Evdeki hesap ne zaman çarşıya uyar?

Sesli Dinle
A -
A +
“TARİH YAZACAĞIZ…” İyi Parti’nin afişindeki iddialı ifade böyle. İyi ama kimlerle yazacaksınız bu tarihi? Bu soru hemen akıllara geliyor zira afişte Meral Akşener ile Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın resimleri var. Ama Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu yok!.. Sizce burada bir tuhaflık yok mu? Şayet yalnızca İyi Parti afişi ise, CHP’li belediye başkanlarının orada olması ne anlama geliyor? Ama eğer Millet İttifakı’nı aksettirmek için asılmışsa, Kılıçdaroğlu’nun resmi neden yok? 3 Mart’ta patlak veren krizde, Meral Akşener, İmamoğlu ve Yavaş’a;
 
“Millî Mücadele Yıllarını” çağrıştıran bir eda ile seslenmişti. Aynı ruh ve aynı heyecanla cumhurbaşkanlığı için ortak çalışma yapma konusunda tarihî sorumluluk yüklenmişti… Üç günlük kriz süresinde, bu iki isim ara bulucu olarak rol oynadı. Neticede ayakları tam yere basmayan bir formülle, cumhurbaşkanı yardımcıları olmak üzere, bu ikiliye önemli bir misyon yüklendi. Bu formülle birlikte, Meral Akşener tekrar Altılı Masaya döndürülürken, esas sonuç olarak, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı temin ediliyordu. Millet İttifakı’nın fonksiyonunu ifa edebilmesi de, bu şekilde kotarılmıştı. Gelgelelim İyi Parti afişine bakılırsa, İttifak’tan beklenen esas fonksiyonun yerine getirilmesi yani Akşener’in kendi ifadesiyle
 
“13. Cumhurbaşkanının” seçilmesi, sanki yardımcılarının bundan sonraki rol ve pozisyonlarının gerisine itilmiş oluyor! Doğrusu kafaları karıştıran bir tablo var. Yeni kriz ve çatlaklara yol açabilir… Bakalım arkası nasıl gelecek?..
Diğer taraftan, şu günlerde çeşitli parti ve ittifaklar tarafından yapılan oy hesapları, bambaşka tutarsızlıklarla dolu… Seçim tahmini değil, düpedüz algı operasyonlarıyla, seçmenin zihnini iğfal etmeye çalışıyorlar. Başka türlü, Kılıçdaroğlu’nu yüzde 60-70, Erdoğan’ı yüzde 30’larda gösteren sözde araştırmaların (böyle araştırmaların hiç yapılmadığını göz ardı etmemeli) izahı var mı? Bu komikliklerle kimleri sevindirmeye çalışıyorlar bilemeyiz, ama bu çürük ipliğe hülya dizenler, sonunda fena hâlde duvara toslayacaklar. Geçmişte benzer şekilde balon üfürenleri hatırlıyor musunuz? Bir kısmı artık bu sahada boy gösteremiyor! Böyledir bu işler. Evdeki hesabın çarşıya uymaması gerçeği, binlerce yılın tecrübesinden süzülmüş atasözü ile haykırılmasına rağmen, malum çevreler buna kulak vermiyor.
 
“Yanlış hesap Bağdat’tan döner” diye ne kadar ikaz etseniz de, bu gerçeklere kulak vermek duymak bazılarının işine gelmiyor. Onlar, kendi hayal dünyalarında bir müddet daha yüzsün diyeceğiz. Fakat bazı siyasiler hepten ipin ucunu kaçırıyor!.. Evdeki ve çarşıdaki hesaplarla değil, ancak ilkokul çocuklarının zihnini çalıştıran bilmecelerle kıyaslanabilir şeyler söylüyorlar. Muharrem İnce’nin kendi adaylığı ve seçim tahmini, tam da böyle bir şey. Hani o sevimli (nar tanesinden daha sevimli ne olabilir?) bilmece var ya: ÇARŞIDA ALDIM BİR TANE EVE GELDİM BİN TANE…
 
Her durumda, Muharrem İnce en şanslı aday oluyor! Hesabına göre ya Kılıçdaroğlu ile veya Erdoğan’la birlikte ikinci tura kalıyor. İkinci turda da yine kendisi kazanacak aday oluyor. İlginç değil mi?
 
Muharrem İnce fizik öğretmeni. Ama tahminini dayandırdığı matematik hayli problemli! Problem ifadesini mahsus kullandım. Tabii şu gerçeği de görelim. Son günlerde, Memleket Partisi ve Muharrem İnce’ye gösterilen teveccüh dikkat çekici. Ancak bu çok da gönüllü ve istekli değil. Yapılan analizlere göre, bir anda İnce’yi yüzde 1’lerden yüzde 4-4,5’lere çıkaran dalga, Meral Akşener’in masadan kalkmasından doğan öfkenin sonucu… Ama olay burada noktalanmıyor. Bu oyların bir kısmı oradan da başka adreslere gidecek gibi görünüyor. İnce için en iyi ihtimal, yüzde 3’lerde sabitlenmek. Bu da tam kesin değil. Zira İnce’yi adaylıktan vazgeçirme çalışmaları da devam ediyor. Fakat o buna yanaşmıyor. İmza topluyor ve ille de aday olacağım diyor. Buradaki “ince” hesabın ne olduğu, yakında ortaya çıkar. Oy hesaplamalarında kafa karıştıran bir diğer husus da, ittifak bileşenlerinin kendi parti logolarıyla seçime girip girmeme meselesi. Çünkü seçim kanununda yapılan son değişiklik, artık oyların toplanmasıyla fazladan vekil çıkarma imkânını ortadan kaldırdı. Bu durumda küçük partiler liste hesaplarını yeni baştan yapmak durumunda. Kendi logolarıyla seçimlere girdikleri takdirde, illerdeki ortalama vekil çıkarma oyuna ulaşmaları gerekiyor. Aksi takdirde, işler karışıyor. İşler karışınca da malum, çarşı karışıyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.