Küçüklüğümüzde, pek çok uzun gurbet yolu hikayeleri dinledik... Bendeniz Malatya, Pütürgeliyim. İstanbul'a çalışmaya giden büyüklerimizin geliş ve gidişleri o dönemlerde ayrı bir önem taşırdı. Mesela yaklaşık elli yıl önce, Malatya'dan İstanbul'a veya tersi istikamette trenle yolculuk iki gün iki gece, bir başka deyişle 48 saat sürerdi. Otobüs ise, bu mesafeyi ancak 24 saatte alabiliyordu. Bu satırların yazarı, 41 yıl önce ilk defa İstanbul'a geldiğinde aynı yolu, otobüsün tekeri patladığı ve bir kere de arıza yaptığı için, ancak 26 saatte alabildi... O yıllarda Ankara'ya kadar yollar asfalt bile değildi!.. Yol boyu mıcır hışırtısıyla gelirdiniz. Araba sayısı bugüne göre çok az olmasına rağmen, feci kazaların sayısı çok fazla idi. Yaklaşık 20 yıl boyunca İstanbul - Malatya arasını sayısız kez bu şartlarda kat ettik. Hali hazırda otobüs 16 -17 saatte aynı yolu alıyor. Şimdilerde bitmek üzere olan, Gürün -Darende - Malatya arası duble yolun bitimi ile, bu süre önemli oranda kısalmış olacak. Zira bahse konu yol, Doğu ve Güneydoğu güzergahının en çetin ve keskin virajlı kısımlarından biridir. Kimilerine masal gibi gelecek bu kısa hikayeyi niçin yazdım? Ankara - Konya arası, hızlı tren seferleri dün test edildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, halk arasında çok yaygın olan; "Git - gel Konya altı saat" lafının artık "Git -gel Konya 2.5 saat..." olacağını haklı bir iftiharla söyledi. Demiryolları bütün dünyada emniyetli ve ucuz bir ulaşım çözümü olduğu halde, bizim ülkemizde on yıllarca, nedense hep ikinci-üçüncü plana itilmişti. Bunda petrol kartellerinin etkisi ne kadardı, bilemem. Ama çokça etkili olduğu muhakkaktır. AK Parti iktidarı, sekiz yıllık süre zarfında demir yollarına büyük önem verdi. 2002'ye kadar demiryolu yatırımı, yıllık ortalama 11 km. iken, bu rakam 2010 itibariyle 118 km'ye çıkmış bulunmaktadır. Ankara - Eskişehir arası hızlı trenden sonra, şimdi Ankara -Konya arası bu şekilde 1 saat 10 dakikaya inmiş bulunmaktadır. Binali Bey ve her vesile ile tefe konmak istenen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ne kadar övünse yeridir. Kaldı ki, yurdun her tarafını saracak olan hızlı tren projesi uygulamaya konulmuş bulunmaktadır. Edirne - Kars arası tren yollarının geliştirilmesi konusunda, Çin hükümeti ile önemli bir işbirliği anlaşması da imzalanmış bulunuyor. Bu arada yeri gelmişken, Malatya güzergahının da, bir an evvel işletmeye açılmasının sağlanmasını Sayın Yıldırım ve Sayın Karaman'dan şahsen rica ediyorum tabii! İstanbul- Malatya arasını artık sadece karayolu ve demiryolu ile kat etmek şart değil. Çünkü günde yarım düzine uçak seferi de var. Memnuniyetle ifade edelim ki, Malatya Erhaç Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yol da, duble olarak yenilenmiş bulunmaktadır. Eskiden tabir yerinde ise, patika yolu gibi idi ve belirtmek gerekir ki, çok tehlikeli idi... Daha önce, yıllarca Süleyman Demirel'den, "İstanbul -Ankara arası, trenle üç buçuk saat'e inecek..." sözünü çok dinlemiştik. Ama bu vaadini ne yazık ki, gerçekleştiremedi. Aynı şekilde Bolu tüneli inşaatı 18 yıl boyunca inşaat halinde kalmıştı. Onu tamamlamak bu hükümete nasip oldu. Şimdi İstanbul - Ankara arasını trenle değilse bile, kara yolu ile 3.5 - 4 saatte almak mümkün hale geldi. Yani demek istiyorum ki, "Memleket batıyor... bitiyor!.." laflarına kanmayınız. Bu ülkede çok güzel şeyler oluyor...