Meclis'te yeni ve renkli bir grup!..

A -
A +

TBMM'de artık üçüncü bir parti grubu var... Seçimlerin direkt sonucu olmayan, ama geçen üç yıllık süre içinde, bir-iki tane bağımsız milletvekilinin dışında, tamamı AK Parti ve CHP'den istifa etmiş olan vekillerden müteşekkil renkli ve çok sesli bir grup. Anavatan Partisi genel Başkanı Erkan Mumcu; Meclis'in artık tek sesli olmaktan çıktığını söylüyor. Niye tek sesli acaba? Mumcu CHP'nin parlamentodaki sesini yok mu sayıyor?! Bize kalırsa, Mumcu'nun bahsettiği çokseslilik belki daha çok Anavatan'ın durumunu ifade ediyor. Çünkü son seçimlerden sonra esasen iki başka partiden ayrılarak bu gruba gelmiş olan milletvekilleri, orijin olarak çok daha farklı ve çeşitli kökenlerden geliyorlar. Tek tek ismen burada saymaya gerek yok ama; bilenler çok iyi biliyor ki, kapatılmış olan Refah Partisi'nden tutun da MHP'ye, DSP'ye ve DYP'ye, hatta Besim Tibuk'un kurduğu LDP'ye kadar, son çeyrek asırda siyasi arenada boy göstermiş neredeyse bütün yelpazelerin eski mensupları, şimdilerde bu yeni grubu meydana getirmiş bulunuyorlar. Siyasette renklilik ve çok seslilik iyidir elbet. Ama bu renkler ve sesler arasında uyum ve akort sağlamak hiç de kolay değil. Anavatan'ın yeni grubunda bazı isimler tek kişilik parti gibi siyaset yapmaya çalışıyor. Bakalım bundan sonra parti programı ve grup disiplini açısından ne gibi pürüzler çıkacak... Bunu zamanla daha iyi müşahede edebileceğiz; ancak, geçmişte yaşanan tecrübeler transferlerle kurulan hükümetlerin ve grupların, çoğu zaman yamalı bohça görüntüsü verdiğini ve siyaseten fazlaca ömürlü olamadığını da ortaya koymuştur! Nitekim 1970'te daha sonra Demokratik Parti'yi kuracak olan "Yetmişler" hareketinden sonra, istifa etmek zorunda kalan devrin başbakanı Demirel'in, yeni hükümeti kurabilmek için Hürriyet Partisi'ni allak bullak edip transferlerle çoğunluğu sağlama gayreti, ne kendi hükümetine, ne de ülkeye istikrar adına bir yarar getirmedi! Daha sonra Türk siyasi tarihinde en hafif deyimi ile "Güneş Motel Olayı" diye bilinen ve Ecevit'in Başbakan olabilmek için AP'den kopardığı 11 milletvekiline birer bakanlık vererek kurduğu hükümetin akıbeti de hatırlardadır. Velhasıl son kırk yılda, siyasi partilerin bazen bölünerek; bazen de başka partilerden adam ayartarak siyaset yapma gayretleri sağlıklı bir netice vermedi. Bunun altını çizelim. Bir partiden diğerine savrulan, bir kısmının transfer trafiğinden dolayı ismi "Fırıldak" diye değişen milletvekilleri de kişisel olarak çok mutlu olamadıkları gibi, iyi bir şöhret de bırakamadılar. Ama bütün bu olup bitenlere rağmen görülüyor ki, transferlerin ve parti değiştirme olaylarının sonu gelmeyecek. Esasen haklı sebebe dayandığı takdirde, siyasetçilerin mensubu oldukları partilerle yollarını ayırmaları normal görülmektedir ve görülmelidir de... Fakat işin içine sadece kişisel menfaat ve siyasi ikbal endişesi girdiğinde, işte orada etik açıdan problemler baş göstermektedir. Anavatan Partisi'ne geçerek Mecliste grup teşkil eden sayın vekillerin gerekçelerinin halk tarafından nasıl değerlendirildiği, seçim sandığı yeniden ortaya konduğunda net olarak anlaşılacaktır. Çünkü Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'den seçilen 12, CHP'den seçilen 23 vekil artık başka siyasi organizasyonlar içinde siyasete devam ediyor. Bir kısmı bağımsız, ama çoğu sandıktan milletvekili çıkaramayan partilerin rozetini göğüslerine takmış bulunuyor. Bunu sağlıklı bir tablo olarak değerlendirmek kolay değil. Bazıları yüksek barajdan başlamak suretiyle birtakım gerekçeler ve bahaneler ileri sürebilir ama, gerçekte samimiyet ve siyasi teamüller yönünden transferler, hele hele sabahleyin seçildiği partinin tabelası altında iken; öğleden sonra yeni partisinde vatan-millet nutukları atmakla meşruiyet kazanamaz!.. Anavatan Partisi grup kurmakla hatırı sayılır bir hazine yardımı (Altı trilyon TL) alacak, yasama sürecinde de şüphesiz daha aktif bir rol oynayabilecektir. Ancak belirtmek gerekir ki, hem bu yeni grubun oluşum tarzı ve hem de parti için sağlıklı ve kalıcı siyaset üretebilmesi soru işaretleriyle doludur. En azından bu yollardan sürekli tarizlere ve tacizlere açık olduğu meydandadır. Biz önce vatandaş olarak daha sonra da gözlemci sıfatıyla, siyasi geleneklerin daha düzgün işlemesi ve transferlere olan ihtiyaçların bir an evvel ortadan kalkmasını dileyerek sözümüzü noktalarken, her şeye rağmen 'Anavatan Grubu'nun ülke yararına işler yapmasını bekliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.