Köstebek, möstebek... Geçin bunları!

A -
A +

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, günlerden beri; "Açıklıyorum; açıklayacağım..." diye gündemde tutmaya çalıştığı 'KÖSTEBEK' meselesini nihayet açıkladı. Meğer köstebek olduğunu iddia ettiği kişi, içişleri eski bakanı ve halihazırda başbakan yardımcısı olan Beşir Atalay imiş. Gerçi daha önceden, aynı isim kulislere sızdırılmış ve üzerinde epeyce dedikodu yapılmıştı ama, CHP lideri dün Parti Grubunda; büyük bir balık yakalamışçasına, "Deniz Feneri Köstebek Dosyası"nı sallayarak iktidara gol atmaya çalışıyordu. Sayın Kılıçdaroğlu'nu izlerken, doğrusu 1990'larda Süleyman Demirel'in Turgut Özal ve Anavatan Partisine karşı, şiddetle seslendirdiği "KOSKOTAS DOSYALARI" aklıma geldi. Bilenler bilir, Koskotas aslında, Yunanistan'daki bir banka yolsuzluğu ile ilgili skandalın adı idi. Ama dikkat çektiği için, Demirel ve ekibi aynı isimle Türkiye'de anti propaganda yapıyordu. Arkası gelmedi... Şimdi benzer şeyi CHP'liler yapıyor. Almanya'da başlatılan ve hayli gölgeli tarafları bulunan, daha doğrusu işin esasını bilenlerce "Alman devletinin bir operasyonu" olarak nitelendirilen Deniz Feneri Davasını; Ana Muhalefet Partisi, nedense bir siyasi maden ocağı gibi görüyor. Şayet CHP bugüne kadar bu davaya ayırdığı zamanı, ülkenin başka önemli meselelerine hasretseydi, muhakkak daha fazla puan toplardı... Deniz Feneri nihayetinde bir dernek, bir yardım kuruluşu. Ama CHP bu derneğin faaliyetlerini ille de iktidardaki siyasi parti ile irtibatlandırmak istiyor. Bütün çabalarına rağmen, şimdiye kadar bunu başaramadı. İleri sürdüğü pek çok iddia, hep havada kaldı. Ama CHP ve lideri ısrar ediyor. Son olarak Köstebek iddiasını işliyor. Ona göre bir tarihte İçişleri Bakanlığının koruma müdürü, bakanlık özel kaleminden telefonla Kırıkkale Belediye Başkanını aramış, o da bahse konu davada adı geçen bir şahsı aramış, o da başka bir şahsı polislerin arama yapacağından haberdar etmiş... İnsanın aklına hemen şöyle bir safça soru geliyor: Neden Koruma Müdürü, neden bakanlık özel kaleminin telefonu ve neden bir ilin belediye başkanı?.. Beşir Atalay Kırıkkaleli olduğu için mi?!. Şayet iddia edildiği üzere, bu kadar önemli ve de gizli bir iş çevriliyorsa, bunu daha usturuplu şekilde ve bakandan uzak biçimde gerçekleştirme imkânı yok mu? Geçin beyler, geçin bunları! Bu Köstebek dosyasından size ekmek çıkmaz. Eğer etkili siyaset yapmak istiyorsanız, daha ciddi ve vizyoner projeler üzerinde çalışınız. Ayrıca CHP'nin bu Almanya sevdası nedir, bilmiyoruz. Deniz Feneri filan derken, Almanya cenahında çok daha başka şeyler dönüyor olmasın!.. Yakında bazı şeylerin kokusu çıkacak gibi görünüyor. Deniz Feneri Derneği'nin ilgilileri usulsüz işler yapmışsa, elbette bunun takibi kanun çerçevesinde yapılmalı. Ama bir yardım kuruluşu ile ilgili kanuni meseleden, ultra bir siyasi dava kotarmaya çalışmak, abesle iştigaldir. Ülke adına, CHP yöneticilerinin daha rasyonel işlerle uğraşmasını beklemek hakkımızdır diye düşünüyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.