"İspat etmezsen..."

RTÜK Başkanı Zahit Akman, bir süreden beri CHP ve bir medya grubunun hedefinde... Sayın Akman hakkında, her gün yeni bir iddia ileri sürülüyor. Akman dün NTV'ye çıkıp canlı yayında Murat Akgün'ün sorularına cevap verdi ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı gazetelerin yöneticilerini, istedikleri televizyon kanalında tartışmaya davet etti. "Eğer hakkımda ileri sürülen iddialar hakkında bir tek doğru belge gösterebilirlerse, bunun gereğini yapacağım..." dedi. Esasen oldukça sakin ve itidalli bir kişi olan Akman, epeyce hiddetli bir üslupla, kendisini hedef alanlara meydan okudu ve iddialarını ispatlayamamaları halinde, eğer haysiyet ve şeref sahibi iseler onların da bu davranışlarının gereğini yapmaları gerektiğini ifade etti. Bakalım Akman'ın bu meydan okumasına bir cevap gelecek mi? Aynı şekilde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat da; hakkında ileri sürülen iddialara karşılık meydan okumuştu. Bilindiği üzere, CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu Fırat'a çok ağır bir ithamda bulunmuştu. Açıkçası Fırat'ı eroin kaçakçılığı ile suçlamıştı!.. Bekleneceği gibi Fırat'ın verdiği karşılık da çok sert oldu. Başbakan Erdoğan, dün Fırat'ın bu karşılığını şöyle özetledi: "Gel televizyona çıkalım. İspatlarsan siyasetten çekileceğim. İspatlayamazsan istifa etmeni istemiyorum. Çık televizyona de ki, ben şerefsizim, namerdim, müfteriyim..." Evet görüldüğü gibi, son günlerde siyaset ve medyadaki bu tartışmalar, çok rahatsız edici boyutlara varmış bulunuyor. Başbakan ve iktidar partisi hakkında CHP sözcülerinin ve bazı medya organlarının ileri sürdüğü çok ağır ithamlar var. Bu yüzden, daha önce de Başbakan Erdoğan, bir medya patronunu hedef alarak, hakkında ileri sürülen iddialarla ilgili olarak benzer ifadeleri kullanmış ve "Bu iddiaları ispat etmezsen haysiyet ve ahlaktan nasibini almamışsın..." demişti. İktidar ile Ana Muhalefet sözcüleri ve Doğan Medya Grubu arasındaki restleşme, her gün yeni iddia ve ithamlarla devam ediyor. Tansiyon giderek artıyor... Bunun sağlıklı bir durum olmadığı ortada!.. Bu gerilimin yankıları dış medyada da yer bulmaya başladı. Ama belli ki, düğmeye basanlar, kendi hesaplarına bir netice alıncaya kadar, bu savaşı sürdürmek istiyor... Öteden beri bizim siyaset kültürümüzde; şeref ve haysiyetin karıştırıldığı karşılıklı restleşmeler çok yaygındır. Kim bilir bugüne dek, kaç kişi kaç bin defa; "İspat etmezsen şerefsizsin..." ifadesini kullandı!.. Ama sonuca baktığımızda, hep bir belirsizlik var. Yani iddiaları ortaya atanlarla o iddiaya muhatap olanlar arasında, bazı tazminat kararları dışında; kesin bir sonuca bağlanan bir durum göremiyoruz. Can sıkıcı bir tablo!..