakikaten gerekli ise seçimler öne çekilmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.