İşte ikiyüzlülük bu!..

A -
A +

Son günlerdeki karikatür krizi, bir kere daha Avrupa'nın gerçek yüzünü, daha doğrusu ikiyüzlülüğünü net bir şekilde ortaya koydu. Daha önce, terör ve teröre karşı ortak mücadele konusunda da aynı şekilde, Avrupa'nın her şeyi daima kendisi için ayarlamaya çalıştığı; "öteki" olarak değerlendirdiği çevrelere karşı da, kimi zaman açıktan, kimi zaman örtülü şekilde her türlü dalavereyi yürüttüğü defalarca müşahede edilmişti. Örnekleri tek tek sıralamaya gerek yok. PKK bölücü örgütüne, onun borazanlığını yapan radyo ve televizyonlara, Sabancı cinayetinde suçu kesinleşmiş militanlara verdiği destekleri herkes biliyor. Şimdi yine çok sinsi bir şekilde, bütün İslam âlemini rencide edecek tahriklere devam ediyor. Bir taraftan güya bunu fikir özgürlüğünün gereği olarak yaptıklarını söyleyerek insan zekasıyla alay ediyorlar; diğer yandan da Müslümanların bu hakaretlere karşı sesini çıkarmamasını isteyecek kadar küstahlaşıyorlar!.. Bu fitnenin ilk çıkış yeri olan Danimarka'nın Başbakanı Anders Rasmussen, daha işin başında meseleyi halletmek mümkün iken, ipe sapa gelmez bahanelerle, olayın alevlenmesine adeta çanak tuttu. Ne Rasmussen'in ne de onun gibi ipe un seren diğerlerinin, dinlere ve kutsal değerlere saygısızlık yapmak için geçerli hiçbir gerekçesi olamaz. Çünkü daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin dine ve dini değerlere hakaret sayılan söz ve eylemlere karşı verdiği kararlarda, devletlerin bu yöndeki müdahalelerinin İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olmadığı tescil edilmiştir. Dün BBC televizyonundaki Hard Talk programında, bu fitneye sebep olan rezil karikatürleri çizen Danimarka'nın Jyllands-Posten gazetesinin yönetmeni ile Danimarka'daki İslam Cemaatinin liderini dinledim. Gazete Yönetmeni, bunca rezaleti hâlâ daha düşünceyi açıklama hürriyeti ile açıklamaya çalışıyordu ve şöyle bir görüş yumurtluyordu: "Eğer Danimarka'daki her dinin mensupları kendi inanç tabularını empoze etmeye kalkışırlarsa, ülkede durum çok ürkütücü hale gelir..." Bahse konu yönetmen bu çeşit saçmalıkları üstelik çok agresif bir üslupla sayıp dökerken, bir taraftan da "Ben bir Hıristiyanım..." demeyi ihmal etmiyordu. Buna karşılık tahriklere kapılmayan Danimarka İslam Cemaatinin lideri, kendilerinin konuyu kültürel ve entelektüel boyutta ele aldıklarını, Danimarka'daki önde gelen beş üniversiteye çağrıda bulunarak bu olayın bilimsel yönden ele alınmasını istediklerini, çeşitli ülkelere heyetler gönderek bu meselenin ajite edilmesinin önüne geçilmesi için çaba sarfettiklerini söylüyordu. "Hard Talk" isminden da anlaşılacağı üzere o gerilimli programda, Danimarkalı gazete yönetmeninin saldırgan tavrına karşı, mağdur taraftaki Müslüman cemaat liderinin sükuneti ve vakarı her şeyi açık açık gösteriyordu... Çok dikkat edilmesi gereken nazik bir durum var; "Medeniyetler Çatışması"nı körüklemek için çok yönlü sürdürülen tahrik ve eylemler devam ediyor. Bir taraftan böyle bir çatışmayı önlemek için yeni "ittifaklar" vs. kurulmaya çalışılırken, diğer taraftan da çatışmayı küresel boyuta taşımak için birileri en alçakça metotları kullanmaktan çekinmiyor. Danimarka gazetesinin işlediği rezalete, şimdi de Almanya, İtalya, İspanya ve Hollanda'nın bazı gazeteleri katıldı. Bakalım bu işin sonu nereye varacak?! Öteden beri bilinen durum bir kere daha teyit edilmiş oluyor. Avrupa kendinden kabul etmediği her türlü değeri sadece dışlamakla kalmıyor, onu tahkir etmek için de elinden geleni yapıyor. Eğer sözü edilen karikatürler Hıristiyanlık veya Musevilik hakkında olsaydı, kim bilir aynı Avrupa nasıl ayağa kalkardı... Ama hedef Müslümanlık olunca durum başka oluyor. Ancak bu ikiyüzlülük Avrupa'ya çok şey kaybettiriyor. Belki uzun zaman gerçek yüzlerini gizlemeyi başardılar ama, artık o da mümkün değil. Avrupa eğer maharet saydığı bu ikiyüzlülüğü bırakmazsa, daha çok aşınmaya uğrar. İslam dünyasına gelince; süre giden tahriklere kapılıp yanlış işler yapmamalıdır. Meseleyi hem bilimsel hem de siyasi platformlarda, ciddiyetle ve soğukkanlılıkla takip etmelidir. Müslüman entelektüellerin Avrupalı muhataplarına bu vesile ile anlatabilecekleri hayli şey var. Sessiz kalmak çare değil... İslam Konferansı Teşkilatına da bu meselede büyük görevler düşüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.