Acaba Özgür Özel, son zamanlarda partisinin yaşadığı süreci hangi ruh hâliyle değerlendiriyor? Sahi, nicedir eylemsizlikten mafsalları kireçlenmiş marjinal örgütlere, anarşi zemini açmakla hangi akla hizmet ediyor?..
CHP’de genel başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri, Ekrem İmamoğlu’nun gölgesinden çıkamayan Özgür Özel, "fırsat bu fırsat" düşüncesiyle "liderlik" kimliğini kabul ettirmek için çırpınıyor… Bu tabii ve anlaşılabilir bir durum. Ancak tabir yerindeyse, kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi bir sakil duruma da düşmemek gerekir. Özgür Özel yaşı itibarıyla, 12 Eylül 1980 öncesi dönemde bu ülkede yaşanan, anarşik ortamı bilfiil idrak etmiş olma durumunda değil. Ama herhâlde ve mutlaka, siyasete meraklı ve sol ideolojiye meyyal bir kişi olarak, bu hususta epeyce gazete ve kitap sayfasını karıştırmış, ilişkili olduğu siyaset erbabından da hayli acı hatıra dinlemiş olsa gerek… Dolayısıyla 1960 ve 70’lerde, her gün sokakları savaş alanına çeviren sayısız örgüt ve fraksiyonun; memlekete verdiği korkunç zararları, en iyi bilmesi gereken sorumlu bir makamdaki kişi olarak, o derece dikkatli olması gerekir! Ne var ki, yapılan bütün uyarı ve hatırlatmalara rağmen; Özel, yanlışlarını görme ve düzeltme yoluna gitme niyetinde görünmüyor. Daha önce de bu köşede ifade ettiğimiz üzere, hukuk sürecinin işleyişini sabır ve olgunluk içinde beklemek yerine, halkı sokağa inmeye çağırarak, kamu düzenini tehlikeye atmanın hiçbir rasyonel tarafı yoktur. Ve buradan ne CHP’ye ne de Özgür Özel’e bir fayda gelmez. Tam aksine vatandaşın huzurunu kaçırmaktan ötürü, ciddi nefret ve öfke doğar…
Zira bu halk hangi siyasi düşüncede olursa olsun, anarşiye, Vandallığa, kanunsuzluğa prim vermez. Hâlbuki, CHP Yönetimi, tuhaf biçimde kendi sorumluluğundaki belediyelerle ilgili hukuki soruşturmaya tepki olarak, mahkeme salonlarında hak aramak yerine, sokakları ve meydanları provoke ediyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre 123 polisimiz çıkan olaylarda yaralanmış. Polisin üzerine asit atan anarşist, bu marjinal örgütlerin neler yapabileceğini ortaya koyuyor. Taş, molotof, balta, bıçak vs. eline ne geçirmişse onunla polislere saldırıyor… Bu anarşistlerin Şehzadebaşı Camii'ne ve haziresine karşı yaptıkları vahşet ve ahlaksızlık insanın nevrini döndürüyor. Tarihî mezar taşları tam bir Vandallıkla tahrip edilmiş. Özgür Özel, 2013’teki Gezi olaylarını bu vesileyle bir kere daha hatırladı mı acaba? Hani sözde göstericilerin Dolmabahçe Camii'ne karşı yaptığı çirkinlikler… Sayın Özel, “Mesele ağaç değil hâlâ anlamadın mı?” klişesini de hatırlar mı acaba? Tabii ki, bu marjinal örgütlerin niyeti Ekrem İmamoğlu filan değil, onlar çok daha başka şeylerin peşinde. Ama Özel, meydanlarda toz kaldırmayı ülkenin huzuruna kastedecek seviyede önemsiyor. Burada zerre kadar siyasi basiretin olmadığını bir kere daha hatırlatalım. CHP’nin sözde siyaset şemsiyesi altında bu memleketin huzur ve barışına kasteden marjinal örgüt mensupları, elbet yetkili merciler tarafından derdest edilecektir. Nitekim İçişleri Bakanı, şu ana kadar 1.133 eylemcinin gözaltına alındığını bildirdi. Yakalananların içinde uyuşturucu, hırsızlık, dolandırıcılık, cinsel taciz/istismar, kasten yaralama dâhil olmak üzere on yedi farklı suçtan adlî kayıtları bulunuyor. Yani Bay Özel’in de bilhassa farkına varması gereken bir nokta var ki, çok önemli. Saraçhane Meydanı başta olmak üzere, çeşitli mahallerde toplanan kalabalıkların içine kimlerin karışabileceğini ve fırsatını bulduğunda, fitne ateşini nasıl tutuşturabileceğini hatırdan çıkarmamalı. Bakan Yerlikaya on iki ayrı örgütün bu olaylara karıştığını ifade ediyor ki, üzerinde çok dikkatli, şekilde düşünmek lazım.
