Kim olur, kim olmaz?! Niye olur, niye olmaz?!

A -
A +

Şu cumhurbaşkanlığı tartışmaları hakikaten gına getirdi... Yanlış zamanda ve yanlış biçimde başlatılan ve kasıtlı olarak abartılan bu konu, ülkedeki toplumsal barışa da, ekonomik hayata da fazlasıyla zarar veriyor! Bu meseleyi, ülkeye her yönden zarar verecek şekilde tırmandıranların; bir de vatanseverlik adına palavralar atması yok mu, işte o daha da traji-komik... Oysa şöyle bir etrafa, çarşı-pazara bakıverseler mesela; bu lüzumsuzluklar ülkeye kaça patladı? Dahası dar gelirli vatandaşın cebinden, sofrasından ne kadar alıp götürdü? Tuzu kuru olanların keyfi her zamanki gibi yerinde!.. Çünkü onlar çok önceden bu polemiklerin planlamasında da bir biçimde yer aldıkları için; peşinen "pozisyon" alırlar ve her durumda kârlı çıkmasını bilirler... Döviz olmazsa faiz, faiz olmazsa başka bir enstrüman. Ve bunlar her türlü enstrümanı da iyi çalmasını bilirler!.. Bu şekilde durduk yerde, memleketi toz dumana katanlara şunu sormak gerekiyor: Efendiler, siz bu ülkede ikide bir gerginlik çıkarma, ortalığı karıştırma, halkı ve piyasaları tereddüt ve tedirginliklere sevk etme hakkını nereden alıyorsunuz? Nasıl oluyor da siz her durumda kendinizi haklı görebiliyorsunuz? Sizin apaçık yanlışlarınız, hatta bazılarınızın ihanete kadar uzanan sinsi ve karıştırıcı faaliyetleri; nasıl oluyor da, ulvi şeylermiş gibi yutturulmaya çalışılıyor? İşinize gelmeyen her konuda, hot-zotla, tehditle, şantajla, provokasyonlarla ülkede dizginleri ele geçirmeye çalışıyorsunuz!.. Beyler bu tutturduğunuz yol çıkmaz sokak. Bu memlekete gerçekten iyilik etmek istiyorsanız, demokrasiye ve hukuk devleti ilkelerine saygı göstermeyi öğreniniz. Hukuk Devletinde ve demokrasi düzeninde genel seçimlerin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin nasıl yapılacağı açıkça bellidir. Bu konuda zorlamalara başvurmanın mana ve mantığı yoktur. Kimlerin cumhurbaşkanı seçilebileceği bütün ayrıntıları ile Anayasada düzenlenmiştir. Ama bu düzenlemelere rağmen, bazıları kendi özel şartlarını dayatmaya çalışıyor... Kim cumhurbaşkanı olabilir, kim olamaz? Niye olur veya niçin olamaz? Eskiden her seçimde bazılarının adı otomatik olarak adaylar listesinde yer alırdı. Mesela müteveffa meslektaşımız Metin Toker... Peki Metin Toker'in İsmet İnönü'nün damadı olmasından başka ne özelliği vardı?!.. Günümüzde de buna benzer isimler ha bire dolaşıma sokulmak isteniyor. Mesela birileri Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i, Hikmet Çetin'i filan empoze etmeye çalışıyor... Maşallah, Büyükerşen her posta uygun bir isim olarak görülüyor. Bazen solu toparlama görevi; (Ecevit komaya girmeden kısa bir süre önce bu teklifi ortaya atmıştı...) bazen cumhurbaşkanlığı. Yarın kim bilir hangi görevler için ismi dolaştırılacak. Hikmet Çetin'e gelince; kendisi tecrübeli bir politikacı. Şimdiye kadar temkinli bir profil çizdi. İsmi sansasyonel olaylara karışmadı. Ama mesela "Hikmet Abi" formülü ile CHP'nin başına getirildiğinde, bu formül tutmadı. Peki kırk yıl politika yaptığı kendi partisinin liderlik için uygun veya yeterli görmediği birisi nasıl oluyor da, cumhurbaşkanlığı için uzlaşma adresi olabiliyor? Görüldüğü üzere, bazıları kendileri çalıp kendileri oynuyor. Cumhurbaşkanı olacak kişinin bütün ülkede, geniş kitleler tarafından benimsenebilecek bir isim olması elbette tercih sebebidir. Ama bu tercihin doğruluk testini kim veya kimler yapacaktır? Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı olduğunda, tencere-kapak çalanlar; onun vefatından sonra sadece cenaze töreninde bile derslerini almış olmalılar... O gün ileri geri konuşan bazıları, bugün "Ah Özal, sen ne ileri görüşlü kimse imişsin..." diye övgü düzüyorlar. Demek ki tespitleri doğru yapmak gerekiyor. Özal'dan önce sivil bir cumhurbaşkanı seçtirmeyi beceremeyen Demirel, onun açtığı yoldan Çankaya'ya yürüdü. Hem de Özal'a itiraz ettiği oy yüzdesi ve sayısından daha düşük bir seçimle... Fakat olsundu!.. Dün dündü, bugün bugündü. Onun için de mühendis Demirel'e göre, 263 ile 244 rakamları arsında bir fark yoktu!.. Öyle değil miydi? Bugün yine Çankaya'ya çıkabilir miyim hesaplarını yapan bilge siyasetçi, yolunu açmak için; bir vakitler "CHP zam demektir, CHP kuyruk demektir..." dediği partinin liderine, yani Sayın Baykal'a "Doğru yoldasın..." rüşveti kelamda bulunuyor! Hey gidi günler hey! Şu tarih kayıtları bir dile gelse de, bazılarının yüzüne bazı şeyleri haykırsa...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.