Evet, pek çoğumuzun üç yıldan beri anlatmaya çalıştığı bir realiteyi, sonunda ABD Başkanı Bush da kabul etmek zorunda kaldı. Amerika açısından Irak'ın Vietnam'a benzediğini itiraf etti... Yaklaşık çeyrek asır boyunca "Vietnam sendromu" ile cedelleşen Amerika; daha bunun izlerini tam silememişken, öyle görünüyor ki, bir benzeri ile yüz yüze gelmiş durumda! Vietnam'da ne olmuştu? O tarihte Kuzey ve Güney olarak ikiye bölünmüş olan Vietnam savaşında, ABD Güney'in tarafında Kuzey'e savaş açmış ve Irak'ta olduğu gibi bu ülkeye işgal harekatı başlatmıştı. Sekiz yıl boyunca ABD; beş yüz bin asker ve tam yedi bin uçak ve helikopterden müteşekkil muazzam bir askeri güçle Vietnamlılara karşı savaştı. Napalm bombalarıyla ülkenin neredeyse bütün ormanlarını yaktı. Bu savaşta iki milyon civarında Vietnamlı hayatını kaybetti... Ama netice Amerika açısından tam bir hezimet oldu! Elli üç bin ABD askeri bu savaşta hayatını kaybetti. Yaralı sayısı tabiatiyle çok daha fazla... Ve Amerika mağlup bir şekilde çekilmek zorunda kaldı. Irak için de, benzer bir sürecin başladığı artık kesinleşmiş görünüyor. Bakmayın siz Bush'un "işimizi bitirmeden asla çekilmeyeceğiz" demesine. Amerikan askeri cenahı çoktandır geri çekilme konusunda siyasilere telkinlerde bulunuyor. BU konuda hem ABD Genelkurmay Başkanı, hem de Irak'taki kuvvetlerden sorumlu Merkezi Kuvvetler Komutanı (Centcom) defalarca kamuoyuna da açık beyanlarda bulundu. Şu sıralarda Amerikan kamuoyunda Irak'tan geri çekilme konusunda, çok yoğun tartışmalar yaşanıyor. Başında ABD eski Dışişleri Bakanlarından James Baker ile Senato'nun önde gelen isimlerinden Lee Hamilton'un eşbaşkan olarak bulunduğu bir çalışma grubu bu konuda rapor hazırlıyor. Sızan bilgilere göre, bu raporda Amerika'nın Irak'ta işin içinden çıkabilmesi için İran ve Suriye'den yardım istemesi teklif ediliyor! Nereden nereye... ABD bir dönem "Şer ekseni" ilan ettiği üç ülkeden ikisine muhtaç duruma düşmüş vaziyette. (Şer ekseninin üçüncü ülkesi de Kuzey Kore olup, kısa süre önce nükleer deneme ile ABD'ye meydan okudu...) Oysa 11 Eylül hadiselerinden sonra ABD Yönetiminin tavrı, çok rahatsız edici bir kibirlik sergiliyordu. Başka Bush; "Ya bizimlesiniz, ya da bize karşısınız..." diyerek herkesi tehditle sindirmeye çalışıyordu. Bush bu hava içinde 23 Temmuz 2002 tarihinde "Önleyici Savaş Doktrini - Pre-emptive Strike Against Uncertain Threatens"ni açıklamıştı. Bu doktrine göre, küresel çapta teröre karşı önleyici savaşı başlattı. Buna göre, Irak'ta ilerde tehlike olabilecek kitle imha silahları bulunduğunu öne sürerek işgali başlattı. Önce Afganistan, daha sonra da Irak'ta işgal harekatını başlatırken; Amerikan Yönetimi burnundan kıl aldırmıyordu. Her şeyi istediği gibi yapabileceğini düşünüyordu. Lakin ABD'nin düşünemediği, öngöremediği pek çok faktör devreye girdi ve Süper Güç açısından sonuç fiyaskoya dönüşmeye başladı. Şimdi Afganistan'da ihale NATO'ya devredilmiş durumda... Irak için de formül aranıyor. Kısacası Neconların başını çektiği "asarım-keserim politikası" bütünüyle ters tepti... Bundan sonra da ABD'yi daha zora sokacak süreç başlıyor. Irak'taki kayıplar her geçen gün artıyor. Bu ortamda ABD'de 7 Kasım ara seçimleri yapılacak. Seçim sonuçlarının Cumhuriyetçiler açısından parlak olmayacağı kesin görünüyor. Ancak sandıktan bir hezimet çıkması durumunda Bush Yönetimi'nin ayakta durması da zorlaşacak. Çünkü Cumhuriyetçi Yönetimin dayandığı Bush Doktrini bütünüyle çökmüş durumda. Afganistan ve Irak savaşları, ABD'yi ve dünyayı daha fazla teröre açık hale getirdi. İkincisi Amerika; her iki ülkede de kontrol ve güvenliği sağlayamadı, sağlayacağa da benzemiyor. Üstüne üstlük Irak bölünme tehlikesi ile karşı karşıya!.. Bu ülkelere Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde demokrasi ve özgürlük götürme balonu da daha baştan sönmüş durumda. Bu şekilde demokrasinin getirilemeyeceği daha baştan beri söyleniyordu ama, bu görüş artık ABD'nin resmi tezi olmaya başladı. Demek ki, bundan böyle ABD; demokrasi ticaretini bir yana bırakıp eskiden olduğu gibi, kendisi ile iyi geçinecek dikta rejimlerine destek verecek mecburen!.. Yani Irak'ta yeni bir Saddam gelebilir. Olan hayatını kaybeden altı yüz elli bin Iraklıya oldu...