Ne yazık ki Türk medyası, son derece kötü bir sınav daha verdi... Çarşamba günü, THY'nin Tekirdağ isimli uçağı, Hollanda'nın başşehri Amsterdam'da, iniş pistine iki kilometre kala, ani gelişen ve mahiyeti hâlâ bilinmeyen teknik şartlar sebebiyle, bir tarlaya sert iniş yapmak zorunda kaldı. Kaza anından itibaren, doğal olarak bütün bilgi kaynağı Hollanda emniyet makamları ve sivil havacılık idaresi idi. Hollanda resmi makamları ve medyasının bu konuda ne kadar dikkatli, disiplinli hareket ettiği görüldü. Buna karşılık bizim medyamızın ille de ölü rakamlarıyla ilgili, yalan-yanlış bilgi yayınlamak için nasıl bir yarışın içine girdiğine esefle şahit olduk... Sadece can kaybı konusunda değil, kazanın oluş biçimi; sebepleri ve hele hele kaza ile alakası olmayan konularda, ne kadar saçma sapan, kasıtlı, saptırıcı ve adeta düşmanca haber ve yorumların yapıldığını, bir kere daha utanç içinde izledik!.. Bu ne densizliktir, bu ne seviyesizliktir, bu ne aymazlıktır?! Havacılıkla ilgili bilgisi, en fazla uçağa binmekten ibaret olanlar bile; ilk dakikadan itibaren, hiç düşünmeden sıkılmadan, sorumsuzca ahkam kesti. THY, Türkiye'nin yüz akı kuruluşlarından biridir. Rahmetli Özal döneminde başlayan hamlelerden bu yana, sürekli ilerlemektedir. Avrupa'da en büyük üç havacılık kuruluşu arasına girmiştir. 2008 yılında dünya havacılığı yüzde 10 daralırken, THY yüzde 21 gibi rekor bir büyüme sağlamış. 2008'de 22 milyon yolcu ile 4.5 milyar dolarlık ciro sağlayan THY, 2009'da hedefi 26 milyon yolcu ve 5 milyar dolarlık ciro olarak koymuş... Türkiye'nin dünyada yüzünü ağartan, bu milli müesseseyi hedef tahtasına koyanlara ne demeli? Havacılık uzmanlarının kaza ile ilgili bilimsel açıklamalarına kulak tıkayanlar, her şeyi THY yönetimine yüklemek için, özel bir gayretin içine girdi... THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, Amerikan üniversitelerinde hocalık yapmış başarılı bir akademisyen, çok nitelikli bir uçak mühendisidir. Sayın Kotil'in ders verdiği üniversitelerin, kapısından dahi giremeyecek yeni yetmeler; onun özel hayatından, umreden gelirken giymiş olduğu terlikten vs. dem vuruyor... Bilgisiz, cahil ve kompleksli tiplerin yapabileceği şey ancak budur. CHP'nin Grup Başkanvekili Kemal Anadol da, kazayı geçmişte Yeşilköy'de deve kesilmiş olmasına bağlayacak kadar absürd çıkışlar yapıyor... Diğer taraftan Marksist - militan sendikacılık döneminin temsilcilerinden Hava-İş Başkanı Atılay Ayçin de, fırsattan istifade THY yönetimini topa tutuyor. Bu siyasi anlayışla, bu çalışma ve sendikacılık zihniyeti ile nereye varılabilir ki... Kazadan sonra yabancı medya ve yabancı ülkelerin havacılık otoriteleri, özellikle THY'nin kalitesini teslim ederken, bizimkiler ha bire karalama kampanyasını körüklüyor. Kazanın gerçek sebepleri ortaya çıktığında, bakalım bu taife ne yapacak?!. CÜNEYT ER'E ACİL ŞİFALAR DİLİYORUZ Tekirdağ Uçağı'nda bulunan, gazetemiz yazarı sayın Rahim Er'in oğlu Cüneyt Er de, maalesef ağır yaralı yolcular arasında. Halen yoğun bakım ve tedavi altında olan sevgili Cüneyt'e ve diğer yaralı yolcularımıza acil şifalar diliyoruz. İnşallah tez zamanda sıhhate kavuşurlar! Rahim Ağabey'e, Cüneyt'in kardeşi sevgili Ömer'e ve bütün aile efradına, buradan bir kere daha geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, okuyucularımızdan dualarını eksik etmemelerini istirham ederiz. Kazada hayatını kaybeden fedakâr pilotlarımıza ve kabin görevlisine de Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve mesai arkadaşlarına sabırlar dileriz...