Kritik günler...

A -
A +

Şu kavurucu yaz günleri, siyasi (ve hukuki) gündem açısından da ayrıca çok sıcak geçiyor!.. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç, şayet bir değişiklik olmazsa; bugün üyelerle görüşüp, AK Parti hakkındaki kapatma davası için karar oturumunun tarihini belirleyecek ve ilan edecek. Kapatma davası sürecinde, artık sona doğru çok yaklaşıldı. Dava açıldığı günden bu tarafa devam eden; (Parti kapatılacak mı-kapatılmayacak mı?) tartışmaları, son zamanlarda iyice yoğunlaştı. Dava konusunda, şimdiye kadar, pek çok spekülasyon yapıldı. Hatta, davanın açıldığı daha ilk gün bile, iktidar partisinin kapısına kendince kilit asanlar oldu!.. Enteresan bir ruh hali... "Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları"ndan olan bir siyasi parti için böylesine ön yargıyla ve sakat mantıkla yaklaşmak... Oysa demokrasilerde esas kural, partilerin millet tarafından açılıp kapatılması değil midir? "Ergenekon Davası" ile ilgili olarak hazırlanan iddianame hakkında o kadar çok atılıp-tutuldu ki... Soruşturmadan rahatsızlık duyanlar, (ucu bana da gelir mi?) endişesinde olanlar veya herhangi bir sebeple "Ergenekon şüphelileri" ile dayanışma içine girenler; iddianamede yazılı olduğu iddiasıyla, pek çok konuyu saptırmaya, önemsizleştirmeye; kısacası kendilerince davayı sulandırmaya yeltendiler. Davada adı geçen bütün şüpheliler, bir nevi "Tanırım, iyi çocuktur; böyle şeyler yapacak birisi değildir..." edasıyla korunmaya çalışıldı. Ama iş olacağına varır... Dört-beş gün içinde mahkemenin iddianame hakkında vereceği karar (kabul etme veya iade etme...) belli olduktan sonra, durum daha netlik kazanacak. Kabul edildiği takdirde, iddianame aleniyet kazanacak ve işte o zaman 2455 sayfalık metinde, nelerin olup-olmadığı kesin olarak anlaşılacak. Böylece, şimdiye kadar üfürülen birçok balon da sönüverecek. Belki bazılarının da morali fena halde bozulacak!.. AK Parti hakkındaki iddianame ile ilgili olarak, nedense bazıları muhtevaya girmeye pek lüzum görmedi. Mesela suçlama konusu yapılan pek çok medya haberinin asılsız çıktığı ve/veya mahkeme kararıyla tekzip edildiği... Ancak bunların hiçbiri dikkate alınmadan; bu tür haberlerin iddianameye konması, bazılarının hiç de ilgisini çekmedi. Medyadaki bu çifte standardın izahı, ne yazık ki yok... Türk medyası her iki konuda da iyi bir görüntü veremedi. Ama yabancı basın, özellikle Kapatma Davası hakkında, herkesin gözünü açacak yayınlar yaptı. Merak edenler, internet sitelerine girip mesela: Washington Post, The Economist, The Times gibi gazetelerin yazdıklarını okuyabilir... Sıcaklar kavuruyor ama, serinlikler de gelecek inşallah!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.