Demokratik Sol Parti, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla önceki gün Ankara'da bir "Gençlik Kurultayı" düzenledi. Kurultaya beklendiği gibi DSP'li gençler ile delegeler ve 57. hükümette görev alan DSP'li bakanlar tam kadro hazır bulundu... Konu gençlik olunca akla enerji ve coşku gelir değil mi? Nitekim gençler, "Türkiye seninle gurur duyuyor, Ecevit nerede biz oradayız..." türünden canlı sloganlar attı. DSP lideri Ecevit atılan sloganları bile anlamakta zorluk çekti ve ancak bir zamanlar Hüsamettin Özkan'ın yaptığı görevi üstlenen Süleyman Yağız'ın yardımıyla sloganları algılayabildi!.. Yani Ecevit, gençlerin enerjisinden, moda tabiriyle yeterince "sinerji" alamamış olacak ki, oturduğu koltuktan korumasının yardımı ile kalkabildi!... Bir de Onun "Karaoğlan" olduğu yılları hatırlayın. 1957 yılından beri, yani bendeniz daha bir yaşında bebekken Parlamentoya giren ve o gün bugündür bazı kesintiler dışında aktif siyasetten hiç kopmayan Sayın Ecevit, kendisi için özel olarak hazırlanan kürsüye geldiğinde de yine koruması ve diğer yardımcıların yardımı ile mikrofonu yerine takabildi. Doğrusu bu görüntüler bir gençlik kurultayının psikolojisi için pek uygun olmadığı gibi, Sayın Ecevit için de iç açıcı değildi. Ama nedense kendisi aynı kanaatte değil. Tam aksine, Ecevit hâlâ daha uzun vadeli planlardan bahsediyor ve DSP iktidarı için sıkı çalıştıklarını, kayıp zamanı telafi edeceklerini filan söylüyor! Eski ortakları Bahçeli ve Yılmaz'ı da suçlamaktan geri durmayan Ecevit'e göre, şayet bir buçuk yıllık iktidar zamanı doldurulmuş olsaymış DSP'nin konumu çok başka olacakmış... Olur mu olur! Sayın Ecevit, politikaları konusunda çok ısrarcı ve takipçi bir kişidir. Dünyadaki bütün gelişme-değişme ve ekonomik kalkınma alanındaki zihniyet inkılaplarına rağmen, hiç sapmadan savunduğu "KÖY-KENT" projesini ahir ömründe de olsa, Ordu'nun Mesudiye ilçesinde tatbikata koyma fırsatı bulmuştu. Rahatsızlığı sebebiyle ilk defa bir kurultaya katılamayan Rahşan hanımın ziyaretine giden Başbakan Erdoğan'a, eski başbakan fırsattan istifade hastanede de olsa sitemde bulunmuş; demiş ki: "Köy-kent projesine dünya bankası destek vermişti. Ama sizin hükümet bu önemli uygulamayı durdurmuş..." Evet, 46 yıldır politika yapan Ecevit, bazı konularda değişmeme noktasında ne pahasına olursa olsun ısrarlı. Toplum veya seçmen diyelim, ne düşünürse düşünsün o kendi bildiğinden şaşmıyor... Bilakis başkalarının kendilerini anlayamamsından şikayetçi... Kurultay'da dedi ki: "DSP olarak spora büyük hizmetler verdik ama, kimse bunun farkına varmadı..." Neden acaba? Zaten Türkiye'de politikacılar hep anlaşılamamaktan şikayet eder. Bir zamanlar sanıyorduk ki, Ecevit'i en iyi Hüsamettin Özkan anlıyor. Meğerse o da yanlış anlamış! Her halde bu yanlışın devamı olacak ki, Özkan, İsmail Cem ile olan yoldaşlığına da son verdi. Neyse, her şeye rağmen hayat devam ediyor... Ecevit liderliğindeki DSP'ye -iktidar yolunda- başarılar!