İsrail 1967 yılından beri, yani tam 38 yıldır işgal altında tuttuğu, müstakbel Filistin Devletini meydana getirecek olan iki ana toprak parçasından biri olan Gazze'den çekilmeye başladı. Eğer planlandığı ve ilan edildiği gibi gerçekleşirse, önümüzdeki bir buçuk aylık süre içinde, İsrail Gazze'den tamamen çekilmiş olacak. Ancak bu sürecin pek kolay geçmeyeceği açıkça görülüyor. Çünkü buradan ayrılmak istemeyen Yahudi yerleşimciler şiddetli bir direniş gösteriyor... Hatta bunlar Gazze'de yeni bir Yahudi devleti kurmaktan bahsediyorlar! İsrail hükümeti, normal yoldan ayrılmayan yerleşimcileri zor kullanarak tahliye edeceğini açıkladı. Her halükarda bu çekilmenin sıkıntılı olacağı ve İsrail içinde de önemli siyasi gerilimlere yol açacağı meydandadır. Nitekim çekilme kararının parlamentoda oylanmasından saatler öncesinde, Maliye Bakanı Benyamin Netanyahu istifa etmişti. Sertlik yanlısı olan Netanyahu'nun bundan böyle Ariel Şaron'a karşı liderlik mücadelesine başlaması da beklenen gelişmeler arasında. İsrail'deki başka bazı radikal partiler de bu konuda Şaron'a karşı giderek sertleşebilecek bir muhalefet yapıyor. Bu şartlar altında, İngiltere'nin telkinleriyle Amerika'nın uygulamaya zorladığı bu politikayı Şaron nereye kadar devam ettirebilir? Hatırlanacağı gibi daha önce Ehud Barak'ın başbakanlığı döneminde başlayan ve hayli ilerleme kaydedilen süreci, bugünkü başbakan Şaron, Haremuşşerife zorla girerek bizzat sabote etmişti. Şimdi kendisi benzer bir durumla karşı karşıya bulunuyor. Her ne kadar ABD, yeni Orta Doğu projesini hayata geçirebilmek için, Filistin meselesinin çözümüne, eskiye oranla daha fazla ağırlık veriyor görünse de, (Çünkü Filistin meselesi halledilmeden bu bölgeye barışın gelmesinin mümkün olamayacağı artık kabul ediliyor...) siyasi dengelerin hangi yönde seyredeceği kesin değil. Daha önce Clinton'un bütün çabalarına rağmen sağlayamadığı barış anlaşmasını, Bush'un başarma ihtimali pek yüksek değil. Fakat ortaya koyabileceği başka alternatif de şu anda yok... İngiltere başta olmak üzere Avrupa Birliği'nin başını çeken önemli devletlerin, Rusya'nın ve Çin'in; ABD'nin İsrail'e verdiği aşırı destekten giderek daha fazla rahatsızlık duydukları bilinen bir şey. Bütün bu birikimler Amerika'yı Filistin meselesinde daha aktif ve kararlı davranmaya zorluyor. Ancak ABD'deki ve özellikle mevcut yönetimdeki Yahudi ağırlığı sonuç alıcı politikaların devreye sokulmasını güçleştirdiği madalyonun öteki yüzü. Amerika bir taraftan teröre karşı savaş iddiasıyla başlattığı yeni stratejiyi kalıcı şekilde ve evrensel ölçekte hayata geçirebilmek için, diğer taraftan bu stratejinin ana ekseni olan Büyük yahut Genişletilmiş Orta Doğu Projesini oturtabilmek için, şimdiye kadar hiç yapmadığı biçimde İsrail'i taviz vermeye zorlamak durumunda. Bakalım Bush Yönetimi bu zorlamayı ne kadar yapabilecek?! Diğer taraftan giderek köşeye sıkıştığını hisseden İsrail her durumu kullanarak zaman kazanmaya çalışıyor. Gazze'den çekilme planı da esasen bu maksada dönük bir manevra olarak algılanıyor. Çünkü Gazze'den çekilme, İsrail'in işgalini sadece yüzde dört gibi küçük bir oranda azaltıyor. Yani esas mesele Batı Şeria'dan çekilmesidir. Zira buradaki Yahudi yerleşim merkezlerinin ve yerleşimcilerinin sayısı çok yüksektir. Gazze'den yedi bin küsur Yahudi yerleşimciyi tahliye etmekte böylesine zorlanan İsrail Hükümeti, orta vadedeki bir gelecekte, on binlerce yerleşimciyi Batı Şeria'dan tahliye edebilecek midir? Şaron'un politik ömrü buna yetecek midir? Şaron'dan sonra gelecek Başbakanlar bu politikayı devam ettirecek midir? Görüldüğü gibi belirsizlikler pek çok. Dengeler de son derece hassas, adeta pamuk ipliğine bağlı. Yani her an kopabilir... İsrail geçmişte sayısız kere yaptığı gibi, güvenlik bahaneleriyle çekildiği yerleri tekrar işgal edebilir. Diğer taraftan İsrail, 1967 savaşı ile mülteci duruma soktuğu yüz binlerce Filistinlinin evlerine dönmesine müsaade etmek bir yana, Filistin topraklarına kurduğu Yahudi yerleşim merkezlerinden bir kısmını muhafaza ederek, Filistinliler içinde bir hançer gibi varlığını devam ettirmek istiyor. Bu arada inşa etmekte olduğu "utanç duvarı" ile de yeni toprak gaspını gerçekleştirmeye çalışıyor... Kısacası bu çekilme tek başına fazla bir şeyi ifade etmiyor!..