Hem cahil, hem yobazlar...

A -
A +

Cehalet, yobazlığı en iyi besleyen kaynaktır. Sadece din yobazları değil, fen yobazları da çoktur. Hele günümüzde bunların sayısı hayli kabarıktır. Bugün İslam dini hakkında çala kalem yazanların, asgari dini bilgilerden dahi habersiz olduğu o kadar açık ve net görülüyor ki... Yapılacak yeni bir anayasanın kurulu düzendeki imtiyaz ve avantajlarını ortadan kaldıracağından korkan malum cephe; muhayyel tehlike ve tehditleri peş peşe pompalayıp, toplumu istedikleri yöne kanalize etmeye çalışıyor. Bunlar başörtüsü ve laikliği kendilerine sembol yapıp, anayasa değişikliğine karşı adeta top yekun direnişe geçmiş görünüyor. Yazıp çizdikleri gerçeklerle uzaktan yakından alakalı olmasa bile; epeyce toz kaldırabiliyor... Her biri bir sosyolog ve siyaset bilimci kesilmiş; endazesiz biçimde atıyor da atıyor! Bunlar dini bilmedikleri gibi, tarihi de bilmiyorlar, toplumu da tanımıyorlar. Onun için de mesela; Türkiye'nin, giderek Malezya'ya benzeyeceğini ileri sürüyorlar. Neden Malezya diye tutturduklarını biraz sonra açıklamaya çalışacağız. Ama önce şunu hatırlatalım: Bunlar daha önce de ülkemizin İran'a benzeyeceğini iddia etmişlerdi. Yıllarca hep bu davulu çaldılar. Bir ara Cezayir tehlikesi diye tutturdular. 1990'lı yılların büyük kısmı bu teranelerle geçti. İran ve Cezayir'in adres gösterildiği muhayyel tehlike ve tehditlere karşı, durumdan vazife çıkarılarak post modern bir darbe de kotarıldı. Daha sonra farkına varıldı ki; esas darbe, meğerse ülke ekonomisine yapılmış. Birileri bu anafordan faydalanarak, yaklaşık elli milyar Dolar hortumlamış!.. Tam iki düzine banka başta olmak üzere; binlerce şirketin, onbinlerce tüccarın iflası ve halkın bütününün yarı yarıya fakirleşmesi; hep o pompalanan dini tehlike ve İranlaşma yahut Cezayirleşme hikayelerinden devşirilen, siyasi senaryonun hayata geçirilmesinin sonucu değil miydi? Evet... Bütün bunları unutmuş olamazsınız... Malezya mızıkacılarının, dini de tarihi de bilmediklerini söylerken şunu anlatmaya çalışıyoruz. Türk milletinin geçmişinde yaklaşık bin yıllık Selçuklu ve Osmanlı geleneği var. Böylesine eşsiz ve muhteşem bir geçmişe sahip olan ve bütün İslam dünyasının örnek aldığı Türk milleti, kendisi ile apayrı sosyal yapıda ve tamamen farklı bir itikadi mezhepte olan İran'dan; hangi alanda ve ne ölçüde örnek alıp benzeşmeye gidecekti?! Humeyni devriminin ihracı, 38 yıl içinde Türkiye'ye ne oranda gerçekleşmiştir?! Bu hikayenin tutmadığını gören malum zihniyet, bu defa Cezayir'i gündeme getirmeye çalışmıştır. Zavallı Cezayir halkı... Fransız sömürge ve soykırımı neticesinde milyonlarca kayıp verdikten sonra bağımsızlığa kavuştuğunu zanneden; ama maalesef dış destekli bir askeri dikta rejimi altında inim inim inleyen aç, bi ilaç Cezayir halkı... Olmadı, bu hikayeler hiç tutmadı. Çünkü hepsi saçma idi. Şimdi aynı cephe başka bir terane tutturdu. Coğrafi olarak bize çok uzakta olan ve tarihiyle, sosyal yapısı ve siyasi rejimi ile bambaşka bir ülke konumundaki Malezya'da güya hüküm süren toplumsal yönelimin; Türk toplumunu da kendisine benzeteceği yolunda balonlar üfürülüyor. Şimdi bazı gazete ve televizyonlar, bu ülkeye muhabir ve yazarlarını yollayıp seri yazılar ve yayınlar hazırlıyor. Giden yazarların içinde, hiçbir dine inanmadığını söyleyenler de var... Önümüzdeki günlerde, seyreyleyin bunlar neler yumurtlayacak!.. Yüzyıllarca Portekiz, Hollanda ve İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele eden ve bağımsızlığına ancak yarım asır önce (1957) kavuşabilen Malezya'da, Müslüman nüfusun oranı yüzde altmışın altındadır. (Bazı istatistiklere göre % 55). Halkın diğer kısmı; Budist, Hindu, Konfüçyen ve Hıristiyandır. Resmi dil Malay lisanıdır. Ancak başka bir çok dil de yaygındır. 13 eyaletten müteşekkil bir devlet olan Malezya'da sadece bir eyalette (Kelantan), İslami Parti iktidarda bulunuyor. Bir tek eyaletteki bu partinin iktidarını öne çıkararak, (Ki, bu partinin uygulamaları klasik anlamda bir şeriat uygulaması da değildir. Çünkü Malezya çok partili demokratik sisteme dayalı bir Konfederasyondur.) Türkiye'de korku dağları inşa edilmeye çalışılıyor. Bilindiği gibi; cehalet ve yobazlık sınır tanımaz. Hele bir de buna yalan, hile, desise ve ajitasyon eklenirse ortaya çıkan tabloyu varın siz hesap edin!.. Görülen o ki, bir müddet Malezya'ya dair mugalatalarla yatıp kalkacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.