Niçin özür dileriz?! İnsanlardan ve hele hayvanlardan özür dilemek ne anlama geliyor?.. Günümüzde, özür dileme erdemini gösteren insanların toplumdaki oranı yüzde kaçtır? Özür dilemeyi bilmemekten dolayı şimdiye kadar neleri kaybettik? Bildiğimizi zannettiğimiz şeyleri, aslında bilmediğimizi bilebilseydik, yani özrümüzü bilseydik ne değişirdi?! "Birinci Aydınlanma Çağı dedikleri 1500-1800 arası yıllardır ki, bilimsel araştırmalarla elde edilen bilgiler mutlak ve kesin doğrular olarak bilim dünyasına sunulmuş, aklı kutsallaştıran, din karşıtı spekülasyonların doludizgin yaşandığı yıllar olmuştur. Batı'da din ve bilim kavgaları bu yıllarda zirveye tırmanır, daha da şiddetlenir. Ne zamana kadar mı? Belki de günümüze kadar... Bilimsel bağnazlık , bütün gerçeklerin bilim yoluyla elde edileceği görüşü, insanlığı bugün dahi yanılgılara sürüklemeye devam ediyor.... Yirminci yüzyıl, bu yanılgıyı açığa çıkaran bir çağ oldu. Bilime evet, bilimciliğe hayır..." Yukarıdaki satırlar, Ömer Öztürkmen'in yeni çıkan kitabı, "KARINCALARDAN ÖZÜR DİLERİM" (*)den alınma. Gözyaşı Medeniyeti ve Zihniyet İnkılabı kitaplarının yazarı, bu yeni eserinde, bilimperestlerin serüvenini çok çarpıcı bir şekilde irdeliyor. Newton fiziğinin kainâtta olup bitenleri anlamaya artık yetmediği, Kuvantum fiziğinin bütün hesapları alt üst ettiği 20. yüzyıldan bu tarafa yaşanan savrulmaları, kafa karışıklıklarını enfes bir üslupla özetliyor. Kitap hakkındaki değerlendirmeden bir iki cümle şöyle; "Bilimperestliğin, aslında 'kolektif şuur dışında' yatan Avrupapersetliğin acınacak bir görüntüsü olduğunu belirten yazar, Avrupa ve özellikle Fransa'nın etkisinde kalan Türk Çağdaşlaşma ve Batılılaşma (belki de, Batılılaştırma) önderleri Jön Türklerin sahip oldukları zihin yapısını ve entelektüel yönelimlerini gözler önüne seriyor..." Özür dilemek, bazen hakkı teslim etmektir. Bazen de haddini bilmektir! Yani gerçeği kabul etmektir. Yunus Emre'nin "Benim bir karınca'ya ulu nazarım vardır" sözünü kitabın başına yerleştiren Öztürkmen, karıncalardan niçin özür dilediğini de geniş geniş açıklıyor. Herhalde bu niçini merak etmişsinizdir!.. Öcalan davası bugünlerde, çeşitli sebeplerle yeniden gündemde... Dostumuz Avukat Zeki Hacıibrahimoğlu, şehit analarının avukatı olarak İmralı'daki duruşmalardan Strasburg'daki İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar, baştan sona dava sürecinin içinde yeraldı. İşte bu konumuyla Hacıibrahimoğlu "BELGELERLE ABDULLAH ÖCALAN DAVASI" kitabını yazdı. Türk Yay Kitapları'ndan (Cağaloğlu-İst. Tel: 519 94 83) yeni çıkan bu kitap, PKK ve Öcalan ile ilgili çok geniş ve orijinal bir kaynak niteliğinde... Nelerin olup bittiğini tam olarak öğrenmek isteyenlere tavsiye olunur. Bu vesile ile, bir müddet önce çok ağır bir trafik kazası geçiren Av. Zeki Hacıibrahimoğlu'na geçmiş olsun dileklerimizi de iletiyoruz. ..... (*) İsteme adresi: Borsaş Arslan Sok. Çamlar Apt. No: 15/2 Yeşilköy-İstanbul Tel: 0 212 663 92 33