İkiyüzlülüğün fecaati!..

İkiyüzlülerden, oldum olası tiksinirim... Herhalde hak-hukuk, dürüstlük, samimiyet vb. erdemlere saygısı olan herkes de, ikiyüzlülükten tiksinti duysa gerek! Kendi yararlarına, çıkar hesaplarına uygun olduğunda birileri; (Meşru yollardan elde edilip edilmediğine bakmaksızın), her türlü video kaset, ses kaydı vs. malzemeyi tepe tepe kullanır. 28 Şubat döneminde; tv ekranlarından ve gazete sayfalarından, insanlara gına getirecek kadar tekrarlanıp duran ve önemli bir kısmının servis işi olduğu ortaya çıkan; o mahut görüntülerle, hedef alınan insanların temel haklarını kim düşündü? Postmodern darbe borazancılığını yapanlar, acaba bir tek gün; (Bu kasetler montaj olabilir mi? Provokasyon olabilir mi? Yahut teknolojik bazı işlemlerle olmayan birtakım konuşmalar yapılmış gibi gösterilmiş olabilir mi?..) şeklinde, bir vicdani değerlendirme, bir etik yaklaşımda bulundular mı? Açık kalmış mikrofonlardan kaptıkları fısıltıları, yahut dudak okuma yoluyla devşirdikleri özel konuşmaları, manşetlere çeken ve her gün bunlara dayanarak birçok siyasetçi ve bürokrat hakkında ahkam kesenler, neden bunları da "hususi konuşmalara saygı" veya "özel hayatın korunması ve dokunulmazlığı..." bazında değerlendirmiyorlar?! İkiyüzlülük gerçekten tiksinti verici bir şey... İşin ucu kendilerine dokununca, basıyorlar feryadı: Vay efendim bu hususi mekanlarda (Mahfillerde demeleri daha doğru olurdu!..) yapılan konuşmaları kim dinliyor, kim sızdırıyor? Nerede haberleşme hürriyeti? Nerede hukuk devleti? Bunları yapanlar hakkında niçin işlem yapılmıyor?.. vs. İyi de sayın arkadaşım; sizin duyarlılığınız niye böyle tek yönlü? Kaleminizi niye hep nalıncı keseri gibi kullanıyorsunuz? Bir süreden beri, eski bir rektörün muhtemelen bir mason locasında yapmış olduğu seviyeden yoksun bir konuşma; medya organlarında yayılıyor. Bugüne kadar, kerrat ile sorulmasına rağmen, konuşmanın sahibi olduğu iddia edilen kişi, ne bu konuşmayı açıkça itiraf ediyor. Ne de "Hayır, bu benim konuşmam değil..." diye tekzip ediyor!.. Ama birileri onun namına çıkıp müdafaada bulunuyor: Neymiş efendim bu ses kaseti montaj olabilirmiş. Bununla, "saygın bir profesör" rencide ediliyormuş... İyi ya o zaman; bu iddiaların muhatabı, erkekçe ortaya çıkıp konuşmayı reddetsin! Yapamıyor. Çünkü yalanlarsa, belki de konuşmanın görüntüleri ortaya çıkacak... Velhasıl, demokrasiye şaşı bakan sivil veya üniformalı kimi bürokratlar; gizli mahfillerde darbecilik vs. geyikleri yapıyor. Devlet ve hükümet erkanına sövüp sayıyor... Onların bu çirkin, seviyesiz konuşmaları deşifre edilince de, mevzu düşünce hürriyetine, özel hayatın gizliliğine filan dökülüyor!.. Ama sadece o belli kesimin hesabına... Bayanlar, baylar; bu düpedüz çifte standarttır, yani ikiyüzlülüktür. Ve çok utanç verici bir durumdur!..