Hem ilkeli, hem kaliteli siyasete ihtiyacımız var!

A -
A +

AK Parti'nin Kızılcahamam toplantıları, Başbakan Erdoğan'ın da belirttiği üzere, siyaset dünyamızda güçlü bir gelenek oluşturmuş durumda. Diğer siyasi partiler de, AK Parti kadar devamlı ve istikrarlı olmamakla birlikte, aynı metotla teşkilatlarının tavan ve tabanı arasında koordinasyon, fikir teatileri ve izlenecek siyaset çizgisinin geniş bir platformda tartışılmasını mümkün kılan benzer toplantıları yapmaya başladılar. Bunun devamında büyük fayda var. Zira partilerin bünyelerinde ne kadar sağlıklı fikri çalışma ve tartışma cereyan ederse, sonuç olarak o denli müspet veriler elde edilir. Dün Başbakanın konuşmasıyla başlayan "18. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı", iktidar partisinin kurucu kadroları, Meclis Grubu ve parti teşkilatının ana kademelerini bir araya getiriyor. Yeni dönemin siyasi vizyonunu çerçeveleyecek ve fikren olgunlaştıracak bu toplantılarda, özellikle yeni anayasa ile ilgili görüş alışverişlerinin büyük önem taşıdığı açıktır. Nitekim Sayın Erdoğan da "Hiçbir beşeri güç engel olamaz... " diyerek çok net bir mesaj verdi. Bu husustaki detayları haber sütunlarına bırakıp, siyaset ahlakı ve ilkeleri ile ilgili bazı tespitlerimizi dikkatlerinize sunmak istiyoruz. İktidarda uzun süre kalan bütün siyasi partiler için, iktidar yorgunluğu, siyasi kirlenme ve yozlaşma vs. dejenerasyon ithamları kaçınılmaz bir durumdur. Başbakan Erdoğan, iktidar yorgunluğuna asla prim vermediklerini vurgulayarak, partisinin farklı yapı ve kimliğini işleyen bir konuşma yaptı: "Yeni bir dönemin, yeni bir maratonun başındayız. Alnımız ak, yüzümüz ak milletimizin karşısındayız..." sözleriyle, âdeta siyasi rakiplerine meydan okudu ve dokuz yıllık iktidarlarında sergiledikleri performansı, teferruatlı örneklerle anlattı. Ancak benim için en dikkat çekici noktalar, iktidar yorgunluğu ve yozlaşmasına yol açacak durumlarla ilgili söyledikleri idi. "Kartvizitinde siyasetçi yazdığı halde, her sıkıntıya düştüğünde kapı kapı dolaşıp kurtarıcı arayanların, demokrasiyi ona buna peşkeş çekme alışkanlığında olanların bizim aramızda yeri yoktur ve olmayacaktır. Milletin malına göz dikenlerin, ülkenin kaynaklarını talan etmeye yeltenenlerin, adaleti, vicdanı hiçe sayanların bizim aramızda yeri yoktur. Bu ülkenin menfaatlerini kendi dar ve kısır siyasi hesaplarının önüne koyamayanların AK Partide yeri yoktur, olmayacaktır. Kendini kapalı kapılar ardına kapatan, sırça köşklerde yaşamaktan bu milletin dertlerini duyamaz hale gelenlerin bu saflarda yeri yoktur, olmayacaktır. Milletin oyuyla geldiği makama oturup, milletin fikrini, hissiyatını, inancını, duruşunu beğenmez hale gelenlerin aramızda yeri yoktur, olmayacaktır..." Evet, istenen ve aranan siyaset budur. Ve bu ilkelere riayet eden siyasi kadrolar her zaman ve her şart altında başarılı olur. "Tek bir kişinin halkın ve Hakkın huzuruna alnında kara leke ile çıkmaması..." ilkesini düstur edinen siyaset anlayışı, her zaman milletin teveccühünü kazanır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.