Güneş tutulması ve hurafeler...

A -
A +

Dün, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de de, Saat 13.56 ila 14.10 arasında, heyecanlı 15 dakika yaşandı. Bu heyecanın sebebi günlerdir konuşulan ve üzerinde çeşitli yorumlar yapılan yüzyılın ilk tam güneş tutulması idi. Astronomi uzmanlarının verdiği bilgilere göre, her yıl iki ila beş defa güneş tutulması meydana geliyor. Bu tutulmalar her seferinde dünyanın başka başka yerlerinden izlenebiliyor... Güneş tutulması tabii bir hadise olarak basitçe şöyle anlatılıyor: Ay'ın Dünya ile Güneş arasına girmesi ve üçünün aynı anda, aynı çizgi üzerinde dizilmesi sebebiyle, Ay'ın Güneş ışınlarının Dünya'ya ulaşmasını engellemesi... Bu bazen tam, bazen de kısmen gerçekleşiyor. Bu bilgiler ilkokul çağından başlamak üzere hemen herkesin duyduğu, okuduğu ve bildiği şeyler. Gök cisimleri hakkında derin bilgiye sahip uzmanlar, yazdıkları kitaplarda bu konuda çok daha teferruatlı bilgiler veriyor. Hadisenin bilgi ve bilim tarafı böyle. Ancak bir de bilgi ve bilim dışı olan alan var ki, işte orada asılsız söylentiler, mantıksız bağlantılar, batıl inançlar, kısacası hurafeler gırla gidiyor!.. Bu konuya şu sebeple girme ihtiyacı duyduk: Günlerdir Tokat vilayetimizin Niksar ilçesinde olağanüstü bir hareketlilik ve tedirginlik yaşanıyor. Basında yer alan haberlere göre, ilçenin 45 bin olan nüfusu yarı yarıya düşmüş. Çünkü 3-6 Nisan tarihleri arasında, 6.8 veya 7 büyüklüğünde bir depremin meydana geleceği korkusuyla, binlerce insan, ilçedeki evlerini terk etmiş, kimi yaylalara çıkmış, kimi de Niksar dışındaki başka yerlerde çadırlar kurmak suretiyle barınmaya çalışıyor. Muhtemel depremin sebebi olarak da, Niksar'dan izlenebilen tam güneş tutulması gösteriliyor!.. Aslında bu söylenti ve saplantı sadece Niksar'a mahsus değil. Türkiye'nin her tarafında buna benzer endişe taşıyan insanların sayısı hayli fazla. Günlerden beri bu konunun uzmanı olan bilim adamlar, güneş tutulması ile deprem arasında bilinen ve tesbit edilebilen bir bağlantı olmadığını anlatmaya çalışıyor. Niksar bazında bu iş özellikle yapılıyor ama, nafile!.. Bu işe kendisini inandırmış olanlar, 1999'daki güneş tutulmasından kısa süre sonra Gölcük depreminin vukua gelmiş olmasını öne sürüyor. Bunun gibi Hint Okyanusu'ndaki tsunami ile Pakistan'daki deprem öncesinde izlenen güneş tutulmaları da örnek gösterilmeye çalışılıyor. Halbuki bilim adamları tekrar tekrar anlatıyorlar ki, her sene en fazla beş kez güneş tutulması meydana gelebilir. Buna karşılık her yıl dünyada 20 binin üzerinde (22 bin ila 30 bin ararsında rakamlar değişiyor) irili ufaklı depremler meydana geliyor. Yalnızca bu istatistikler bile, aslında her şeyi ortaya koyuyor. Güneş tutulması ile deprem arasında bağlantı varsa; o halde çok küçüklerini bir tarafa bırakalım, yüzlerce büyük ölçekli deprem nasıl izah edilebilir?! Dünkü güneş tutulması Brezilya'nın doğusundan başladı, Atlas Okyanusunu geçerek Afrika'da Nijerya Libya vs. izledi, Akdeniz'e geldi. Ülkemizde de Antalya'dan başlayıp Konya, Karaman, Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Yozgat, Kayseri, Tokat, Amasya, Sivas, Ordu ve Giresun'dan Karadeniz'e geçti. Gürcistan, Hazar kıyıları, Kazakistan ve Moğolistan derken güneş battı... Peki deprem niye yalnızca Niksar'da bekleniyor? Hurafeler, genelde inanç sistemi ile ilişkilendirilen temelsiz, batıl inançlardır. Ay ve güneş tutulması ile ilgili eski çağlardan beri devam ede gelen batıl inançlar da vardır. Mesela Şamanizm yolu ile, Türk kavimlerinde yerleşmiş bulunan ve İslamiyet'ten sonra da bazı toplumlarda hükmünü sürdüren bu türden batıl inançlar vardır... Bunlardan biri de, ay veya güneş tutulmasının bir ejderha tarafından gerçekleştirildiği hurafesidir. Buna inananlar, ayın veya güneşin etrafını sarmış olan(!) ejderhayı korkutup, bıraktırmak için davul veya teneke çalarlar, silah patlatırlar vs... Benzer şekildeki batıl inançlar başka toplumlarda da vardır. Ejderha masalı Uzak Doğu toplumlarında da yaygındır mesela. Yalnız Vietnam'da ejderhanın yerini kurbağa alır!.. Latin Amerika'da ise, ejderha rolünü bu defa kara bir jaguarın aldığına inanılır. Kuzey Avrupa'da yani İskandinav ülkelerine gelince, o bölgelerde de işi bir kurt üstlenmiş olduğuna inanılır. Evet hurafeler namütenahi... Hurafelerin en fazla kendisine yer bulduğu toplumlar ise, sağlam bir inanca sahip olmayan, yahut din hakkında yeterli bilgiye sahip olmayanlardır. Böyle toplumlarda falcılık, sihir, kehanet vb. dinde yeri olmayan yalan ve yanlış inanışlar yaygındır. Bir de siyasi hurafeler vardır ki, onlar için ayrı bir yazı gerekiyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.