İkinci yüzyıl ve yeni kabine…

Ülke şartları gereği, işlerin beklemeye tahammülü yok!.. Onun için hızlı başlamak gerekiyor ve öyle de oluyor… Daha 28 Mayıs akşamında yani sandıkların dumanı tüterken, bazı konularda derhal yeni talimatlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine'yi şekillendirdikten hemen sonra diğer yönetim mekanizmalarını da hızla tanzim edecek. Böylece ikinci yüzyıl hedeflerine yönelik icraat vakit kaybetmeksizin başlamış oluyor. Siyasi iktidarlar için ilk bir ay, ilk yüz gün ilk bir sene önemli zaman dilimleridir. Bu müddetler içinde yapılan işler, aynı zamanda hükûmetin performansı ve geleceğe dönük başarı grafiği için önemli birer göstergedir. Elbette topyekûn hükûmetin ve tek tek bakanların elinde sihirli değnek yoktur… Ama doğru zamanda, doğru yerde ve tabii doğru biçimde meselelere dokunmak, işlerin hâl yoluna girmesi bakımından kritiktir.

 

İnsanlarımız genellikle tez canlı oldukları için, her şeyin hemen oluvermesini isterler ve beklerler! Dolayısıyla Kabine üyeleri, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili “halk denetimine” her zaman hazır olmak durumunda. Vatandaşların vereceği not çok çok önemli. Sadece ilgili bakanlık açısından değil elbet, hükûmetin bütünü için bu başarı testi önem taşır…

 

Yeni Kabine'nin açıklanmasından önce her zamanki gibi fazlasıyla ‘bakan toto’ oynandı. Birçok isim, bilhassa sosyal medya mecralarında bol bol üfürüldü. Fakat aslında yanlış tahminden ziyade, bazı isimlerin reklam maksatlı anons edildiği de derhal anlaşıldı!.. Bu zeminde doğru tahmin ve tahlil tespiti yapmak mümkün değil. Çünkü şahıslar kolaylıkla dönüş yapabiliyor.

 

Tahmininde isabet edemezse de, her şartta “ben demiştim” deme pişkinliğini rahatlıkla sergileyen o kadar çok kalem-kelam erbabı var ki… Yeni bakanlarla ilgili olarak, her isme dair yapılan yorum ve analizler oldukça farklı. Bu da gayet tabii bir durum. Keza her zamanki gibi sürpriz isimlerin olması şaşırtıcı değil! 21 yıldan beri iktidarda olan ve on milyondan fazla üyesi bulunan AK Parti’nin, buna göre zengin bir kadrosu var. Sayın bakanlar tek tek bu zengin kadro içinden seçildi. Bu seçimi yapan da, kırk yedi senelik büyük siyasi tecrübesiyle Sayın Recep Tayyip Erdoğan… En büyük sorumluluğu omuzlayan kişi olarak, isim tercihinde herhâlde herkesten daha ince eleyip sık dokumuştur değil mi? Pek tabii, her zaman her şey en iyi veya en isabetli olmaz. Bu mümkün değil zaten. Mutlaka eksik gedik kalan yönler bulunur. Önemli olan genel çerçeve itibarıyla olumlu noktanın yakalanmasıdır. Kaldı ki, takdir hükmü için seçilen isimlere zaman tanımak gerekir… Oturduğu koltuğun hakkını verip vermediğini, peşin fikirle değil, icraatıyla değerlendirmek en doğru olanı değil midir?

 

Sayın bakanların ismi ve hayat hikâyeleri artık kamuoyuna mal olmuş durumda. Hemen hepsinin tahsil derecesi ve yönetim tecrübesi oldukça dikkat çekici. Unutmayalım, bundan 40-45 yıl öncesine kadar, ilkokul diploması dahi bulunmayan bakanlar gördü bu memleket!.. Şimdiki bakanların neredeyse tamamı, lisans eğitiminin yanı sıra yüksek lisans ve doktora derecelerine sahip… Tabii ki her şey diploma değil. Deruhte edilen görevin niteliğine uygun bir eğitim ve bunun yanında uygulama tecrübesi ile şahsi dirayet ve çalışkanlık esastır. Bu kabil değerlendirme için, Sayın Erdoğan’ın ince eleyip sık dokuduğu şüphesizdir. Ancak yukarıda da işaret ettik, her şey her zaman en iyi şekilde tezahür etmeye bilir. Bu sebepledir ki, ihtiyaç duyulan yer ve zamanda pekala değişikliğe de gidilebilir.

 

Türkiye’nin öteden beri ve hâlihazırda, gündemin ilk sırasını teşkil eden iki büyük meselesi vardır. Vatandaş açısından ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı en çok konuşulan konudur… Ancak ülke egemenliği, birlik ve bütünlüğü bakımından, iç ve dış güvenlik meselesi hepsinden önde gelmektedir. Dolayısıyla yeni Kabine'ye baktığımızda; Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına getirilen isimlerin seçiminde nasıl bir titizlik gösterildiğini fark edebiliyoruz. Keza Ekonomi Yönetiminin tespitinde de, hem bugünün problemlerini çözmek hem de başta 2053 vizyonu olmak üzere, Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamak üzere, gerekli reformları hayata geçirecek kapasiteye sahip kimliklerin öne çıktığını görüyoruz. Görevi devreden önceki bakanlara teşekkür ederken, yeni kabine üyelerine başarılar diliyoruz. Türkiye’nin yolu açık olsun...