Kayısı diyarından...

A -
A +

İki haftadan fazla bir zamandır kayısı diyarında bulunuyoruz. Malatya kayısı diyarı olarak şöhret yapmıştır; ancak ondan da önce güzel insanlar diyarıdır. Övünmek gibi olmasın ama, Malatyalı olmak ayrı bir duygudur. Hani derler ya, bazı duygular anlatılamaz, yaşamak gerekir... En az yirmi yıl önce yazılması gereken bir şiiri ancak geçtiğimiz Nisan ayında tamamlayabildik. İlk iki kıtasını sizlerle de paylaşmak isterim; Hele gönül beni götür Malatya'ya/ Yolumu bekliyor Mavi Karakaya/ Kubbe Dağını aşayım hem de yaya/ Kavuşayım Tepehanda Papatyaya /Hürmetimi arz edip ana babaya/ Kucak açıp can kardeş bacı ablaya/ Gezeyim komşuları hatır sormaya/ Ciğerlerim doysun sevgiyle havaya... İşte bunları yaşamak için Malatya'ya geldik. Ve hamd olsun yaşadık da... Aile efradının, yakın-uzak akrabanın, dostların, bilcümle hemşehrilerin engin gönülleri, şirin sözleri, misafirperverlikleri tek kelime ile bizi "ihya" etti. İnsan böyle ortamlarda her türlü yorgunluğu, stresi, tasayı unutuveriyor!.. Evet, Malatya güzel memleket, güzel insanlar diyarı. Bu sene kayısıları büyük çapta don vurmuş; ama konuştuğumuz insanlar yine de kanaatkâr. Mevcuda şükrediyorlar. İleriye dönük iyimser düşüncelere sahip. "Bunun da vardır bir hikmeti..." diyorlar. Nimete şükretmenin gerekliliği yanında, gelen tabii afetler üzerinde tefekkür etmenin lüzumunu da belirtiyorlar. Malatya, ticari ve sanayi yönden önemli bir gelişme sergileyen illerimizden. Ne var ki, bazı temel meselelerin uzun zamandan beri halledilememiş olması, bu gelişmenin hızını kesiyor. Malatyalılar bundan dolayı mustarip. Mesela yıllardır konuşulmasına ve siyasiler tarafından defalarca söz verilmesine rağmen; hâlâ daha bir sivil havaalanının yapılamaması, bu sıkıntıların başında geliyor. Diğer taraftan turizm ve ticaret için elzem olan altyapı yokluğu gerçekten düşündürücü. Bunun en bariz örneği, halihazırda beş yıldızlı bir otelin bile bulunmaması... (Malatya İş Adamları Derneği=MİAD'ın teşebbüsü ile bu problemin çözümü için önemli mesafe alınmış durumda.) Turizm için yapılması gereken çok şey var. Fakat işler çok yavaş yürüyor. "Dünyanın sekizinci harikası" denilen Nemrut Dağı Milli Parkı, Malatya'ya sadece 85 (seksen beş km. mesafede. Ve Kapadokya bölgesinden buraya en kestirme ve rahat yol Malatya üzerinden geçiyor. Gelgelelim bu 85 km'lik yol perişan vaziyette. Bu yol kullananları adeta pişman ediyor. Yol onarımı için bu yıl 500 milyar TL. tahsis edilmiş. Bazı virajlar düzeltiliyor. Ancak bu hiçbir şekilde yeterli değil. Halbuki, rahmetli Turgut Özal zamanında yürürlüğe konulan "GAP YOLU" projesi, bu işin en kesin ve en köklü çözümü idi. Şimdilerde bu proje tozlu raflarda bekliyor! Malatya Milletvekillerine saygı ile duyurulur... Bu arada Adıyamanlılar ile Malatyalılar arasında sürüp giden sun'i ve gereksiz bir ihtilaf, üçbin küsur yıllık bir tarih ve kültür hazinesinin yeterince değerlendirilmesini engelliyor. Bu yüzden, yaklaşık yedi (6.8) km'lik yolun tamamlanarak Adıyaman ile Malatya bağlantısının Nemrut Dağı eteğinden gerçekleştirilmesi mümkün olmuyor. Söylentilere bakılırsa; bazı otel ve motel sahipleri ile bazı siyasiler, buna mani oluyor. Evrensel boyuttaki bir kültür varlığının iki vilayet sakinleri arasındaki bir miras malı gibi görülmesi yanlıştır. Bu anlamsız sürtüşme bir an evvel giderilmelidir. Bu konu üzerinde durmaya devam edeceğiz. Çünkü çok önemli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.