Bize kalırsa, Özgür Özel; ekonomiyi ve siyaseti tehdit ederek iktidara gözdağı vermek yerine, partisinin sorumluluğundaki belediyelerde gerçekten neler olup bittiğini araştırıp, suça karışmış isimlerin tasfiyesi için hemen disiplin teşkilatlarını hareketlendirmelidir. Böylece partiye siyaseten yüklenebilecek ağır faturanın önüne geçilmesi daha mantıklı bir durum. Fakat görüyoruz ki, CHP bambaşka bir hava içinde. Açılan soruşturma ve davaları “siyasi darbe” diyerek boşa çıkarmaya çalışmak beyhude bir gayret. Bakınız Kasım 2023’te yapılmış olan İstanbul İl Kongresi ve 38. Kurultay üzerinde şaibe iddiaları uçuşuyor. Hâlihazırda devam eden soruşturmalar var. Çok ciddi iddia ve ithamlar söz konusu. Tanık beyanları var, kamera kayıtları var ve orta yerde cevaplandırılması gereken çok ciddi sorular var. Anlayacağınız Özgür Özel’in işi çok zor. Öyle ki, olağanüstü kurultay bile pek çok problemin çözümünde etkisiz kalabilir. CHP mağduriyet havası pompalamakla sorumluluklarından kaçınamaz. Şayet ileri sürülen suçlama ve iddiaların bir kısmı dahi mahkemeler tarafından tasdik edilirse, bunun siyasi faturası hakikaten ağır olur. CHP gerçeklerle yüzleşmenin zorluğunu yaşarken, çözüm yollarını da doğru biçimde devreye almalıdır. Aksi hâlde daha beter sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir. Kurultay için beyanda bulunan on bir tane tanığı, “meczup” diye geçiştiremezsiniz. Ama Özel her seferinde meczup demeye devam ediyor.
Şayet pazar günü olmasına rağmen açıldığı söylenen Laleli’deki dört tane döviz bürosunun kamera kayıtları (Ki, savcılık tarafından el konulduğu bildiriliyor) iddia edilen para trafiğini açığa kavuşturursa, bugünkü Parti Yönetimi tahmin etmediği kadar zor bir duruma düşer. Belediyelerdeki yolsuzluklarla uğraşırken, Parti Yönetimini şekillendiren kongre ve kurultayın şaibeli olarak soruşturma ve davalara konu olması, öyle kolay hazmedilebilecek bir durum değil. Evet, gerçeklerle yüzleşmek zordur, bazen de çok daha zordur...
İsmail Kapan'ın önceki yazıları...
Kaleminize sağlık işte meselede buya...Camilerdeki kabiristanin kabirleri kıran , döken , içki içen ve caminin duvarlarına tuvaletini yapan Müslüman Türk evladı olamaz ancak ve ancak vatan haini olur..ÖZGÜR ÖZEL SEN yat kalk bu devlete reise dua et..Büyüksehir belediyesi senin evin mi ??