Mahkemenin tartışmalı konumu

A -
A +

Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­nin (AYM) ko­nu­mu, ke­sin­lik­le tar­tış­ma­lı ha­le gel­miş­tir!.. Son iki yıl­da ver­di­ği ve bir­bi­riy­le açık bi­çim­de çe­li­şen ka­rar­la­ra bak­mak bi­le, bu hük­me var­mak için ye­ter­li. MHP Li­de­ri Dev­let Bah­çe­li; "Biz de Mah­ke­me­nin yet­ki­le­ri­ni kı­sıt­la­ya­lım..." der­ken as­lın­da, Mec­lis'in yet­ki­le­ri­ni kıs­ma­ya yö­ne­lik bir ham­le­ye kar­şı ye­rin­de bir tep­ki ve­ri­yor. An­cak bu tür tep­ki­le­rin po­li­tik-duy­gu­sal, yü­zey­sel ve so­nuç ver­me ba­kı­mın­da ye­ter­siz kal­ma du­ru­mun­dan uzak ol­ma­sı ge­re­kir... Baş ör­tü­sü ko­nu­sun­da, 1984 yı­lın­dan be­ri de­vam eden ve git­tik­çe kör­dü­ğüm olan bir sü­reç var. 1984'de İz­mir 1 No'lu İda­re Mah­ke­me­si­nin ka­ra­rı ile il­gi­li ola­rak Da­nış­tay 8. Da­ire­si'nden çı­kan ve "Tür­ba­nın si­ya­si sim­ge ol­du­ğu" gö­rü­şü­nü yan­sı­tan 1984/ 1574 sa­yı­lı ka­ra­rın­dan bu ta­ra­fa sü­ren kar­ma­şa, AYM'nin son ka­ra­rı (2008/116 E.) ile tam bir çö­züm­süz­lü­ğe gir­miş bu­lun­mak­ta­dır. An­cak bu­ra­da baş ör­tü­sü me­se­le­sin­den öte­ye; AYM'nin ver­di­ği ka­rar­da, Mec­lis yet­ki­si­nin gasp edil­me­si va­ha­me­ti söz ko­nu­su­dur! Ge­li­nen nok­ta­da ar­tık kıs­mi bir ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği ile, kör­dü­ğü­mü çöz­me im­ka­nı kal­ma­mış­tır. Zi­ra böy­le bir de­ği­şik­li­ğin de 10 ve 42. mad­de de­ği­şik­lik­le­ri­nin akı­be­ti­ne uğ­ra­ma­sı ke­sin gi­bi­dir. Şu hal­de ya­pı­la­cak iş, top­ye­kûn bir ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin ger­çek­leş­ti­ril­me­si ve bu me­yan­da AYM'nin gö­rev ve yet­ki­le­ri­nin de, ye­ni baş­tan tan­zim edil­me­si­dir. Esa­sen 2007 yı­lı baş­la­rın­da gün­de­me so­kul­ma­sı bek­le­nen, ye­ni ana­ya­sa ça­lış­ma­la­rı­nın aka­me­te uğ­ra­mış ol­ma­sı, bü­yük ta­lih­siz­lik ve ik­ti­dar par­ti­si açı­sın­dan da önem­li bir ba­şa­rı­sız­lık ol­muş­tur... Ay­nı ba­şa­rı­sız­lı­ğın tek­rar­lan­ma­ma­sı için, bu de­fa işe doğ­ru yer­den baş­la­mak ge­re­ki­yor. Ha­li ha­zır­da Tür­ki­ye, te­rör be­la­sı­nın alev­len­me­si ve glo­bal eko­no­mik kri­zin yan­sı­ma­la­rı ile ye­te­rin­ce meş­gul. Ye­rel se­çim­le­re de, beş ay gi­bi bir za­man kal­dı. Bu saf­ha­da Mec­lis ze­mi­nin­de et­ki­li bir ana­ya­sa ça­lış­ma­sı­nın ya­pıl­ma­sı im­kân­sız. Za­ten işe Mec­lis se­vi­ye­sin­de baş­la­mak da doğ­ru de­ğil­dir. Doğ­ru olan, Tür­ki­ye'nin 81 vi­la­ye­tin­de­ki ba­ro­la­rın, ti­ca­ret ve di­ğer mes­lek oda­la­rı­nın ve el­bet­te üni­ver­si­te­le­rin da­hil ol­du­ğu; çok kap­sam­lı, bi­lim­sel ve her yö­nüy­le ob­jek­tif yak­la­şı­mın ha­kim ol­du­ğu, "ANA­YA­SA PA­NEL­LE­Rİ" ça­lış­ma­sı­nın baş­la­tıl­ma­sı­dır. Bu ça­lış­ma­ya ik­ti­dar par­ti­si ön­cü­lük yap­ma­lı­dır. Böy­le­ce kim­se­nin iti­raz ede­me­ye­ce­ği şe­kil­de, ge­niş ve cid­di bir ana­ya­sa tar­tış­ma­sı ya­pıl­mış olur, bu­nun so­nu­cun­da da ger­çek an­lam­da si­vil ve de­mok­ra­tik bir ana­ya­sa or­ta­ya çı­ka­bi­lir. AK Par­ti, son ola­rak ken­di­si ile il­gi­li ka­ra­rın, 772 say­fa­lık ge­rek­çe­si­nin muh­te­va­sı­na da bu açı­dan ye­ni­den bak­ma­lı­dır... Zi­ra ye­ni bir ana­ya­sa­nın ge­cik­me­si du­ru­mun­da, ül­ke­nin ne­ler­le kar­şı­la­şa­bi­le­ce­ği­nin hi­kâ­ye­si o ka­rar­da mev­cut­tur. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si, da­ha ilk ba­kış­ta red­det­me­si ge­re­ken bir da­va­yı ma­lum şart­lar mu­va­ce­he­sin­de ka­bul et­miş ve çe­liş­ki­ler­le do­lu uzun bir ge­rek­çe­ye da­ya­nan tu­haf bir ka­rar ver­miş­tir... Yük­sek Mah­ke­me, Baş­sav­cı­nın ile­ri sür­dü­ğü tam dört yüz de­lil­den 370'ini ele­miş ama, yüz­de yüz fi­kir öz­gür­lü­ğü çer­çe­ve­sin­de de­ğer­len­di­ri­le­cek bir­ta­kım ko­nuş­ma­la­rı da, la­ik­li­ğe kar­şı odak ol­ma­nın de­li­li say­mış­tır!.. Mah­ke­me Bü­lent Arınç'ın Mec­lis kür­sü­sün­de yap­tı­ğı ve yüz­de yüz ko­vuş­tur­ma­dan mu­af olan ko­nuş­ma­sı­nı de­lil ola­rak ka­bul et­ti­ği gi­bi, Tay­yip Er­do­ğan'ın, AK Par­ti'nin ku­ru­lu­şun­dan tam se­kiz yıl ön­ce yap­tı­ğı bir ko­nuş­ma­yı da ay­nı şe­kil­de de­lil ola­rak dik­ka­te al­ma ga­ra­be­ti­ni gös­ter­miş­tir. Alın si­ze tar­tış­ma­lı ka­rar! CHP'li Hak­kı Sü­ha Okay, bu ka­rar­lar so­nu­cun­da; "Bir hu­kuk­çu ve si­ya­set­çi ola­rak bü­tün söy­le­dik­le­ri­mi­zin doğ­ru­lu­ğu­nun te­yit edil­me­si­nin mut­lu­lu­ğu­nu ya­şı­yo­rum..." di­yor. Okay'ın bu se­vin­ci as­lın­da her şe­yi an­la­tı­yor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.