Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün önceki gün düzenlediği basını bilgilendirme toplantısında sorulan bazı sorular vardı ki, evlere şenlik!.. Aslında başka tanımlamalar da yapılabilir, bu sorular için; mesela tahrik soruları, tuzak sorular, yahut yalakalık ve yağcılık soruları... Adını ne koyarsak koyalım, hepsi postal parlatmaya yönelik; gazetecilik mesleğine asla ve kat'a yakışmayan, utanç verici ve acınası türden bir davranış biçimi! Daha önce bu köşede, Ankara'daki bazı genç gazetecilerin soru sorma konusundaki bilgisizlik ve beceri yoksunluğunu dile getirmiştim. Ama önceki gün, medya camiasının neredeyse tamamında yadırganan mahut soruları soranlar, tam tersine yıllarını bu mesleğe vermiş kişiler. Yani bilgisiz veya acemi oldukları söylenemez. Herbiri otuz, kırk hatta elli yılını aşmış insanlar. Hatta birileri yaptığı diplomatik görevlerden ve üniversite hocalığından da bahsetti... Ama bir ömür uzunluğundaki meslek hayatlarına rağmen sordukları sorular hakikaten basın mesleği adına çok düşündürücü idi... Nitekim aynı gün bir televizyon programında da bu sorular uzun uzadıya eleştirildi. Fişleme olayını dışarıya sızdıran kaymakam hakkında Genelkurmay'ın soruşturma açıp açmadığı (Buradaki cehalet görmezlikten gelinemez!)ndan tutun da Denktaş'ın Kara Harp Okulunda bir konferans vermesini Org. Özkök'e teklif etmeye kadar acayip ve garaip sorular soruldu. Bunlara karşı Genelkurmay Başkanının verdiği cevaplar ise, gerçekten hem tam manasıyla bir demokrasi dersi; hem de bilge komutanlık özelliğinin sergilenmesiydi. En yersiz ve mantıksız bir soruya bile; "Ben son dakikada gelen harika fikirlerden korkarım..." şeklinde zarafet dolu karşılık vermek, herkesin kolayca yapabileceği şey değil. Soruların bir kısmı son derece sıkıcı ve üzücü olsa da, Genelkurmay Başkanının açıklamaları, her yönüyle gerçekleri en açık ve net şekilde ortaya koyan bir muhtevaya sahipti. Özkök konuşmasının başından sonuna kadar, devlet geleneğine, hukuk düzenine, demokrasi ilkelerine ve askerlik anlayışına harfiyyen uyan bir tavır sergiledi. Ve hemen her kesimin kabul ve teslim ettiği bir demokrasi dersi verdi. Umarız bu açıklamalar, her fırsatta askeri tahrik etmek ve ordu üzerinden birtakım siyasetler yürütmek isteyenlerin de kulağına küpe olur. Ve umarız çok uzak olmayan bir gelecekte, Genelkurmay başkanları artık bu tür açıklamalar yapma ihtiyacı bile hissetmezler. Çünkü, tam oturmuş demokrasilerde bu kabil basını bilgilendirme toplantıları mutad bir durum değildir. Ancak biz yine de, geçmişteki acı olayları gözönünde tutarak, demokrasi yolunda kaydedilen gelişmeleri yeterli görmesek bile memnuniyetle karşılıyoruz. Sayın Org. Özkök'e demokratik teamüllere karşı gösterdiği dikkat ve hassasiyetten ötürü teşekkür ederiz. Bazı sivil meslektaşlarımızı da aynı duyarlılığı göstermeye davet etmek isteriz. Özkök'ten farklı bir tavır bekleyen ve duyduklarından pek mutlu olmayanlara da artık demokrasiyi hazmetmelerini, dünyanın gidişatını, Türkiye'nin konumunu doğru okumalarını salık veririz. Mevcut halleriyle azınlığa düştüklerini de bir kere daha hatırlatmak isteriz. Özetlersek, Türkiye doğru yolda... Kıbrıs'ta çözüm gerçekleşirse işler daha da düzelecektir. Çözüme engel olmak isteyenler bir kere daha düşünmelidir...