Hayır, Kürtler teröre teslim olmayacak...

A -
A +

Bölücü terör örgütü ve türlü uzantıları, son zamanlarda gemi iyice azıya aldılar. Birkaç gün önce Cizre'de imam -hatip okulu talebelerinin kaldığı yurda molotof atarak, gencecik öğrencileri diri diri yakmaya kalkan teröristler, dün yine Cizre'de; nice alimlerin- velilerin yetiştiği Kırmızı Medrese'ye (Medresa Sor) ve Molla Ahmed-i Cüzeyri (Melayi Ciziri) türbesine, taşlarla saldırıp tahribat yaptılar. O Melayi Ciziri ki, bölgenin en büyük velilerinden biridir. Ne yazık ki, onun muhteşem divanından haberdar olanların sayısı fazla değildir. Ama aruz vezniyle yazılmış olan o Kürtçe divan üzerinde pek çok akademik çalışmalar yapılmış, doktora tezleri yazılmıştır... Melayi Ciziri hazretlerinin ruhaniyeti, kendisine saygısızlık yapanları çarpar, merak etmeyiniz! Dün İstasyon Meydanını hınca hınç dolduran Diyarbakırlılara, Başbakan Erdoğan çok önemli siyasi ve ekonomik mesajlar verdi. Günlerdir, terör örgütünün tehditleri sebebiyle, vatandaşların ilgi gösterip göstermeyeceği tartışılan miting, beklentilerin çok ötesinde muhteşem oldu. Bir gün önce burada belirttiğimiz üzere, miting tek başına sandık ölçüsü değildir. Ama son sekiz yıllık gelişmeler göz önüne alındığında, dünkü manzara çok şeyi ifade ediyordu. Erdoğan da bu tablodan çok hoşnut kalmış olacak ki, aynı heyecan içinde dinleyicilerle bütünleşti. Dönemsel, konjonktürel, sadece seçim gününe kadar geçerli sözler değil, arkası ve devamlılığı olan, karşılığı bulunan ve en önemlisi de, tarihi gerçeklerle doğrulanan şeyler söyledi. "Ezanı Türkçe okutanlar ile, Kürtlerin dini Zerdüştlüktür... Kürtler zorla İslamiyeti kabul etmiştir" diyenler arasında ne fark var?.." derken, meydanın nabzını müthiş tutuyordu. "Allah'ın ayetine sinir bozucu diyenlerle, Apo'yu (haşa) peygamber ilan edenler arasında ne fark var?.." diye sorarken de, doğru yoldan sapanların durumunu çok çarpıcı şekilde irdeliyordu... İnançlarına sıkı sıkıya bağlı Diyarbakır halkının verilen mesajları gayet iyi anladığını söyleyebiliriz. Zira Diyarbakır'ın tarihi, etnik yapısı ve kültürel zenginliği buna çok uygundur. Ne var ki, Diyarbakır bugünkü konumunu hiç hak etmemektedir. Bölücü terör, Diyarbakır'ın ve Güneydoğu'daki bütün şehirlerin ekonomik ve sosyal hayatını tamamen alt üst etti. Ama en çok zarar gören Diyarbakır'dır. Çünkü Diyarbakır'ın sahip olduğu potansiyel, diğer illerden kat kat fazladır. Başbakan dün bu açıdan önemli projeler açıkladı. Diyarbakırlılar'ın bu projeleri dört gözle beklediğini tahmin etmek zor değil. Temenni edelim ki, bir an önce hayata geçirilsin ve bölge insanı da hak ettiği refahı yakalasın. Özetlersek, Diyarbakır Halkı, dün teröre teslim olmayacağını bir kere daha açıkça ortaya koydu. Bu ülkede bazılarının kafası karışık olabilir. Ama sandık sonuçları pek çok tereddüdü giderecektir. Göreceğiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.